KAR TANELERİ
Kar taneleri, sessiz ve sakin bir şekilde nazlı nazlı yeryüzüne inerken hepsi birbiriyle anlaşmış gibi, hiçbiri bir diğerinin yoluna çıkmıyor. Sanki ; “ne kadar da çok ve birbirimize yakın olsak da hepimize yer var, niçin birbirimizle uğraşalım, Hakk’ın bize verdiği vazifeyi hakkıyla yapmaktan başka bir gayemiz yok” diyorlardı. Ya insanlar, insanlar böylemi? Kaç kişi; “herkes kendi işine baksın, Allah’ın arzı geniştir, u dünya hepimize yeter, zaten kimseye kalmadı, kalmaz da. Kimse kimsenin yoluna çıkmasın; kimse bir diğerinin kazancına, malına, canına, namusuna göz dikmesin” diyor.
Yeryüzüne inen kar taneleri havayı temizlerken, insanlar yaşadıkları yerleri temiz tutabiliyor muydu? Evler, sokaklar, parklar… Yeterince temiz miydi? Maddi temizliğin yanında manevi temizlikte de ne kadar iyiydi? Kar taneleri, tek tek, ayrı ayrı olup bir araya düşünmediklerinde eriyip gidiyorlardı. Lakin ne zaman bir araya gelseler, birleşseler, çok daha güçlü, çok daha etkili ve işe yarar hale geliyorlardı. Bir araya geldiklerinde yolları kapatacak kadar güçleniyor, ulaşımı zorlaştırıyor, zaman zaman imkânsız hale getiriyorlardı. Kar taneleri; bu birleşme sayesinde, soğuk kış günlerinde toprağı bir anne şefkatiyle yorgan gibi kaplayarak bitkilerin donmasını önlüyordu. Gün gelip güneşin tatlı tebessümünü hissedip eriyince toprağın, dolayısıyla bitkilerin ve diğer bütün canlıların şu ihtiyacının büyük çoğunluğunu karşılıyordu.
Ya insanlar? Saygı, sevgi, hoşgörü azalmış, insanlar arasında aşılamayacak dağlar, denizler girmiş, herkes kendi kabuğuna çekilmiş. Sanal ortamlarda binlerce arkadaşı olanlar; bir derdi, bir ihtiyacı olduğunda kapısını çalacak, sıkıntısı paylaşacak birkaç kişiyi bile bulmakta zorlanıyor. Bencillik çukuruna düşen nice insan, dört duvar arasında kendi âleminde yaşıyor. Kar tanelerinin toprağa, bitkilere gösterdiği şefkat ve merhametin yarısı kadar da olsa insan insanı kucaklayamaz, yetimlerin, öksüzlerin, gariplerin, kimsesizlerin, herhangi bir yarasına merhem olmaz mı?
Yeryüzüne bazen yağmur damlacıkları, bazen dolu ve bazen de şimdiki gibi kar olarak inen bu taneler, zamanı geldiğinde buhara dönüşüp yeniden aşkla, heyecanla gökyüzünün yolunu tutuyor. Ve yeni vazifesine hazır olduğunu gösteriyor.
Arza selam verip geri dönerken,
Kimse bilmez buy kaçıncı seferi,
Süzülerek nazlı nazlı inerken,
Yüreğime düşer kar taneleri.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.