Haberin videosu için tıklayınız...
Ağcagüney Beldesinde 4 yıldan bu yana yaşanan toprak kayma ve çökmesi nedeni ile 49 ailenin konutlarını boşaltma tebligatı sonrasında vatandaşlar tepkilerini göstermeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta yaptığımız haber sonrasında Çarşamba Kaymakamı Caner Yıldız, Belde sakinleri ile belde de ki bir kahvehanede bir araya geldi. Kahvehanede ilk etapta acil olarak 10 ailenin bulundukları konutları boşaltması gerektiğini belirten Yıldız, vatandaşlarla konuyu masaya yatırdılar.
Belde de ilk etapta 20 ailenin evini boşaltması gerektiğini belirten Kaymakam Yıldız'a belde sakinleri isteklerini dile getirdiler. Açıklamalar ve yapılan çalışmalar aktarıldığı esnada evini boşaltması istenen Aziz Taşdelen Kaymakam Yıldız' dan söz alarak şunları dile getirdi. Taşdelen, "Özür dileyerek sıkıntımı belirtmek istiyorum. Belde de bir Muhtarımız bir mülki amirimiz Belediye Başkanımız var ama hiç bir zaman önümüze geçmedi. 49 aile mülki amirimiz de önümüzde olup tek yumruk olarak sizi de önümüze alarak Valiye, Başbakanlığa gitseydik bunları yaşamazdık. Bir mülki amir haydi Aziz, Ahmet, Mehmet demediği vakit bu 49 kişi bölünüyor işte böyle" diyerek devam etti.
Aziz Taşdelen, "49 kişiden 10 u şimdi boşaltılıyor kalan 39 kişi ne yapacağız. Biz Şeker Fabrikası arazisinden yer istedik olmadı. Bu gün şimdi Jandarma bana 15 gün müsaade verdi gelecek beni çıkartacak. Jandarma çadırda getirecek mi?. Ben arıcıyım çadırımı kurarım ama bu vatandaş çadırını kuramaz çadırsız buradan çıkmaz ve medya da buraya gelir. Bu 39 kişi ne olacak?" ifadelerini kullanınca Kaymakam Yıldız, "Mesele medya meselesi değil. Medyaya istediğin zaman git" cümlesi şaşkınlık yarattı.
Aziz Taşdelen ve Kaymakam Yıldız'ın bu sözleri üzerine Belde Belediye Başkanı Kemal Öztürk, "Biz ortada ki cenazeyi kaldırmaya çalışıyoruz. Çözüm arıyoruz" diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Kaymakam Caner Yıldız, "Bu konu 4 yıldır var. Ben 2 yıldır buradayım ve konu hakkında gelen vatandaşlara hukuk yolu ile hakkınızı arayın dedik yönlendirdik ve gereken için çalışmaya başladık" ifadelerini kullanınca Belediye Başkanı Öztürk, "Onlarca toplantı yaptık hiç birisine gelmediniz şimdi neden tepki gösteriyorsunuz" sözleri üzerine Taşdelen, "Ben gelmediysem çocuklarım geldi. Nasıl gelmemişim" diyerek belediye başkanına tepki gösterdi.
Tepkilerin artması üzerine Kaymakam Yıldız, "Şeker fabrikası arazisini ben önerdim hatta hazır yapılmış TOKİ konutlarına sizleri yerleştirelim dedik ama vatandaşlar geldi kabul etmediklerini köylerinde hayvanları, arazileri olduğunu belirttiler bu işte olmadı" ifadeleri ile köylüleri sakinleştirerek şu cümlelerle açıklamalarını tamamladı. Tüm tartışmalar sonrasında konu hakkında Gazetemize yaptığı açıklamasın da Kaymakam Yıldız, "2010 yılından bu yana tahmini meydana gelen heyelan sorunu mevcut. Ağcagüney beldemiz de 49 vatandaşımızla ilgili AFED Müdürlüğü bir çalışma gerçekleştirmiş ve bu sayının içinden de 10 afetzede hak sahipliği istemişler diğerleri ise hak sahipliğinden çeşitli nedenlerle kendi arzuları ile caymışlar. Kalan 10 aile içinse ihalesi yapılmış ve tahminen Ağustos 2014' te teslim edilmek üzere ev yapılarak hak sahiplerine verilecek. Bu vatandaşlarımıza yapılacak ev yerlerinin kamulaştırılması da tamamlandı. Bu ailelerimizin acilen evlerinden boşaltılması gerekiyor" diyerek şöyle devam etti.
Kaymakam Yıldız, "Bu 10 ailemizin mevcut bulundukları evlerinden afet yasası yani riskli bölümde olmaları nedeni ile evlerini boşaltarak kiraya çıkmaları sağlanacak. Bu ailelere evleri yapılıp teslim edilene kadar ayda 300 TL gibi bir kira bedeli ödenecek. Evleri teslim edildikten sonra diğer vatandaşlarımızın da ev ve can kayıplarını engellemek için çalışmalar ve tebligatlar yaptık. Bizim arzumuz can kaybı olmasın. Halkımızla fikir ayrılığında değiliz. Bu afetin nedeni olarak Gökçeçakmak barajından etkilendiği iddia ediliyor ki vatandaşlarımız kanuni haklarını almak için dava açtılar ve davaları sürmektedir. Bu arada Belediye başkanlığı ile köylülerimiz kendileri özel yaptırdıkları çalışmalar ve Devletimizin bir Üniversiteye yaptırdığı çalışmaları mevcut bulunuyor. Teknik olarak nereden ve nasıl kaynaklandığı tam tespit edilecek ve neticeyi bekleyeceğiz. Biz de devlet olarak halkımızın hayatını, canını korumaktır" dedi.
Açıklamalar sonrasında Belde sakinleri en fazla kiralarının bir süre sonra kesildiğini belirterek aynı olayı yaşamak istemediklerini belirttikten sonra, "Bu afetlerin asıl sorumlusu Gökçe çakmak barajı ve barajı yapanlardır. Bu baraj yapılıp su tutulmaya başladığı ilk aylarda belde de küçük çaplı çökmeler başladı. 1988 yılı gibi başlayan kayma ve çöküntüler artarak devam etti ve yaklaşık 4 yıl önce arttı. Tüm hasar ve zayiatlarının barajdan kaynaklandığını ve yaptıkları itirazın doğal değil baraj olması nedeni ile devletin zararımızı karşılaması gerekiyor. Bize kira ve yeni ev yapıp parasını bizden almaya çalışmayacak tam tersine bizim maddi kaybımızı karşılayacak şekilde yardımcı olacaklar ki bizler de kabul edelim. Aksi takdirde barajın verdiği tahribat ve zarar nedeni ile açtığımız hukuki dava çalışmalarımızı sonuna kadar sürdürecek ve evlerimizden çıkmayacağız. Bunda kararlıyız" şeklinde iddialarla sıkıntılarını ve ısrarlarını dile getirdiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.