Çarşamba Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Tabibi Dr. Emel Gülümpınar Komutan, “Odun, kömür, tüp gaz, doğal gaz ve benzeri kullanan soba ve şofbenler genellikle kapalı ve küçük hacimle yerlerde kullanıldıklarından yanma sonucu oluşan karbon monoksit doğrudan en kısa yoldan baca yoluyla evin dışına verilmelidir. Bacası tam çalışmayan, yani tam çekmeyen, soba ve şofbenlerden çıkan karbon monoksit baca yoluyla dışarı atılacağına, bulunan mekanın içerisine dağılır. Yeterli havalandırma yoksa solunum yoluyla kana karışır. Zehirlenen kişi bunu pek fark etmez. Zehirlenme el ve ayaklarda uyuşma ile başlar. Baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı ve şuur kaybı ile ölüme neden olur. Bulunulan alan ne kadar küçük ise zehirlenme o kadar süratli olur.” Dedi.
Dr.Emel Gülümpınar Komutan “Zehirlenmelere maruz kalmamak için sönmekte olan sobaya asla tutuşması güç yakıtlar konulmamalıdır. İyi ısınmayan ve alttan yakılan kömür sobalarında karbon monoksit riski artacağından soba tutuştururken yakıtın üstten yanması sağlanmalıdır. Şofben zehirlenmeleri genellikle gaz kaçaklarından değil yeterli havalandırma yapılmayan yerlerde, yetersiz hava ile olmaktadır.Yetersiz hava, yetersiz yanma sonucunda oksijen oranının düşmesi ve karbon monoksit oranının yükselmesi ile gerçekleştiği için şofbenin kullanıldığı yere sürekli temiz hava girmesi sağlanmalıdır. Zehirlenmeye maruz kalındığında zehirlenen kişi olay yerinden uzaklaştırılmalı, temiz havaya çıkartılmalıdır. Eğer nefes alamıyorsa suni solunum yapılmalı, kazazede sıcak tutulmalı ve en kısa sürede hastaneye ulaştırılması sağlanılmalıdır.” şeklinde konuştu.
Dr.Emel Gülümpınar Komutan ayrıca, içinde bulunduğumuz mevsim itibari ile karbonmonoksit gazı zehirlenmeleriyle daha sık karşılaşıldığının altını çizerek, halkımızı bu konuda daha duyarlı olması konusunda uyardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.