Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı'na hakkında yazdığım iki köşe yazısı ile kendisine "Hakaret" ettiğim gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş...
Çarşamba Cumhuriyet Savcılığının yapmış olduğu kovuşturma sonucunda;
TCK' nın bir çok maddesinden ve ayrıca yine TCK'nın 53. Maddesinden de cezalandırılmamı istemiş ve kamu davası açılmasına karar vermiş!..
TCK'nın 53. Maddesi belli bir süre kamu hizmeti yapamamayı öngörmekte.
Yani sayın savcı ilgili maddeden ceza almam durumunda belli bir süre gazetecilik yapmamamı arzulamış!..
Bu bağlamda Çarşamba 1. Asliye Ceza Mahkemesin'de hakkımda dava açılmış ve talimatlı ifade vermem için 20.10.2015 tarihinde Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesi'ne ifade verdim.
Sizi Mahkemeye verdiğim ifademle başbaşa bırakıyorum.
ÇARŞAMBA
1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI'NA
1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI'NA
İfademin ulaştırılması için:
SAMSUN 10. ASLİYE CEZA MAHKEME BAŞKANLIĞI'NA
Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ismini geçirerek kaleme aldığım 25.03.2015 tarihindeki "AK PARTİ'NİN PARALELLE MÜCADELESİ GERÇEK Mİ?" ve 27.03.2015 tarihinde kaleme aldığım "DÜNDAR VE TAN'IN SAMİMİYETİ ŞAŞIRTTI!" başlıklı köşe yazılarımdan dolayı hakkımda Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuş. Bu suç duyuruları birleştirilerek dava açılan mahkemenize ifademi yazılı olarak sunmaktayım.
Öncelikle Belediye Başkanı Hüseyin Dündar'ın eleştiye açık olması gerektiğinin altını çizmek gerekiyor. Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin ve Yargıtay'ın emsal kabul edilmesi gereken, basının eleştiri hakkına vurgu yapılan onlarca emsal kararı mevcuttur. Bu kararlardan bir tanesini örnek göstermek gerekirse, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında yapılan bir haber nedeniyle açmış olduğu dava, Anayasa Mahkemesi'ne gitmiş ve Anayasa Mahkemesi, Resmi Gazete'de yayınlanan gerekçeli kararında “İFADELERİN SERT OLMASI DOĞAL KARŞILANMALIDIR” diyerek ;
"İfade özgürlüğü, büyük ölçüde eleştiri özgürlüğünün güvence altına alınmasını hedeflemektedir ve düşüncelerin açıklanması, yayılması sırasında kullanılan ifadelerin sert olması doğal karşılanmalıdır. Somut olaydaki gibi kamuoyunu yakından ilgilendiren meseleleri tartışma özgürlüğünü, tüm demokratik sistemlerin temel ilkesi olduğu göz önüne alınmalıdır. Anayasa'nın 26. maddesinin ikinci fıkrası, kamuyu ilgilendiren ifadelere yönelik pek az sınırlamaya yer vermektedir. Sağlıklı bir demokrasi, kamu gücünü kullanan bir organın yalnızca yargı organları tarafından denetlenmesini değil, aynı zamanda sivil toplum örgütleri, medya ve basın veya siyasi partiler gibi diğer aktörlerce de denetlenmesini gerektirir." denilmiştir.
Fakat Hüseyin Dündar'a bakıldığında Haber Expres Gazetesi'nde, hakkında yazılan tüm yazılar hakkında hemen belediyenin bütçesini kullanarak mahkemeye başvurduğu görülmektedir. Buna örnek olarak, Dündar'ın Çarşamba Cumhuriyet Savcılığı'na başvurduğu SORUŞTURMA NO: 2015, SORUŞTURMA NO: 20159, SORUŞTURMA NO: 20158 BİRLEŞTİRME NO: 20159 , SORUŞTURMA NO: 2015981 gibi şikayetlerle kendisini eleştirilemez gördüğü anlaşılmaktadır...
Belediye Başkanları, Milletvekilleri, sanatçılar, futbolcular gibi kamuoyunca tanınan ve merak uyandıran kişilerin eleştirilere açık olmaları gerektiği yasalarla açıkca ifade edilmektedir. Buna rağmen Sayın Dündar'ın eleştiriye açık olamadığı yapmış olduğu şikayetlerle anlaşılmaktadır. Büyük kitleler karşısında yöneticilik yapanlar, eleştiriye açık olamadıkları sürece yöneticilik yaptıkları bölgede sağlıklı hizmet vermeleri beklenemez.
Hüseyin Dündar'ın şikayetine neden olan köşe yazılarımdan 25.03. 2015 tarihindeki "AK PARTİ'NİN PARALELLE MÜCADELESİ GERÇEK Mİ?" başlıklı köşe yazımda, Hüseyin Dündar hakkında yapmış olduğum eleştiriyi hakaret olarak kabul etmiş ve suç duyurusunda bulunması neticesinde, ilgili savcının da, ikna olarak dava açılmasına karar verdiği görülmekte. Söz konusu köşe yazımda yalnız Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar değil, AK Parti Milletvekili Fuat Köktaş, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Çarşamba Ticaret Borsa Başkanı Kazım Gürol Yılmaz da aynı eleştirilere muhatap oldukları halde eleştirileri olgunlukla karşılamışlar ve suç duyurusunda bulunmamışlardır. Hatta Canik Belediyesi Basın departmanı tarafından gazete aranarak yazıdan hoşnut kalmadıkları sözlü olarak bildirilmiştir.
