Yaptığı basın açıklamasında Koç, “Öncelikle bir özür meselesi var. Dün açık bir çağrıda bulundu Başbakan. Kendi sözlerini çıkarttım oradan ufak bir alıntı yapacağım. İsrail’in saldırısından sonra muhalefetin tutumu hakkında bir takım ifadelerde bulunuyor. Biz isterdik ki böyle bir meselede muhalefette ülkenin ve milletin yanında olsun. Biz isterdik ki böyle bir milli meselede muhalefette bizim yanımızda yerini alsın. Nerede yer aldığını açıklayacağım biraz sonra Başbakanın. Biz isterdik ki, bizi değil, Türkiye’yi hedef alan böyle bir saldırı karşısında muhalefette dik dursun, cesur bir duruş sergilesin. Ama ne yazık ki muhalefetten bunu göremedik diyor. Bunlardan mahcubiyet beklemeyin diyor. Bunlardan özür beklemeyin diyor. İsrail özür diledi, özür diler ama CHP özür dilemez diyor. Yine CHP’nin tarihine dönüyor bir takım ifadelerde bulunuyor. Özür dilemek yoktur diyor. Cumhuriyet Halk Partisi cumhuriyeti kurduğu için kimseden özür dileyecek değil Sayın Başbakan. Bunu kafana bir kere yerleştir”.
İsrail’in çıkarlarını savunmasını korumak için Türkiye topraklarında füze kalkan projesinin yapılandırıldığını söyledik, biliyoruz. Hamas’ın elindeki İsrail askeri Jilat’ın hatırlayacaksınız kurtarılması için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun aracı olmasını hatırlıyorsunuz şeklinde devam eden Koç, “İsrail’le güya ilişkilerin kötü olduğu dönemde dahi İskenderun’la Hayfa arasında ro ro seferlerinin devreye sokulduğunu biliyorsunuz. Yani bütün bu petroit füze bataryalarının konuşlandırılması hep bu kayıkçı kavgasının ne kadar kof, ne kadar hamasi, ne kadar içi boş bir söylem olduğunu ne yazık ki gösteriyor. Bir özür dilendi. Nasıl dilendiğini de biliyorsunuz. Bugün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının Aralık 2004’teki havai fişek gösterisi gibi bu seferde billboard gösterisi biraz sabote edilmiş gibi duruyor sokaklarda. Başbakanın o veciz yüzünün ortasına bir Obama fotoğrafı yapıştırılmış ve altına minnettarız diye yazıyor. Böyle bir düzenleme yapma gereği duymuş bazıları”.
Şimdi özür diledi. Şimdi bu özrün ne şartlar altında dilendiğini görüyorsunuz. Ve bir üçüncü dünya ülkesi gibi buradan bir kahramanlık üretmeye çalışan bir iktidar yaklaşımı sözkonusu. Şimdi bütün bunlardan sonra bir sözümüzde ikide bir Başbakanı boş havuza iterek günaşırı fırça yiyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na. Çapsız olduğunu söylemiştik. Ama onur konusunda da sıkıntısı olduğunu görüyoruz Dışişleri Bakanının. Bu şartlar altında İsrail’in özür dilemesi yetmiyor diyen Koç, “İsrail’in tıpkı Başbakana daha önce verildiği gibi Dışişleri Bakanıyla Başbakana birde üstün hizmet madalyası vermesi gerekli. Tablo budur, bu kadar açıktır, bu kadar nettir. Türkiye’nin ulusal çıkarlarıyla bağdaşan bir yanı olmayan bir süreçte Başbakan oluşturduğu koroyla toplumu başka yönlerde şekillendirmeye çalışıyor. Bir siyasi ikiyüzlülük, bir siyasi aldatmışlık nasıl tarif ederseniz bu şekilde değerlendirebilirsiniz”.
Koç, “Şimdi özür konusunu söyledim. Cumhuriyet Halk Partisinin tavrını da söyledim. Başbakanın bu konuda hangi gizli kapaklı tıpkı İmralı gibi hangi gizli kapaklı ilişkilerle İsrail’i bu şekildeki bir süreçte yanında tuttuğunu ve İsrail’in izole edilmişlikten kurtarılmaya çalıştığını anlatmaya çalıştım. Özür yetmiyor, hizmet madalyası da versinler” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.