Doç. Dr. Tekin Kara, kar yağışının tarıma olan etkisini değerlendirerek bazı açıklamalarda bulundu. Kara, "İnsanın içinde yaşadığı fiziki çevreyi hava su ve toprak oluşturmaktadır. Dünya nüfusunun hızlı artışı, sanayileşme ve kentleşme, giderek hızlanan teknolojik gelişme, içinde yaşadığımız doğal çevrenin bozulmasına neden olmaktadır. Bugün insanın fiziki çevreyi koruması, iyileştirmesi ve geliştirmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Çünkü insan tarafından doğal dengenin (ekolojik dengenin) bozulması, bütün canlıların sağlıklı bir şekilde yaşamını engellemektedir. Hızla artan ülkemiz nüfusunun temel gıda ve sanayinin hammadde ihtiyacını karşılayan tarım topraklarının önemi gün geçtikçe artmaktadır. Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi ve özellikle Orta Karadeniz bölümü içinde yer alan Samsun, çok zengin tarım topraklarına sahip bir yöredir. Ülkemizin birçok diğer yöresinde olduğu gibi, hızlı kentleşme ve buna bağlı olarak ortaya çıkan sanayileşmede hatalı yer seçimi, zengin tarım topraklarının daralması ve kirlenmesine neden olmaktadır. Elimizde mevcut tarım topraklarımızın verimliliğinin sürekli kılınması çevreye zarar vermeyen tarımsal teknolojilerin artırılması ile mümkündür. Bu teknolojilerin kullanımında, doğanın kuralları içinde yapılacak çalışmaların ön planda tutulması ile başarıya ulaşılacaktır" dedi.
"KAR SULARI, BİTKİYE SU İHTİYACI BAKIMINDAN BÜYÜK YARAR SAĞLAMIŞTIR"
Karın sıcaklığa etkisi dolayısı ile insan hayatını da etkilediği söyleyen Kara, "Karasal iklimin etkili olduğu coğrafi bölgelerde kar, özellikle kuru ve soğuk geçen kış günlerinde karın yağması nedeniyle hava yumuşar. Böylece birçok bitki aşırı soğuklardan etkilenmez. Karın olumsuz etkilerinden biri bahar dönemlerimde ani kar erimeleri nedeniyle oluşan seldir. Ancak diğer taraftan bu kar erimeleri önemli bir su kaynağıdır. Toprak nemimin artmasına ve yeraltı suyunun zenginleşmesine katkı sağlar. Türkiye genelinde geçtiğimiz günlerde etkili olan kar yağışı çiftçinin yüzünü güldürdü. Samsun’da da etkili olan bu kar yavaşça eriyerek yüzey akışına geçmeden, toprak tarafından emilen kar suları, bitkiye su ihtiyacı bakımından büyük yarar sağlamıştır. Karın bunun yanı sıra yüzey akışa geçmeden toprağın derinlerine sızması yer altı suları miktarını da artırmıştır. Eriyen ve toprağa giren kar suyu topraktaki potasyum, kalsiyum, demir gibi mineralleri çözerek bitkilerin kolayca yararlanmasını sağlamıştır. Toprakta bol miktarda mineral bulunsa bile, bitki köklerinin bunları alabilmesi için çözünmüş halde olmaları gerekmektedir. Eriyen kar suyu bu minerallerin kolayca çözünmesini sağlamıştır" diye konuştu.
"KAR ÖRTÜSÜ, HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI MUKAVEMETİ ARTIRMAKTADIR"
Toprak yüzeyinde biriken karın, bitkilerin üzerini yorgan gibi kaplayarak o günlerin gecelerinde oluşan aşırı soğuklardan ve donlardan zarar görmesini engellediğini belirten Kara, "Kar örtüsü, bitki hastalık ve zararlıların yayılmasını durdurup bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı mukavemetini artırmaktadır. Tarımda önemli bir zararlı olan tarla faresinin kar yağışı sonucunda yuvalarının suyla dolmasına, soğuk suyun etkisiyle hareket yeteneğinin ve üreme etkinliğinin durmasına neden olur. Tarla faresinin mücadelesinde en etkili olan zaman süreci bu dönemdir" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.