Her türlü kesimden kişilerle görüştüm. İşte masa bu. Bundan sonra da bu masa devam edecek' dedi.
Suriye Donörler Konferansı için İngiltere’nin başkenti Londra’ya giden Başbakan Ahmet Davutoğlu, uçakta gündeme dair önemli mesajlar verdi. İşte o açıklamalar...
BÜLENT ARINÇ’IN SÖZLERİ: Parti içinde bazı görüş ayrılıkları olabilir. Bunların çözülebilmesi icap eder. Sayın Arınç, benim de yardımcılığımı yapmış bir isimdir. Sayın Cumhurbaşkanı’mızla da istişare ederiz. Bunları kamuoyu önünde açıklamalardan çok, yüz yüze konuşmayı tercih ederim.
AK PARTİ’DE BÖLÜNME RİSKİ: Üzerinde titizlikle durulması gereken şey, partinin birliğini korumaktır. Bütün partiler deprem yaşarken AK Parti bütünlüğünü devam ettiriyor. Daha önce ne senaryolar çıktı. 1.5 yıl içinde iki doktora tezi olacak şeyler yaşadık.
ÇÖZÜM SÜRECİ: Dolmabahçe, tek taraflı bir açıklamaydı. Silahların bırakılacağı sözü verildi. Bütün elimizdeki bilgiler, bırakın silahsızlanmayı, bunların yeni bir şeye hazırlandığını gösteriyordu. Ama ‘çözüm sürecine zarar veririz’ korkusu bürokrasinin tepesinden aşağı doğru inmişti. Ben son 10 gün içinde 4 masa kurdum. Masa, Öcalan’la 3-5 kişinin oturması değil. Çağırdığım kişilerin çoğu HDP’ye mütemayil insanlar. Aralarında her türlü kesimden, görüşten gelen STK’lar da var. İşte masa bu. Bundan sonra da bu masa devam edecek.
HDP’NİN DURUMU: HDP’yi şımartan şey şu oldu. Birincisi, akademisyenlerin bildirisinde yer alan ve beni en fazla üzen şeylerden birisi olan, ‘Kürt siyasal iradesi’ ifadesiydi. Demokratik bir toplumda olmaması gereken bir şey. Kim temsil ediyor, total olarak Kürt siyasetini. Böyle bir ‘Kürt ve Türk siyasal iradeleri’ söz konusu ise, peki yüzde 50 oy almış AK Parti neyi temsil ediyor? Bunu söylediğiniz zaman Türkiye’yi Iraklılaştırırsınız. Utanç duydum bu ifadeleri okurken. İkinci şımardıkları olay, Suriye’deki gelişmeler. Suriye’de kullandıkları yöntemi Türkiye’deki çözüm sürecinde hedeflerine ulaşmada daha elverişli bir yöntem olarak gördüler. Barikatları, hendekleri öğrendiler. Biz bu iki yanılsamayı ortadan kaldırmadan kiminle, neyi konuşacağız. Onlara oy veren kitleyi, dışarıda bırakmıyoruz.
DEMİRTAŞ’A TEPKİ: Demirtaş’ın Meclis’te yaptığı konuşma, bütün masayı devirdi. Demek ki İmralı’dan aldıkları talimat meseleyi çözmeye yetmiyor. Bunlar başka yerlerden de talimat alıyor. Türkiye kimin karşısındaysa onunla görüşüyorlar. Neredeyse Ermeni-Kürt lobi ittifakına yöneldiler. Talimatları İmralı’dan almıyorlarsa, o zaman İmralı ile görüşmelerinin ne anlamı var? Paralel çeteyle birlikte bir strateji geliştirmişlerse bizimle nereye yol yürüyecekler?
KANDİL’İN SABOTAJLARI: Bizim partiden bile ‘Sayın Başbakanım yapmasak deseler’ bile Demirtaş’la görüştüm. ‘Yapmayın o ayaklanma çağrılarıyla bir yere gidemezsiniz, sabrımızı taşırmayın’ dedim. Diyarbakır’da saldırı oldu. Demirtaş’ı aradım taziye için, telefona çıkmadı. Şimdi onlar bizimle irtibat kurmuyorsa, kim kimi dışlamış, kim masayı devirmiş? ‘AKP ile hiçbir şey yapmayız’ diyen onlar, telefonuma çıkmayan onlar. Bunları muhatap almak sonuç getirmiyor. İmralı ile HDP arasındaki ilişkiyi de onlar kopardı. Şu an kopuk. Sonuç olmayacak bir ilişkinin ne gereği var?
BARZANİ’NİN AÇIKLAMASI: Irak’ın da Suriye’nin de toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Bizim düşüncemiz hep “Bu haritayı ekonomik ve kültürel ilişkiler üzerinden yavaş yavaş dönüştürelim. Siyasi harita sabit kalsın ama birliktelik artsın” şeklinde oldu. Referandumla bir ülke bölünse bile yeni doğan entiteyi de sarsar. Sayın Mesud Barzani ile de açık bir şekilde paylaşıyoruz.
DAVUTOĞLU: RUSLAR SALDIRILARINI DAHA DA ARTIRDI
İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılan Suriye Donörler Konferansı’nda Suriye için 10 milyar dolarlık yardım toplanması kararı alındı. Önce konferansta konuşan ardından toplantı sonrası soruları cevaplandıran Başbakan Davutoğlu, dünyaya son bir defa daha çağrıda bulundu. “ABD ile Rusya arasındaki görüşmelerden bir şey beklemiyorum. Hatta daha çok kaygılanıyoruz. Çünkü her görüşmenin ardından Ruslar, daha fazla saldırıyor” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti: “ABD, insanlık suçları karşısında Rusya’ya karşı çok daha açık bir tavır göstermeli. Daha önce Rusya’nın uyarılması gerektiği konusunda genel bir mutabakat vardı. Buna rağmen, bizden tek talep ettikleri ‘Muhalefeti ikna edin, Cenevre’ye gelsin’ oldu. Muhalefetle konuştuk, Cenevre’ye gitti. Sonuç ne oldu? Milyonlarca Suriyeliyi misafir ediyorsak bunu sormak hakkımız. BM Güvenlik Konseyine karşı umudumuzu yitirdik. Cenevre’deki görüşmeler, askıya alındı. Çünkü rejim, verdiği sözleri yerine getirmedi. Sadece lüks mekanlarda, Madaya’da, Halep’te, İdlib’de, Lazkiye’de ne olduğunu düşünmeden konuşmalar gerçekleştiriliyor. Bütün uluslararası topluma sesleniyoruz. Birlikte hareket etmeliyiz. Tüm Suriyelilere insani yardım ulaştırılmalıdır. Kim bu yardımlara engel olursa olsun hepimiz tarafından cezalandırılmalıdır. Halep’e son 5 yıl içindeki en ciddi saldırılar yapılıyor. Halep, Türkiye ile Suriye arasında bir hayat koridoru. Şu an hayat koridoru kesildi. Türkiye yardımlarını sürdürecektir ama durum çok kaygı verici. 10 bin kadar kişi sınırımıza geldi. 60-70 bin kişi Türkiye’ye gelmek üzere yürüyor. 300 bin kişi de Türkiye’ye geçmeyi bekliyor. Bu, bir savaş suçudur; etnik temizlemedir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.