OHAL Komisyonu kurulduktan sonra komisyona müracaat edemeyen askerî öğrencilerle ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu söyleyen Usta, sözlerine devamla: “15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ'yle mücadele kapsamında dış kaynaktan subay, astsubay alımlarında veya meslek yüksekokulu, teknik okul okuyan öğrenciler vs. hepsi hak kaybına uğradı, okullarıyla ilişkileri kesildi. Hepsine FETÖ'cü muamelesi yapıldı. Herhangi bir güvenlik soruşturmasına tabi tutulabilirlerdi, yeniden haklarında inceleme yapılabilirdi. Bunların içerisinde elbette FETÖ'cü olanlar veya FETÖ'nün değişik şekillerde tavassutuyla girenler olmuş olabilir. Onların ayıklanması gerekirken, üniformaya sevdalı, subay olma, astsubay olma aşkıyla yanan, vatanperver gençlerimiz de vardı. O çocuklarımızın da hepsinin aslında hakları elinden alınarak hayalleri yıkıldı, gelecekleri karartıldı. Yaklaşık 20 bin tane gencimiz var bu şekilde. Geleceğe bakış açısından en önemli varlığımız gençlerimiz. Sürekli anlatıyoruz, "demokratik fırsat penceresi" diyoruz, "teknoloji" diyoruz, "ilerleme" diyoruz, "Gençler bizim en büyük avantajımız." diyoruz ancak bunları çok iyi kullanamıyoruz. İçlerinde FETÖ'ye bulaşmış olanlar varsa onların elbette ayıklanması lazım, nihayetinde birçoğu da üniversite sınavıyla girmiş, değişik elemelerden geçerek gelmiş çocuklar, dolayısıyla bir kısım objektif sınavlarla buraya gelmiş çocuklar ancak bu okullarda okuyan gençlerin hepsine FETÖ'cü muamelesi yapılmasının yanlış olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.” dedi.
“Öğrencilerin hepsine vatan haini muamelesi yapılmaması lazım”
Askeri okulların kapatılması yönteminde kolay yolun seçilerek, tüm öğrencilerin atıldığını belirten Usta “haklarını ellerinden aldık. Peki, ne oldu? Şimdi bu çocuklar özel harekât polisi olmak istiyor çünkü bunların fiziki güçleri yerinde, gayet iyi, polis olmak istiyorlar. Oralara girmelerine de müsaade edilmiyor. Kanunda öngörülmeyen bir cezayı kimseye veremezsiniz. Bu çocukların bir suçu varsa hapse atın, cezası neyse verelim ancak böyle bir ceza verilmeden ellerinden haklarını alıyorsunuz, ondan sonra polis olmasına da, başka mesleklere girmesine de engel oluyorsunuz. Bir kısmına okullarda okuma imkânı verildi, onlara KHK damgası vuruluyor. Olmaz, yıllarca peşinden gelecek bir şeyi yapmaya hakkımız yok. Bu çocukların hepsine vatan haini muamelesi yapılmaması lazım. “ dedi.
“Hak kaybına uğrayan öğrencilerin komisyonlara müracaat edemiyor”
Hak kaybına uğrayan öğrencilerin komisyonlara da müracaat edemediğini söyleyen Usta, “Bütün bakanların açıklamaları var, mağdurlar videolarını gönderiyorlar bize, bir Başbakan Yardımcısı diyor ki: "OHAL Komisyonu kurulduğunda onlara müracaat edebilirsiniz." BİMER'e yazıyorlar durumlarını, BİMER "Gelecek hafta Komisyon kuruluyor, oraya müracaat edebilirsiniz." diyor fakat müracaat edemiyorlar. Niye? Çünkü komisyonlara müracaatta şöyle bir sıkıntı var, mesela Kara Kuvvetlerinde. Kara Kuvvetleri, bu okullar kapatılıyor ama öğrencilerin her biri tek tek, isim olarak KHK'larda yer almadığı için ve isimleri ve T.C.'leri de buraya bildirilmediği için bu çocuklar müracaat edemiyor. Aslında, idari açıdan da sakatlıklar var, bunların düzeltilmesi lazım. Yani, 21'inci yüzyılda bizim ülkemize yakışmıyor bunlar; bunları lütfen düzeltelim ve insanımızı mağdur etmeyelim. Gerçek suçluyu cezalandıralım, sonuna kadar cezalandıralım. Ama, suçu olmayan insanlara idari işlemlerden dolayı, kendimizi sağlama alma güdüsünden dolayı sucu olmayan gençlerimizin de hayatını karartmayalım. Ben, bu konuda Hükûmeti hassas davranmaya davet ediyorum” dedi.
HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.