Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, Ömer Halisdemir’i 15 Temmuz’dan 15 gün önce gördüğünü belirterek, Ömer Halisdemir’in, emekliliğine 3 ay kala sonunda şehadet olmasına rağmen Özel Kuvvetler 1. Tugay Komutanı darbeci Tuğgeneral Semih Terzi’yi vurarak 80 milyon Türkiye vatandaşına 1 hak daha verdiğini söyledi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğrenci Konseyi işbirliğiyle yapılan “Genç Gündem Hayata Dair Sohbetler” programına katılan eski Bordo Bereli Mete Yarar, Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda moderatör Cansu Canan Özgen yönetiminde öğrencilerin sorularını yanıtlayarak önemli açıklamalarda bulundu.
Program öncesinde OMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul, öğrencilere açılış konuşması yaptı. Daha sonra söz alan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, “Ülkemizin dünya üzerindeki önemini bilen düşmanların aramıza nifak sokarak, birbirimize kırdırarak, bölerek, parçalayarak, ulaşmak istedikleri hedeflere giden yolu tıkayacak en önemli tıkaç birliğimiz ve beraberliğimizdir. Dünyada dönen gerçekleri iyi bilmemiz gerekiyor. Bu çatı altında bulunan herkesin öğretim üyesinden öğrencisine kadar gerçeğin arandığı yer olan üniversitede dünyada olan bitenden bir haber olmak üzerinde yaşadığımız ve vatan dediğimiz bu topraklara yapılan en büyük hainlik olabilir” dedi.
“15 Temmuz’da 16 yaşındaki gençler ‘Bugün ölmek için güzel bir gün’ dediler”
15 Temmuz’da gençlerin beklenenden daha iyi bir reaksiyon gerçekleştirdiğinin altını çizen Mete Yarar, “Yatırımı gençlere yaptıklarında çok farklı yerlere geliyoruz. Bütün Türkiye, özellikle 15 Temmuz’da birçok kişi gençlerden özür dilemiştir. Siz Z kuşağındaki gençlere, cep telefonuyla oynayan, internette gezinen, Türkiye’nin sorunlarıyla pek ilgilenmeyen, uzaktan bakan bir topluluk olarak değerlendiriyordu. Ama 15 Temmuz günü gördük ki siz hem internete giriyormuşsunuz hem cep telefonuyla oynuyor hem de ülkenin sorunlarıyla ilgileniyormuşsunuz. Öyle sokağa çıkmak, tankın önünde durmak her delikanlının ve kadının harcı değildir. İyi ki varsınız. Sizler o gün bu ülkenin değerlerine sahip çıktınız. 15 Temmuz’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde asker üniforması giymiş teröristler gençlere ateş ediyor. Gençler oradaki süs havuzundan abdest alıp, teröristlerin üzerine doğru yürüyorlar. Aralarında konuşarak, ‘Beraber kol kola gireceğiz, ateş edilince dizlerimizin önüne çökmeyeceğiz ve eğilmeyeceğiz’ diyorlar. O gün en fazla şehit verilen yerlerden birisi orasıdır. Gençlerin tamamı göğüs hizasının üstünden vurulmuştur. Gazilerden birisi olaydan sonra ’Bizim atalarımız hiçbir konuda diz çökmedi bizde diz çökmeme kararı aldık. Biz diz çökersek onlar kazandıklarını hissedeceklerdi. Biz diz çökmedikçe onlar da kaybettiklerini anlayacaklardı’ diyecek kadar cesaretli çocuklardı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un doktor ablası orada yaralılarla ilgileniyor. Kurtulmuş’un ablası, ‘Çatışmalar devam ederken yanımdan 16 yaşında bir genç geçti. Refleks olarak delikanlının kolundan tuttum’ diyor. ‘Oğlum ileride çatışma var, arkadaşlarını devamlı buraya taşıyorlar. Şehit ve gazi oldular, kendine dikkat et dedim diyebildim’ diyor. ‘Sen de ölme’ dedim. 16 yaşındaki delikanlı Kurtulmuş’un ablasına dönerek ‘Annem bugün ölmek için güzel bir gün’ diyor. Bunun nedeni belli demokrasi, millet ve vatan için” diye konuştu.
