Eczacı Odası Başkanı Onur Ferhat Karacan, eczacıların sıkıntıları, ilaç fiyatlarının düşmesi ve eczane sayıları hakkında açıklamalarda bulundu. Samsun’daki eczane sayısının ihtiyaçtan daha fazla olduğunun altını çizen Karacan, yeni mezun olacak eczacıların Samsun’un merkez ilçelerinde yeni eczane açamayacaklarını ifade etti.
Samsun’daki ve Türkiye’deki eczane sayısının fazla olduğuna dikkat çeken Oda Başkanı Onur Ferhat Karacan, “Devlet 2012 yılında bir araştırma yaptı. 1 eczanenin sağlıklı hizmet verebilmesi için 3 bin 500 kişiye bir eczane düşmesi yeterlidir denildi. Bu verilerden yola çıkarsak Samsun’da ki eczane sayısı fazla. Türkiye’deki eczane sayısı da fazla. Ama çok abartı rakamlarda da değil. Bundan 10 sene önce 7 tane eczacılık fakültesi vardı. Şu an 43 tane eczacılık fakültesi var. Her sene bin 600’ün üstünde mezun veriliyor. Daha öncelerde 600 mezun veriliyordu. Ülkemizin bu kadar eczacı ihtiyacı yok. Şu an biz Türkiye’de 35 bin eczacıyız. 25 bin eczaneyiz. Senede 2 bin mezun çıkarsa eğer 10 sene sonra bir bu kadar daha eczane olacak demektir. Bu rakam da dolayısıyla fazladır. Devletin eczacılık fakültelerinde bir kısıtlamaya gitmesi lazım. Bu kadar eczacılık fakültesine gerek yok. Bu kadar kontenjana gerek yok. Gerekli önlemler alınırsa sahadaki durumu bu 3 bin 500 rakamı kendi kendine düzeltecektir zaten. Yasanın değişiminden sonra yeni mezun olacaklar da Atakum, Canik ve İlkadım’da eczane açamayacak. Şu anda Samsun genelinde 424 tane eczane var. Eczane kapatma oranı adet olarak her geçen gün artıyor. Eczacılığın kaderiyle ilgili son durum 2018 yılından sonra daha da netlik kazanacak” dedi.
“İLAÇ FİYATLARININ DÜŞMESİ İLACI ULAŞILMAZ DURUMA GETİRİYOR”
Piyasada yeterli sayıda yerli ilacın kalmadığını vurgulayan Ferhat Karacan, “İlaç piyasasında 20 yıllık ilaç diye bir kavram var. Bir ilaç piyasada 20 yılını doldurduktan sonra fiyatı otomatik olarak düşüyor. Bu teknolojide böyledir. Bizim ilaç sanayimiz son 10 yılda yüzde 85 yerli yüzde 15 yabancıyken, şimdi ise yüzde 85 yabancı yüzde 15 yerli konumuna geldi. Dolayısıyla ilaç sektörü yabancıların eline geçmiş oldu. Fiyatlarda dip yaptı. Birçok hayat kurtaracak ilaç 5 liranın altında satılıyor. Bunda bizim ülke olarak uyguladığımız politikanın da etkisi var. Bunun eczacılara ekonomik olarak yansımasının dışında ülkede yetim-yok ilaç dediğimiz birçok ilaç var. Piyasada bulunamayan, fiyatı belli bir rakamın altına düştüğü için ticari olarak kar getirmediğinden artık firmaların üretmediği, üretemediği ya da üreten firmaların ekonomisini kaybettiği durumlarla karşı karşıyayız. Bugün Türkiye’de ithal olarak getirilen ilaçların oranı yüzde 7’lere kadar çıktı. Bu ilaçları Sağlık Bakanlığı’na başvurarak temin edebiliyorsunuz. Bu ilaçlar devlet kanalıyla dışarıdan getirtilebiliyor” diye konuştu.
Karacan, sözlerini şöyle tamamladı: “İlaç fiyatlarının düşmesi aslında vatandaşın sağlığına ekonomik manada bayağı bir etkisi oldu. Devlet son 5 yıldır ilaç harcamasını 15 milyon TL olarak belirliyor. Bir ülkede bütçelendirme yapmak kadar doğal bir şeydir. Devlet şu anda bütçe aşıldığı zaman direkt olarak bütçeyi kesiyor. Buna uygun bir şekilde ilaç fiyatlarındaki bir düşüşle biz karşı karşıya kalıyoruz. Bundan sonra da ilaçlara daha fazla fark ödemeye başlıyoruz. Hasta katkısı artıyor. Muayene katkısı koyulmaya çalışılıyor. Ülke sağlığını etkiler bir biçimde düşüş meydana geliyor. Böylece ilaca ulaşamaz duruma geliyorsunuz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.