Türkiye’nin sayılı ovalarından olan Çarşamba ve Bafra Ovası mevsimlerdeki düzensizlikler ve iklimdeki değişikliklerden sebze ve meyveler de olumsuz etkileniyor. Sebze ve meyve de azalma olurken fındık, kivi ve aronya ile alternatif oluşturulmaya çalışılıyor.
Dünya’da yaşanan hava sıcaklıkları ve yağışlardaki düzensizlik, ‘iklim krizi’ni de beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında yüzyılın en yüksek hava sıcaklığı değerleri ölçülmüş ve o ay, en sıcak Temmuz ayı olarak kaydedilmişti. Sıcaklıklarda bu denli yükseklikler yaşanırken yağışlarda da düzensizlikler yaşanıyor. Tüm bu olumsuzluklar insanları etkilediği gibi tarımı ve tarım ürünlerini de büyük oranda etkiliyor. Bu durum, sebze-meyve hallerine de yansıyor.
“Sebze dışarıdan, çiftçiler alternatiflere yöneliyor”
Çarşamba Sebze-Meyve Hali esnaflarından Mithat Ölmez, hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi nedeniyle Çarşamba ovasında eskiden olduğu gibi sebze üretiminin olmadığını ve çoğu kişininse sebze ekmediğini söyledi. Sebze ekimi yapanların ise 5-10 TL aralığında ürün verdiğini kaydetti. Her geçen gün ovada k sebzenin hem maliyet hem de mevsimsel değişiklikler ve hava şartlarından dolayı zarara uğradıkları için alternatif ürünlere yöneldiklerini sebze ve meyve noktasında ise Konya, Antalya, Adana, Şanlıurfa ve Aydın gibi illerden domates, fasulye gibi sebzelerin Samsun ve Çarşamba’ya gelmeye başladığını dile getirdi.
“Çarşamba’da sebze durumu ve fiyatları”
Çarşamba Ovasında kendi çiftçilerimizin ısrarla ekimine devam ettirmeye çalıştıkları salatalık fiyatının 7-10 TL civarında seyrettiğini ama salatalıkta azalma olduğu zamanlarda ise bu fiyatın 12 TL’ye kadar yükseldiğini belirten hal esnafı, ürün bolluğunda ise fiyatın 7 TL’nin altına düşmediğini belirtti. Ayrıca esnaf, Çarşamba salatalığında hasat bitimi olduğunu da belirtti. Yine Çarşamba yöresinde yetişen, yerli, bir başka ürün olan Çarşamba fasulyesindeki durum hakkında fiyat bilgisi veren esnaf, fasulyenin fiyatının 30-40 TL arasında seyrettiğini söyledi. Ancak yaşanan sel ve sıcak havalardan dolayı fasulyenin az üretildiğini ve halde artık yerli fasulyenin kalmadığına da dikkat çekti.
‘‘Çarşamba Ovası’nda ürün gittikçe azalıyor’’
Çarşamba Ovası’nda geçmişte daha çok ürün olduğunu belirten Ölmez, yetiştirilen ürün çeşitliliğinin gün geçtikçe azaldığını belirtti. Haber Expres Gazetesi’ne konuşan Çarşamba Sebze-Meyve Hali esnaflarından Mithat Ölmez, ‘‘Şu anda insanlar en çok ilçe genelinde ya fındık ya da kivi işi yapıyor. Mesela bu sene Barbunya fasulyesi olmadı. Yeşil fasulye de olmadı. Olanların ki de yalnızca bir sefer toplandı. 40 dönüm araziden çitçi sıcaklar ve elverişsiz hava şartlarından dolayı aldığı fasulye 10 ton, 15 ton. Gerçek alması gereken tonajını alamadı. Yarıdan aşağıya ürün alabildi o da masrafını da karşılamadı. Neden alamadı? İklim şartlarından dolayı alamadı. Buranın havası yağmurlu ve rutubetli. Bakımdan yana bir sıkıntı yok. Bu sene havalar bir değişikti.’’ şeklinde konuştu.
‘‘Domates Konya’dan, üzüm Manisa’dan’’
Çarşamba Ovasında sebze ve meyve üretimi azalırken bölgemiz halinde ve pazarlarında satılan domatesin daha çok Konya ve Şanlı Urfa’dan, Üzümün ise Manisa’dan geldiğini belirtti. Esnaf Ölmez, ‘‘Domates buraya Konya tarafından her gün onlarca TIR ile geliyor. Mesela Konya’da domates 5 TL veya 5,5 TL’dir. Burada 6 TL veya 6,5 TL’dir. Yani bu sene Çarşamba’ya, daha çok Konya’dan domates gelişi oluyor ve kilosu 6 TL’ye, 6,5 TL’ye domates dağıtıyoruz. 7 TL’ye de dağıtan var. Mesela Antalya Çavdır’dan gelen domatesler de var. Başka yerlerde Çavdır domatesleri 16-17 TL’dir, bizde 14-15 TL. Kaliteli bir domatestir. Bunları manavlar, marketler alır. Diğerlerini de pazarcılar, menemenlik olarak kullanacaklar alıyorlar.
Üzüm desen, Alaşehir tarafından geliyor. Mesela biz bunu 20 TL’den manav veya pazarcılarımıza veriyoruz. Pazarcı da 25-30 TL’den satıyor. Alaşehir’in dışında Salihli, Buldan, Sarıgöl’den geliyor. Sarıgöl tarafları şu anda kapalıdır ama 20 gün sonra kesime başlarlar. Alaşehir tarafları ise açıktır. Üzümler yağmur yediği zaman dökülmeye başlar, bu yüzden randıman olmuyor. Randıman olmayınca o üzümlerden kuru üzüm yaparlar.’’ dedi.
‘‘Fiyatların artışı satıcılardan değil, maliyetlerden’’
Sebze ve meyve fiyatlarındaki artışı değerlendiren Ölmez, ‘‘Fiyatların artması bizden kaynaklı değil. Örneğin bu üzüm yerinde 14 TL’den hasat ediliyor. 32 bin TL işçi ücreti ödüyoruz. Kasanın içinde üzerine üzüm yerleştirdiğimiz karton için 3 bin TL ödüyoruz. Nakliyesi için 28 bin TL veriyoruz. Gidiş-gelişte ise 40 bin TL tutuyor. 14 TL’den aldığımız üzüme kilo başında 5 TL masraf bedeli ekleyince maliyeti 19 TL oluyor. Konya’dan gelen bir TIR’ı 26 bin TL’ye tutabiliyoruz. Kendi aracım ya da başkasının aracı, fark etmiyor. Kasaları da biz parayla alırız, Şu anda bu kasaların maliyeti 13 bin 200 TL, ortalaması ise 39 bin TL yapar.’’
‘‘Sürümden kazanıyoruz’’
Her zaman halk için hizmet ettiklerini vurgulayan Ölmez, kazançlarını ton üzerinden hesapladıklarını ve kendilerine yetecek kadar bir kâr kaldığı zaman ‘‘Allah bereket versin’’ dediklerini söyledi ve sürümden kazandıklarını belirtti. Fazla para da gözümüz yok diyerek sözlerini tamamladı.
HABER - FOTO: İsmail TEMİZ - Emine TEMİZ YILMAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.