... O LOBİ VARSA KAYYUM TEHLİKEDE Mİ?
Samsunspor KAYYUMA KALDI. Ooooh ne ala!.. Sevincimiz yarım kalmaz inşallah umuduyla...
Son yazımı sakın kaçırmayın diye boşa dememişim yani! Derler ki; kalemim çok sivri dilliymiş. Kötü huy kalemimin ayarı ve ayrıca sivri uçla yazmayı çok severim. Birileri bu durumu sevmemiş, işlerini bozuyormuşum. Çokta umurumda. İşini kaliteli, doğru, tarafsız ve objektif yapmaktan ödün vermemek, helal kazanmak yuvadan aldığımız ilk terbiyedir.
Neyse konuya girmek gerekirse; Samsun’da siyasette, iş dünyasında kim ne konuşmuş,kim kimle aşık atar, yer, içer, yatar, iş yapar, kim kime kazık atma cesareti gösterir(!), hemen hepsinin % 80-90 bilirim. En azından 14 yıldan fazla süredir hemen hiç yanılmadım. Artık kimse kusura bakmasın mütevazilik de yok.
Samsunspor...
Samsun ve Samsunspor sayesinde makam sahibi olup, buralardan güç alan, hatırı sayılır isimleri haline gelen, siyasetin tepesine oturanlar, günlerdir ortalıkta yoklar!
Yllardır birileri mükemmel oyun ve tezgahlarla başkan ve yönetim kadroları çıkartarak işi erteleye erteleye bu raddeye kadar geldiler.
Kulüp batağa saplandı çıkış ümidi kalmadı, kaderine terk edilecek, kapısına kilit vurulacak denilirken; yıllardır kulüpten almaya alışanların, kulübe vermeye sıra gelince, kendi adamlarını da yolda terk edip, ortalığı toz dumana karıştırdılar. Ve sonunda Cuma günü Samsunspor KAYYUMA KALDI.
Kayyum için çok geç kalınsa da, bu armayı yaşatmak için hala ümit var. Ümit için de mesela eski Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın yardımları ile trilyonlar ödendi. Ama Tutu’nun dile getirdiği şekilde kulübün borcunun 4-5 milyon değil, 56 Milyon, eski para ile 56 trilyon TL olduğunun ortaya çıkması herkesi şok etti. Kulübe 6 trilyon ile başkanlığa gelenler bile arkasına bakmadan dönüp gittiler.
Samsun’da milletin gözünün içine baka baka başkan ve yöneticilerinin yıllardır şehre yalan söyledikleri çıktı. Bu nedenle artık yalanı, hırsızlığı, yolsuzluğu kim ya da kimler yapmışsa hesabı sorulacak! Sorulmalıdır. Hesaptan kaçışı yok...
Bu olaylar esnasında enteresan işler de dönmüyor değil hani? Uzun süredir Samsun ve spor kamuoyun da Samsunspor ile beraber Çarşambalı işadamı Kazım Yılmaz’a sistemli saldırılar yapılıyor.
Bu saldırılar özellikle iş adamı Yılmaz'la samimi, kadim dost görünenlerin ona saydırması, sonrada 'kusura bakma patron istiyor' ifadeleri ile kıvırtmalarına şaşmıyor değil herkes. Yılmaz’ın da o dostlukları ısrarla sürdürmesi akıl almıyor. Gerçi bu ilişki kimseyi ilgilendirmez. Ancak geçmiş yıllarda patronun adamı yine saldırmış, dost(!) ortada gözükmemiş ama o dönemde de kendi işadamına Çarşambalılar sahip çıkmıştı, bu günde kol kanat gerecek sahip çıkacak. Sorun yok. Büyüklük yine Çarşambalılarda kalsın.
Kazım Yılmaz’ın bizlerle arası pek olmasa da ara sıra arayıp sıkıntılar hakkında bilgi isteriz. Cevap verdiğinde de söylediklerini yazmaktan gocunmayız. Biz bizi yolda bırakan kimleri dostça kucaklamadık ki...
Her neyse aradık, konuştuk. Yılmaz'ın hiç derdi tasası yokken, Sayın Vali Osman Kaymak’ a Samsunspor için 2 milyon 500 bin TL söz verdiğini, bu paranın 1 milyon 500 TL sini ödediğini ve kalan 1 milyon TL yi de hafta içinde adrese teslim edeceğini söyledi.
Kazım Yılmaz’ı tanıdığımı sanırım. Samsunspor' a en çok yardım eden iş adamıdır. Bir dönem de kulübü aldı ve başkan olur olmaz yaptığı en büyük hata Adnan Sezgin’i kulübe menajer olarak getirmek oldu. Ya birileri teklif etti ya da iyi tanıdığını sandığı, güvendiği Sezgin'in kulübe verdiği trilyonlarca borçların cezasını da cebinden fazlası ile ödedi. Sezgin’le başına aldığı beladan kurtuldu ancak, Samsun’da ki tanıdığı diğer sülüklerden kurtulamadı, bu gidişle de kurtulamayacak gibi.
