"ısınma soğuma egzersizleri" şart

"ısınma soğuma egzersizleri" şart
Halı sahada ani ölüm ve yaralanma riskine karşı "ısınma soğuma egzersizleri" şart

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Hastanesi Pediatrik Kardiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Uysal, sosyalleşmenin de amaçlandığı halı saha aktivitelerinin çoğunun akşam yemeği sonrası yapıldığına dikkati çekti. İnsanların kondisyonları da iyi olmayınca sağlıkla ilgili risklerinin oluştuğunu vurgulayan Uysal, şu ifadeleri kullandı: “Akşam yemeği sonrası ısınma olmadan yapılan halı saha maçları kalp üzerinde ciddi bir yüklenmeye neden oluyor. Dolayısıyla halı saha maçları, ani kalp krizi riskinin belki de en yüksek olduğu aktivitelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu zaman bu bireyler az spor yapıyor, örneğin haftada bir veya ayda bir gibi spor yapıyorlar. Dolayısıyla kondisyon olarak çok zayıf oluyorlar. Özellikle hastalarda plak varsa risk artıyor. Çok hızlı bir kan basıncı artışından dolayı plakta yırtılma meydana geliyor ve kalp krizi gelişiyor. O yüzden bu aktiviteye biraz dikkat etmek gerekiyor. Tabii yaz aylarında akşam saatlerinde yapılsa bile hava sıcaklığı da bu riski artırıyor. Çünkü bu saatlerde nem çok fazla oluyor.

Yapılan en büyük hatalardan biri de tam saatinde halı sahaya gelinmesi ve bir anda maça başlanmasıdır. Bu durumda ne yazık ki kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Her spor aktivitesinden önce 10-15 dakika kasları hazırlamak, ısınma hareketleri yapmak lazım ki biraz kalp de buna adapte olabilsin. Kalp krizinin riskli olduğu grup, 40-50 yaş. Genelde de halı saha maçları o yaş grubunda daha fazla oluyor. Dolayısıyla benim önerim; 40-50 yaşlarındaysanız, kondisyonunuz iyi değilse, haftada 2-3 gün spor yapmıyorsanız, yaz günlerinde sıcak havalarda halı saha maçı yapılmamasıdır. O yaş grubu için en iyi spor normal bir zeminde tempolu yürüyüştür.”

Ani ivmelenmeler olan sporlarda plak yırtılması ölümcül olabiliyor

Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Astarcıoğlu da kalbin belirli bölgelerinde eksiklik meydana geldiğinde bunun ani ölümle sonuçlanabildiğine dikkati çekti. Bu vakalardan bazılarının halı sahada veya başka yerlerde spor yaparken yaşandığını belirten Astarcıoğlu, "Genel anlamda ölümlerin yüzde 90'ı kalp damar tıkanıklığından kaynaklanıyor. Kalp damarlarımızı döşeyen ve kan akışını sağlayan endotel (kan ve lenf damarlarının iç yüzünü oluşturan doku) dediğimiz bir tabaka var. Bazen sigara, hipertansiyon, hiperlipidemi (kandaki yağ oranlarının yüksekliği), kolesterol gibi hastalıklar bu tabakadaki kan akışının bozulmasına yol açıyor ve bunların büyük kısmı kalp krizi, bazıları da ani ölüm olarak karşımıza çıkıyor." diye konuştu.

Kalp hastalıklarının kişiye kötü genetik miras olarak da aktarılabildiğini vurgulayan Astarcıoğlu, bu durumdaki bireylerin zaman zaman kardiyoloji polikliniklerinde kontrollerinin yapılması gerektiğini anlattı.

Astarcıoğlu, özellikle ileri yaşlardaki kişilerin spor yapmadan önce kalp muayenesinin yapılması gerektiğine işaret ederek Astarcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle 40 yaşın üstünde o güne kadar hiç spor yapmayan ve birtakım risk faktörleri olan kişilerde ani ölümleri daha çok görüyoruz. Kardiyoloji polikliniğinde basit tetkiklerle bir kalp grafiği, efor testi, kalp ultrasonu, bir muayene ile birçok hastalığın varlığını ya da yokluğunu öğrenebiliriz. Özellikle spor esnasında rekabete dayalı sporlarda, ani ivmelenmeler olan sporlarda kalp hızındaki ani artışlar plak dediğimiz yapılarda yırtılmaya yol açıyor ve maalesef kalp kriziyle ani ölümle sonuçlanabiliyor. Çünkü bu esnada bu kalpteki damarlarda da ani hızlanmayla beraber çok fazla eğilip bükülme oluyor."

Prof. Dr. Astarcıoğlu, her yaşta spor yapanların kalp sağlığı için öncesinde beşer dakika kontrollü şekilde ısınma ve sonrasında kalp hızının yavaşlaması için soğuma hareketleri yapması gerektiğini sözlerine ekledi.

Isınma, germe, normal egzersiz ve soğuma egzersizleri

KSBÜ Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aysun Özlü de spor yapacak kişilerin yaralanma ile karşılaşmaması için öncesinde hekim kontrolünden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Halı saha maçı yapacak kişilerin bir program dahilinde hareket etmeleri gerektiğini anlatan Özlü, şunları kaydetti: "Ayak bileği ve diz ekleminde menisküs, bağ tendon yaralanma problemi, dışa basma, düztabanlık gibi kişilerin geçmişte şikayetleri olabilir. Öncelikle bunların değerlendirilmesi lazım. Beraberinde vücudun esnekliğini, kaslarının zayıflıklarını, kasların kuvvetini ve direncini, dayanıklılığı değerlendirmemiz gerekiyor. Daha sonra kişiye halı saha için bir program çizmemiz gerekiyor. Uygun ekipman şart; uygun bir ayakkabı, özellikle kişinin düztabanlığı ya da ayak arkı dediğimiz kısımda problem varsa orada mutlaka bir tabanlık kullanması gerekebilir."

Özlü, halı sahalarda ön çapraz bağ yaralanması, aşil tendonu ya da ayak bileği ve çevresindeki yaralanmalara sıkça rastlandığına dikkati çekerek, bunun yanı sıra travma nedeniyle yaralanmaların yaşanabildiğini ifade etti. Spor yaralanmalarının daha aza indirilmesinin mümkün olduğunu dile getiren Özlü, "Halı sahada kişinin ısınma, beraberinde germe egzersizi, ardından normal egzersiz ve beraberinde soğuma egzersizini yapması önemli. Bu 4 egzersiz komponenti olmazsa olmaz." dedi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Resmi İlanlar
Spor