‘Mevsimi olmayan Ürünleri Tüketmemeliyiz’
Aynı kıyafetlerimizi seçtiğimiz gibi tüketeceğimiz besinleri de seçtikten sonra kendi tedbirimizi almış olmalıyız diyerek sözlerine başlayan Diyetisyen Zeynep Sel; “Kışın dışarıya kısa kollu kıyafetlerle ince giysilerle çıkmadığımız gibi mevsiminde olmayan bir ürünü de tüketmemeliyiz. Mevsiminde olmayan birçok sebze ve meyve manavlarda, market dondurucularında satılmaktadır. Biz öncelikle doğa bu mevsimde bize hangi bitkiyi hangi meyveyi veriyorsa onu bilip onun tüketimiyle başlamalıyız. Turuncudan Turuncu mandalinalar, portakallar, havuçlar, Trabzon hurmaları sarı renkten ayva ve armutlar, yeşillerden kivi, ıspanak, brokoli, pırasa, kırmızılardan kırımızı pancar ve nar gibi birçok meyve ve sebzeye sahibiz. Hepsi de birbirinden değerli vitamin ve mineral içeriklerine sahiptir. Bağışıklığımız için önemli besin ögelerini içerirler. Havalar soğuduğu için vücudumuz koruma mekanizması olarak metabolizmamızı yavaşlatmaya başlıyor ve vücut ısımızın daha düşük olmasından dolayı bizlerde beslenme şeklimizi yazdan çıkma haliyle sürdürdüğümüz de kilo almaya başlıyoruz” dedi.
‘Günlük Su Tüketimine Dikkat Etmeliyiz’
‘Kışın vücudumuz bir fırın gibi çalışarak dışarıdaki soğuk havaya rağmen vücut ısısını dengede tutmaya çalışır ve ısınmak için daha fazla enerjiye dolayısıyla daha fazla yemek yemeye ihtiyaç duyar’ diyerek sözlerine devam eden Diyetisyen Sel; “ Bu durum iştahımızın artmasındaki en önemli sebeplerden biridir. Günün erken kararması sebebiyle biz de işlerimizi buna göre ayarlayıp geri kalan vakti açık hava yerine evlerde ya da sohbet edilebilecek sıcak alanlarda geçiriyoruz. Sohbet ederken sıcak çaylar, kahveler, salepler tüketiliyor yanlarına tatlılar koyuluyor. Bunlar bittikten sonra hala saatin çok geç olmadığı düşünülüp bir de meyve tüketiyoruz ki, her ne kadar sağlıklı bir şey de tüketsek biyolojik saatimize uygun olmayan saatlerde tüketilen şeylerin faydasını göremiyoruz. Öncelikle bilmemiz gereken; sıcak içeceklerin hatta hiçbir içeceğin suyun yerini tutmadığını öğrenmek. Havalar soğudukça sıcak şeyler içme eğilimiz arttığı gibi su içme isteğimiz de azalıyor. Su içmediğimiz gibi daha fazla çay içiyoruz ve aslında daha çok su ihtiyacı oluşturuyoruz. Bunu dengelemek önemli. Günlük su tüketimimize dikkat etmeliyiz.
Temiz kaliteli bir su bağışıklık için çok önemlidir. Bağışıklığımızı mevsiminde çıkan sebze ve meyvelerden yapılan yemeklerden tüketerek güçlendirebiliriz. Buna ek olarak yediğimiz katkı maddeli ürünleri ve market ürünlerini hayatımızdan çıkartmakta bağışıklığın artmasına yardımcı olacaktır. En basitinden meyve suyu çok içen biriyseniz evde narın suyunu sıkarak içmek hepsinden daha fayda sağlayacaktır. Önemli diğer bir durumda uyku ve kaliteli bir uykudur. Uyku bizim dinlendiğimiz aynı zamanda vücudunda kendini toparlamak için yavaşladığı ve kendi iç dinamiğini tazelediği bir süreçtir” dedi
Kaynak:Emine Temiz Yılmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.