Bahse konu köşe yazımda Dündar hakkında Samsun'da yayın yapan Denge Gazetesi'nin 11 Mart 2014 tarihinde gazete manşetinden yayınladığı "CEMAAT KİMİ DESTEKLİYOR?" başlıklı yazıya atıfta bulundum. Sözü edilen Denge Gazetesi'ndeki yazıda, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar'ı cemaatin desteklediği iddia edilmektedir.. Yukarıda da dava dosya numaralarından da anlaşılacağı gibi Dündar, Haber Expres Gazetesi'nde ismi geçen her yazıya dava açarken, Denge Gazetesi'nin hakkında yapmış olduğu habere dava açmayıp, tekzipte etmediği görülmektedir. Söz konusu yazımda Dündar'ı paralel yapı ile ilişkili gösteren Denge Gazetesi'nin haberine atıfta bulundum. Dündar benden şikayetçi olmak yerine önce bir suç unsuru varsa (!) kaynak gösterdiğim Denge Gazetesi'nden şikayetci olması gerekmektedir. Sözkonusu iddia benim değil Denge Gazetesi'nin 11 Mart 2014 tarihli nüshasındaki iddiadır ve ben de yazımda sözkonusu yayını kaynak gösterdim.
Davaya konu olan 27.03.2015 tarihli "DÜNDAR VE TAN'IN SAMİMİYETİ ŞAŞIRTTI!" başlıklı 2. köşe yazımda yine Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar'ın, şikayeti üzerine ikna olan savcının iki şikayeti birleştirerek dava açtığı görülmekte. Bahse konu köşe yazımda Hüseyin Dündar'ın eski ortağı Galip Öztürk'ün desteği ile AK Parti'den milletvekili aday adayı olan Haluk Tan'a verdiği desteği eleştirdim. Çünkü AK Parti'nin 7 Haziran seçimlerinde 110 aday adayı mevcutken, Dündar'ın yalnız Haluk Tan ile sarmaş dolaş fotoğraf çektirerek basına servis ettiği görülmektedir.
Sözkonusu aday adayı Tan'ı işlediği iddia edilen suçlardan dolayı halen yurtdışında kaçak konumda olduğu ileri sürülen Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk'ün desteklediği basında çıkan haberlerde mevcuttur. Buna örnek olarak Samsun'da yayın yapan Haber Gazetesi'nin 03.09.2015 tarihli yayınında "Haluk Tan'ı destekliyor" başlığı ile kamuoyuna duyurulduğu görülmektedir. 1 Kasım seçimlerinde Haluk Tan ile Galip Öztürk'ün öz kardeşi Talip Öztürk'te aday adayı olmuş ve Galip Öztürk öz kardeşi yerine şirketinde yönetici olan Haluk Tan'ı desteklediğini kamuoyuna lanse etmiştir.
Hüseyin Dündar ile Galip Öztürk'ün ortaklığını şikayete konu yazımdan çok daha ağır şekilde yöneticisi olduğum viphaber.tr.gg isimli sitede 2010 yılında altında kendi imzamla kaleme aldığım "HAYIRLI İŞLER" başlığı ile eleştirmiş ve yazıda;
"Türkiye'de vatandaşlar referandum ve terör gündemi ile meşgul olurken, AK Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, AK Parti Samsun Milletvekili Fatih Öztürk, Çarşamba'nın AK Partili Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ve bazı AK Partili işadamları, Amerikan Uyuşturucuyla Mücadele Birimi (DEA) tarafından uluslararası uyuşturucu kaçakçısı damgası yiyen ve takipte olan Galip Öztürk ile ortaklığa girip ihale peşinde koşuyor. Son zamanlarda ülkenin dört bir yanında şehit cenazeleri kalkarken, AK Partililer 5 milyon TL değerindeki Çarşamba Elektrik Üretim A.Ş isimli şirkette sermaye artırımına giderek 10 milyon TL'ye çıkarmış ve HES ihalesi peşinde koşmaları şaşırtıyor." şeklinde ifadelerde bulundum.
Sözkonusu yazımdan dolayı Hüseyin Dündar'ın o dönemki ortaklarından Çarşamba Ticaret Borsa Başkanı Kazım Gürol Yılmaz Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş ve takipsizlik kararı verilmiştir. Yine Dündar'ın ortaklarından Galip Öztürk İstanbul'dan hem ceza hem de tazminat davası açmış ve ceza davası yerel mahkemece tazminat davası da Yargıtay tarafından reddedilmiştir. Sözkonusu haber yayınının ardından ulusal bir çok gazeteye konu haber olmuş ve haberin ardından Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ve o dönem Gençlik ve Spor Bakanı olan Suat Kılıç sözkonusu şirketten anında ortaklıktan ayrılmıştır. Verilen bilgilerden de anlaşılacağı gibi davaya konu olan köşe yazısı eleştiri sınırlarını aşmamıştır.
Mahkemenizce bahse konu davanın düşürülmesini arz ederim.
Berat GONCA
Ekler:
1-) Hüseyin Dündar'ın hakkında, yazmış olduğum başka bir köşe yazısı için bulunduğu suç duyurusuna verilen takipsizlik kararının örneği.
2-) Haber Gazetesi'nin, Hüseyin Dündar'ın eski ortağı Galip Öztürk'ün Haluk Tan'ı desteklediğini açıkladığı haberin örneği.
3-) Anayasa Mahkemesi'nin emsal karar kabul edilmesi gereken kararını haberleştiren ODA TV isimli ulusal yayın yapan internet sitesinin haber çıktısı.
4-) Denge Gazetesi'nin, Hüseyin Dündar'ı paralel yapının desteklediğini haberleştirdiği haberin çıktısı...
5-) Hüseyin Dündar ile uluslararası uyuşturucu kaçakçılığından suçlandığı iddia edilen Galip Öztürk ile ortaklığını eleştiren viphaber.tr.gg isimli sitedeki haberin çıktısı.
6-) Dava konusu olan köşe yazıları.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.