Köktaş, “MHP nin açtığı çukuru, AK Parti kapatıyor”

Milletin beklentilerine cevap verdi. Dertlerine çare oldu.  Son bir kaç aylık dönemde ise ülkemizin en ciddi en önemli meselesi olan çözüm sürecine girmiştir.

HABER MERKEZİ

Son dönemde gerek 2014 mahalli seçimleri gerekse "çözüm süreci" vesilesiyle istişare toplantılarını her kademede yoğunlaştırdık. Son olarak Gümrük ve Ticaret Bakanımız Hayati Yazıcı bey ile birlikte ilimizde katıldığımız ziyaret, açılış ve STK’lar ile yaptığımız toplantılarda kendiside çözüm süreci ile ilgili olarak önemli açıklamalara yer vermişti.

Gittiği şehirlerde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya gelen Liderimiz, Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan, oralarda şehre ilişkin meseleleri ele alarak, her hafta düzenlenen AK Parti Grup Toplantısı'nda ve ayda bir toplanan AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda da istişare ve değerlendirmelerde bulunarak bizlere aktarıyor. Bu bilgi paylaşımlarını bizlerde ilimizdeki teşkilatlarımız ile bir araya gelip paylaşıyoruz.

Dün 84. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantımızı da hamd olsun yaptık. Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında, mayıs ayının ilk haftasında geniş katılımlı istişare toplantısını Kızılcahamam'da düzenlenecek, orada il başkanlarının yanı sıra ilk defa çok geniş çaplı olmak üzere ilçe başkanlarıyla da bir araya gelinecek.

Biz kavga edenlerden değil istişare edenlerdeniz, biz çatışanlardan değil uzlaşmayı bir yöntem olarak tercih edenlerdeniz. Biz, birbiriyle araçlarla iletişim kuranlardan değil, bir biriyle ruberu, yüz yüze, gönül gönüle iletişim kuranlardanız.

2002 -2013 tarihleri arasında Türkiye Büyük Demokratik dönüşümleri yaşamıştır. AK Parti iktidara geldiğinde olağan üstü (OHAL) uygulamasına son verilmiştir. Etkili ve çok boyutlu çözüm politikası takip etmiştir. İnsan haklarını korunması ve özgürlüklerin genişletilmesi konusunda önemli adımlar atılmıştır.

Yeni güvenlik yaklaşımı, sivilleşme normalleşme çalışmalarıyla ülkemizde DGM, ESAMYA  protokolü kaldırılmış, Cumhurbaşkanlığını doğrudan seçebilme, vatandaşa güven, kırtasiyeciliğe tırpan gibi bir çok konuda adımlar atılmıştır. Bütün bunlara baktığımızda terör iç dış düşmanlık kardeş kavgası enerjimizi maddi varlıklarımızı hep boşa harcamamıza vesile olmuştur.

1980 öncesini ve sonrasını yaşayan ülkemiz terörden kavgadan çok şeyler kaybetmiştir. Ancak .bu dönemlerde bile terörist olaylardan çıkar sağlamak için çalışan hatta varlıklarını o kavgalara bağlı olarak devam edeceğini inanan siyasetçilerimiz var.

Bizler 1980 öncesini yaşamış ve ülkemizin enerjisini boşa harcandığını bilen, yaşayan insanlar olarak, tarafların birbirlerine amaçsızca saldırdıklarını hayatlarına kast ettiklerini tarafsız kalanları da hesaba çektikleri bir dönemi yaşadık. Bizlerde bu dönemler de her iki çatışmanın da anlamsız ve yersiz olduğunu savunarak kendimizi tehlikelerden korumaya gayret gösterdik.

Çözüm sürecine girildiği bu günlerde duruşlarıyla politikalarıyla hiçbir varlık gösteremeyen bazı partilerin yöneticileri şuan da sokakları tahrik etmekle meşguller. 12 Eylül 1980 öncesi manzaraları bugüne taşımak için gayret içindeler hükümetimizin, vatandaşla hükümet arasında köprü olmak için çözüm sürecini geniş tabana yaymak için seçtiği akil insanların heyetine bazı illerde sayıları iki elin parmaklarını bulmayacak sayıda da olsa saldırıyorlar.