Eczacılar Odası Çarşamba Temsilcisi Ömer Bir geçtiğimiz hafta Türkiye gündeminde büyük yankı uyandıran Eczacılar Odası ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki sözleşme krizinin ayrıntıları hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu
Geçtiğimiz haftalarda Eczacılar Odası İle Sosyal Güvenlik Kurumu arasında patlak veren Protokol krizi Türkiye gündemine oturmuştu. Eczacılar odasının taleplerinin karşılanmadığı takdirde protokolü imzalamayacaklarını açıklaması insanlar ilaç alabilecekler mi? sorusunu gündeme getirmişti. Yaşanan bu süreç ve Eczacılar Odasının Taleplerini 6. Bölge Samsun Eczacılar Odası Çarşamba Temsilcisi Ömer Bir İle görüştük. Ömer Bir gazetemize yaptığı açıklamalarda, “Biz 6. Bölge Samsun Eczacılar Odası Olarak konunun başından sonuna takipçisi olduk. Bu süreçte, daha önce 3 yıllık bir sözleşme yapmıştık SGK ile. 3 yılın bitiminde tekrar sözleşme yapma zamanı gelmişti. Bu dönemde eczacılar birliği olarak belirli sıkıntılarımız ve belirli isteklerimiz vardı. Bunlar görüşüldü. Eskisi gibi halk parasıyla alıp fatura kesecektik. Sosyal Güvenlik bakanının olumlu iletişim ve yapıtlarıyla iyice görüşülmeye başlanmıştı. Bu görüşmelerin sonucunda bir taslak halinde anlaşılmıştı” dedi.
Ömer Bir süreç içerisinde eczacıların taleplerini, “Bu süreçte bizim isteklerimiz nelerdi? Sürekli kamu kurum ıskonto düşüşleri ve kamu kurumu ıskontolarının eczacılar üzerinden yapılmasıydı. Bu da eczacılar üzerinde çok büyük sıkıntı yaratmaktaydı. Bunu bir türlü kaldıramadık. En büyük sıkıntılarımızdan biri buydu. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz: İlacın sabit bir fiyatı var ve bu fiyat üzerinden devlet kamu kurumu indirimi yapmakta. Biz ilacın tek fiyatı olsun, halka satacaksak da, devlete satacaksa da tek fiyat olsun. Çünkü parasıyla ilaç almak isteyen kişi daha pahalı ilacı almak zorunda kalıyor ve belirli dönemlerde firmalar bu fiyatlar üzerinden değişiklik yaparak bizleri zarara uğratmaktaydılar. İlk etapta %4 le başlayan kamu kurumu indirimleri şuanda %40 lara kadar çıkmıştı. Şuanda 180 ilacın kamu kurumu indirimi hala farklıdır. Üretici firmalarda aldığımız kamu kurumu indirimi devlete daha fahiş fiyatta yapıyoruz. Örneğin insülini düzelttiler hayati önemi taşıyan ilaçlardı. Ama bugün bir bakıyorsunuz ki bir ilaç % 20 kamu kurumu indirimine bize gelirken, % 40 devlete indirim yapmak zorunda kalıyoruz. Aldığımız fiyattan daha ucuza satmak zorunda kalıyoruz ve bunu temin edemiyoruz. Temin edemeyince bu durumda halkın ilaca ulaşımı engellenmiş oluyor. Bu yüzden kmau kurumu indirimlerinin bir an önce eczanelerden kalkması nı, parasıyla alan halkın bu eziyeti çekmemesini istedik” diyerek kamu ıskonto oranının eczacıları sıkıntıya soktuğunu açıkladı.
Ömer Bir açıklamalarına, ”Bir diğer sıkıntımızda muayene konusunda. SGK muayene olan hastalardan da ücret almaya başladı. 1 Mart’tan sonra aile hekimlerinden de para alınacak. Muayene ücretleri eczacının sorumluluğunda olan birşey değildir. Yeni sözleşmede bu kaldırlımadı hala devam etmekte. Halkımız bunun bilincinde değil. bunun eczacılarla bir ilgisi yok. Biz bu paraları devlet adına toplamaktayız. Topladıktan sonrada devlete iade etmek zorundayız. Hastaneye giden bir şekilde ilaç reçetesini alıyor. Almasa bile bir sonraki reçetesinde toplu halde çıkıyor. Hastanede buna yönelik bir vezne oluşturulması gerekiyor. Bunun yükünü bize attılar. Ama 3 yıl geçmesine rağmen halkımız bunu hala bilmiyor. Devlet hastanelerinde muayene olduğunuz zaman ücret 8 liradır. 5 lirası muayene için 3 lirası reçete içindir. Muayene olduğunuzda devlete 5 lira borcunuz vardır. Reçeteyi almazsanız 3 lirayı tahsil etmez devlet. Özel hastanelerde 15 liradır. 12 lirası muayene ücretidir, 3 lirası reçete ücretidir. 3 lirası bizimdir. Biz bu 3 liraları ay sonunda devlete teslim ederiz. Aynı şey 1 Mart’ta aile hekimleri içinde çıkacak. Aile hekimlerinde ilk 3 kalem 3 lira, sonraki muayenelerde 1 lira olarak hesaplanacak. Bunu sizin TC kimlik numaranızı kullanarak mezula sistemiyle borç olarak atar. Siz eczaneye geldiğinizde bu para sizden tahsil edilir. Bununda eczacılarla hiçbir alakası yoktur. Eczacılara para ödeniyor ama bunu biz almıyoruz devlet alıyor” diyerek eczacıların bu konuda para tahsil edilen vezneler olarak görülmesine karşı çıktı.
Ömer bir yaptığı açıklamalarda son olarak, “Çarşamba merkezde 30 tane eczane mevcut şu anda. Beldelerle birlikte bu sayı 38 oluyor Türkiye genelinde ise 24 bin eczane var” 3 yıl önce Ankara’da yaptığımız eylemde amacımız mesleğimizi kaliteli yapmak ve halka kaliteli hizmet sunmaktı. Şuan eylem yapma gibi bir kararımız yok. Biz her zaman halkımızın bilgilendirilmesini isteriz. Biz her zaman eczacılar olarak onların yanında olduk. İlaçların fiyat değişiklikleri bizim elimizde olan bir şey değil. Biz onlara hizmet verirken kimsenin mağdur olmasını istemeyiz” diyerek sözlerine son verdi.
HABER- FOTO: Serkan KARAHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.