İnsanların hayatlarının 3’te birini uyuyarak geçirdiğini belirterek, yeni doğan bebeklerin günün 18-20 saatinde uyuduğunu, erişkin insanlarda bu sürenin 4 -11 saat arasına düştüğünü kaydetti. Anadolu’da “Uyusun da büyüsün” diye bebeklere söylenen ninnilerin altında yatan gerçeği bugün çok daha iyi anladıklarını vurgulayan Karadağ, “Gerçekten de büyüme hormonunun en fazla uyku sırasında salgılandığını, uykunun vücudun büyüme ve yenilenmesinde, öğrenme ve bellek fonksiyonlarının gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığını bilim insanları ispatladı. Uykunun sırları çözülmeye başlandı. Bilgisayarların tıp dünyasına girmesiyle karanlıkta kalan tüm bilgiler yavaş yavaş gün ışığına çıkıyor. Gözlemlere dayanan bilgileri artık test etme imkanına kavuştuk. Bugün artık biliyoruz ki uyku eskiden zannedildiğinin aksine pasif bir dinlenme olayı değil, aktif olarak yaşadığımız bir restorasyon olayıdır. Uykuda gün boyu yıpranan vücudun ve beyin fonksiyonlarının düzenlemesi yapılıyor ve yeni bir güne hazırlık yapılıyor” dedi.
“VÜCUT KENDİNİ TEST EDİYOR”
Sağlıklı uyku sırasında kasların gevşeyerek dinlenirken tüm sistemlerin bir bilgisayar gibi kendini test etmekte ve fonksiyonlarını yeniden düzenlemekte olduğunu kaydeden Karadağ, “Bağırsak hareketlerimiz yavaşlamakta, karaciğer, böbrek gibi önemli organlarımız günlük streslerin etkisinden kurtulmak için fonksiyonlarını azaltmakta. Yapılan çalışmalarda derin uykuda, vücutta protein sentezinin, hücre mitozunun ve büyüme hormonu salgılanmasının arttığı, buna karşılık adrenalin ve kortikosteroidler gibi katabolik, yıkıcı hormonların salgısının azaldığı gösterilmiştir” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.