Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Onur, hassas yapıları nedeniyle soğuktan çok çabuk etkilenen bebeklerin cildinin özellikle kış aylarında hastalıklara daha da açık hale geldiğini belirterek, “Dikkat edilmediği takdirde bebeklerin vücudunda kuruma, çatlama, pullanma hatta bazı cilt hastaları gelişebiliyor” dedi
Yeni doğmuş bebeklerin cildinde bulunan elastin liflerin, doğumdan sonra gelişmeye başladığını ve ortalama 4 yaşına kadar ancak bir erişkinin cilt yapısına ulaştığını belirten Onur, “Bu yüzden daha hassas ve ince olan cilt yapıları nedeniyle özellikle ilk 4 yıl bebeklerin cilt yapısına daha da özen gösterilmelidir. Özellikle kış aylarında bebeklerin cildi soğuk havaya maruz kalarak çatlaklara ve pullanmalara neden olabilir. Soğuk hava nedeniyle terleme durumu da gerçekleşmeyince, zaten hassas olan bebek cildi kurumaya başlar. Bu duruma alerjik bebekler daha çok maruz kalır. Anneler bu durumu yakından takip etmeli ve gerektiğinde, uzman destek alınmalıdır. Bebeklerin cilt sağlığı için ise bazı önlemler alınabilir” dedi.
“Haftada bir kez banyo”
Bebeklere, haftada bir kez banyo yaptırmanın yeterli olacağını dile getiren Onur, “Ayrıca saç derisi 1 kereden fazla yıkanmamalıdır. Çünkü bebeklerin saç derisi yetişkinlerdeki gibi kısa sürede yağlanmaz ve kirlenmez. Özellikle kış aylarında bebeklere banyo yaptırırken 15 dakikadan fazla banyoda kalmamalarına özen göstermek gerekir. Çünkü soğuk hava bebeğin cildini kurutucu bir etkiye sahiptir ve sık yıkamak özellikle de banyo süresini uzun tutmak, cildinin daha da kurumasına neden olabilir. Bebeğin banyosunda aşırı kurutucu ve tahriş edici sabunlar ile çözücüler kullanılmamalıdır. Cildin tahrişini önleyen bebek sabunu ve şampuanları tercih edilmelidir. Banyodan hemen sonra kullanılacak vücut losyonları, bebeğin cildinin normale dönmesine yarar sağlayabilir. Kullanılan losyonlar organik, kokusuz ve renksiz olmalıdır. Bebeğin uyku düzeni için, her gün veya iki günde bir banyo yaptırılması gerekiyorsa, şampuan ve sabun kullanılmamalıdır. Bebek, ılık suyla yıkanıp hemen ardından hızlıca kurulanmalıdır. Bu durumda banyodan sonra yine losyonlardan faydalanılabilir” diye konuştu.
“Ortam ısısı 21-23 derece olmalı”
Bebeğin yaşadığı ortam ısısının cilt sağlığı için de çok önemli olduğuna dikkat çeken Onur, şunları kaydetti:
“Klima, elektrikli soba ve kalorifer ile ısıtılan, nemsiz kalarak kuru bir hava oluşturan ortam, bebeğin cildinde de kuruma ve çatlamaya yol açar. Bu durum, bebeklerde bazı egzama türlerinin oluşmasına zemin hazırlar. Kapalı ortamlarda oda nemlendiricileri kullanmak, kalorifer ve ısıtıcıların üzerine ıslak havlu ya da kap içerisinde su koymak yararlı olabilir. Ortam ısısının 21-23 derece ve ideal nem oranının yüzde 45-55 arasında tutulması, solunum sistemi ve cilt sağlığı açısından önemlidir. Kış mevsiminde soğuk havada da bulunulan ortamın düzenli olarak havalandırılması ve bunun, özellikle sabah ve akşam saatlerinde 10-15 dakika süre ile yapılması önemlidir. Böylelikle evdeki nem oranı dengede tutulabilir. Ancak nem oranının çok az olduğu bölgelerde kısa süreli oda nemlendiricileri kullanılabilir. Kış aylarında bebeklere, yünlü ve kalın kıyafetler giydirilmesi, cilt sağlığını olumsuz etkileyen faktördür. Kat kat kalın giysiler içinde terleyen bebeğin cildinde kaşıntı ve tahriş oluşur. Ayrıca çok kalın giydirmek, bebeği hastalıklara karşı koruyucu bir etken değildir. Bebeği rahatlatacak yumuşak ve pamuklu kumaştan yapılmış, ince ve açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Ortam ısısına göre bebeğin rahat giyip çıkarabileceği kıyafetler kullanılmalıdır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.