“Ömer Halisdemir, emekliliğine 3 ay kala 80 milyona 1 hak daha tanıdı”
Ömer Halisdemir’in 15 Temmuz’da hiç tanımadığı 80 milyon için kendi isteklerini bir kenara bıraktığını ve emekliliğine 3 ay kaldığını vurgulayan Yarar, “Ömer Halisdemir tanıdığım bir insandı. Şehit olmadan 15 gün önce Özel Kuvvetlerde görmüştüm. 20 yılını bu ülkeye hizmet etmek için vermiş bir arkadaşımız. 20 yıl dağlarda gezmiş, yılda 1-2 ay ailesini görmüştür. Bu olaylar olmadan birkaç ay önce memleketi Niğde’deki köyüne gidiyor. Köyden küçük bir arsa alıyor. Arkadaşı olan belediye başkanından ruhsatı çıkartıyor. Evinini etrafını çeviriyor. Arkadaşına diyor ki ‘Birkaç ay sonra emekli olacağım. Ailemi alıp, doğduğum yerde yaşamaya devam edeceğim’ diyor. Bahçesine güllerini, çam ağaçlarını dikiyor. 15 Temmuz gecesi Zekai Aksakallı Paşa kendisine ‘Sana bir görev vereceğim ama sonunda şehadet var. Hakkını helal et’ dediğinde hiç ‘Ben bu ülkeye 20 yıl hizmet ettim. Benden daha az bu ülkeye hizmet etmiş insan var. 20 yıl boyunca ben çocuğumu görmedim. 3 ay sonra emekli olacağım. Ben bu işi yapmasam yapacak başka bir insan çıkacak’ demiyor. Aklının ucundan bile geçirmiyor. Düşünmeden ‘Emredersiniz, hakkımı helal ediyorum’ diyor. Vatan sevginizin üzerine başka bir şey koymayın. İnsan sevginiz, namusunuz ve şerefiniz üstüne de bir nokta düşürmeyin. O nokta düştüğü andan itibaren kaybedenlerdensiniz. Bu kadar çok şeyi elinde varken, kaybedeceği o kadar çok şeyi varken insanların hizmet etmesi çok anlamlı geliyor. Ömer Halisdemir’in hiç tanımadığı 80 milyona 1 hak daha vermesi gibi. İnsan tanıdığı için kendini feda eder. Evladınız için öne atlarsınız. Ama hiç tanımadıkları birileri için şehadete giden bir mertebe nasıl bir şeydir. Bu fedakarlıkları yapanlar hep bir yerlere geliyor. Bunu hayatı kazanmak için yapmıyorlar. Hayatı doğru yaşadıkları için kazanıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Amerikan askerlerini çatışma yerinden Türk askerler çıkardı”
Mete Yarar, “Ben savaşların olduğu bölümlere gittim. Oradaki insanları gördüm. En çok gördüğüm şeylerden bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Türk olmanın ne kadar önemli olduğunu gördüm. Biz dokunulmazdık. Herkese ateş ederlerdi bir tek bize ateş etmezlerdi. Dünyanın neresine giderseniz gidin barış gücü göreviyle giden Türk askerlerine gittikleri hiçbir yerde ateş edilmemiştir. Kosova, Bosna-Hersek, Lübnan, Somali, Afganistan’da ateş edilmedik. Kara şahin düştü filmi gerçektir. Orada çatışma alanından Amerikalıları çıkaranlar bizim Türk askerleri ile Pakistanlılardır. Çünkü onlar gittiğinde ateş kesildi. Kimse onlara ateş etmedi. Bu kadar sevildiğimizi ve takdir edildiğimizi bilin ki gücümüzü de anlayalım” şeklinde konuştu.
Yarar, sözlerini Fırat Kalkanı Harekatı’nda askerlerin yorulduğunu, dinlendikten ve ailelerini ziyaret ettikten sonra operasyonların devam edeceğini söyleyerek sonlandırdı. Programın sonunda moderatör Cansu Canan Özgen ve Mete Yarar’a fidan sertifikası verildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.