Galip Öztürk, Samsunspor'un Şirketleşme düşüncesinden kaynaklı bir ara iki hemşerili ters düştüler. Ama zaman gösterdi ki iki Çarşambalının ikisinde de Samsunspor aşkı, sevdası trilyonlar vermelerine rağmen en kötü adam ilan edilmesine neden oldu. Yani zararı yine ikisi çekti. Kazanan başkaları oldu.
Samsunspor'un kurtulması için bir dönem başkanlık yapan Sezgin Gümüş, yaptırdığı denetleme ve şirketleşme isteği nedeni ile işler iyice karıştı ve kızıştı.
Sonra siyasetçilerden bazıları olaya karıştı. Onlar da "hep bana der" misali kendilerine kazanıp, kulübü borçlandırmayı daha da çok arttırınca işler iyice çorba olmaya başladı. Ve sonunda önce Emin Kar ve ardından Erkurt Tutu ile kulüp batağın dibine hızla inmeye başladı.
Bu başkanlar değil elbet tek suçlu öncesi var bu arızaların... Son perde de mecburen Sayın Vali Osman Kaymak olaya el attı.
Olay Kayyumlu oldu ve gözler tam oraya çevrilmişken, konu hakkında düşünüp, araştırma yapmaya devam ettik. Bu esnada hafta sonu yıllardır görüşmediğim eski siyasetçi, samimi arkadaş, sırdaş biri telefonla aradı. Kendisi ile bir süre telefonda hoş sohbet ettik ve bir o kadar da bilgi edindim.
Dedi ki; Erol bey. Bunları yazacaksın bilirim ama adımı vermezsen sevinirim. O çok iyi bilir ki bizde adam satmak yok...
Her neyse arkadaşım, sırdaşım der ki; "Geçenlerde sosyal medya da bir yazı çıkmış ve o yazı da "Trabzon lobisi ve bazı siyasetçiler" yazılmıştı ya!. İşte kulübün ve Samsun’un başında iddia edildiği gibi 'TRABZON LOBİ BELASI' gerçeği gerçekten musallat. Lobi benzetmesi ağır olacak ama aynen 'İsrail Lobisinden farksız'. Samsun siyaseti de, iş dünyası da bu lobiyi ve kimler olduğunu çok iyi biliyor ama kimse bu lobiyi söyleyemez, yazamaz, konuşamaz. Hiç biri cesaret edip lobiyi yıkamıyor. Lobi dağıtılmadıkça da ne Samsunspor ne de Samsun bir adım ileri gitmez. Siyasette, spor'da ve iş dünyasında da Samsun’u "TRABZON LOBİSİ” yönetiyor. Acil bunlar temizlenmelidir.
Bak, bu gün yarın Samsunspor’ a Kayyum atanacak diye seviniyoruz ya! Çok sevinme! Trabzon lobisi kayyuma atanacak isimler için şimdiden ayar çekmeye kesinlikle başlamıştır. Bunlar FETÖ, siyaset, spor aklına ne gelirse her alanda çok güçlüler. Piyasa da bazı isimler öne çıkmaya başladı bile. O nedenledir ki, aklı olan bu şehirden tanıdığı, dostluğu, bağı, bağlantısı olan kimseyi KAYYUM yönetimine de başkanlığına da seçmez. Bizden söylemesi!” ifadelerini kullanınca şaşırdım kaldım. Yuh artık! Yazarken bunaldım vallahi...
Gerisini bir sonra ki yazıda yazayım. ama Samsunspor bana göre çok bile dayanmış bunca ihanete.15 Temmuz’ da Türkiye'ye yapılan ihanet misali Samsunspor’ a da ihaneti İsrail Lobisine benzeyen her kim veya kimlerden oluşuyorsa "TRABZON LOBİSİ" yapıyormuş ya!. Bize yapılanlarla beraber aklıma takılan deli sorular şimdi şunlar:
1- Samsun' da 'Trabzon Lobisi' kim veya kimlerden oluşuyor?
2-Bu lobiyi Devlet biliyor mu, biliyorsa neden dağıtmak için çalışmıyor?
3-Vali Trabzon Lobisinin bağlantılarını bulup yok edebilecek mi?
4-KAYYUMA atanacak isimler TRABZON LOBİSİNİN TANIDIKLARI OLACAK MI? Olursa ne yapılacak?
5- Bu Lobi Samsun Emniyeti, Askeriye, iş dünyası, spor ve en korkutucusu Yargı'ya da yerleşmiş mi?.
Eğer bu söylenenler doğru ve bu lobi bu kadar güçlü ise; Sayın Vali Osman Kaymak boşa kürek çekmiş olacak. Kendini de hedefe boşu boşuna koymuş olacak. Gerçi terör bölgesinden gelmiş bir Vali'nin de boşuna kürek çekeceğini sanmıyorum. Yine de son söz diyorum ki; Sayın Valim tüm bu oyunların önlemini alması umudu ile...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.