Merkez, Türkiye'de canlıdan canlıya naklin yanında kadavradan nakil yapabilen birimlerin de başında geliyor.
Organ ve Doku Nakli Birimi Karaciğer Nakli Sorumlusu Doç. Dr. Oğuzhan Özşay, AA muhabirine, nakil merkezinin 2002 yılında açıldığını ve her geçen yıl nakil sayılarının arttığını söyledi.
Merkezde kadavradan en çok böbrek ve karaciğer bağışı olduğunu bildiren Özşay, "Bağışlar olsa da burada bir eksiklik söz konusu, halkın bağış konusuna bilinçlendirilmesi gerekiyor. Her organ bir hayat demek. Karaciğer naklinin bir farklılığı ve önemi var diğer organlara kıyasla. Çünkü karaciğerini kaybeden insan, hayatını kaybediyor. O nedenle karaciğer nakli çok daha önemli, bir insanın yaşamına devam edebilmesi açısından." dedi.
- "Hasta yakınlarının bu süreçte organ ve doku bağışını değerlendirebilmeleri zor oluyor"
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında organ ve doku bağışında ciddi azalmalar olduğuna işaret eden Özşay, "Salgın sonrası rakamlar yine ivmelenmeye başladı. Rakam vermek gerekirse bugüne kadar 524 böbrek, 61 karaciğer nakli gerçekleştirdik. Bunların yanı sıra kornea nakillerimiz de var. Bu sene daha hareketli geçiyor fakat halkın ve yoğun bakımda çalışan sağlık çalışanlarının bilinçlendirilmesi bu noktada çok önemli." diye konuştu.
Kadavradan bağışta ailelerin razı olmasında zorluk çekebildiklerini anlatan Özşay, şöyle devam etti:
"Hasta yakınlarına tavsiyem; lütfen beyin ölümünün gerçekleştiği bildirilen hastaların ailesi organlarını bağışlasın. Bu organ bağışı çünkü hayat kurtarıyor. Biliyorum çok acılı bir süreç bu. Hasta yakınlarının bu süreçte organ ve doku bağışını değerlendirebilmeleri zor oluyor. O yüzden başımıza gelmeden bu bilinci kazanmamız diğer hastaların hayatlarına dokunabilmemiz açısından çok önemli. Beyin ölümü demek, geriye dönüşü mümkün olmayan bir nokta, o kişi maalesef kaybedilmiş demek. O nedenle beyin ölümü bildirilen yakınlarınızın, lütfen organlarını bağışlayın. Bu konuda hassasiyet rica ediyoruz."
OMÜ Organ Nakli Koordinatörü Hemşire Birgül Tan ise Sinop'tan Rize'ye kadar tüm bölgeyle iletişim halinde olduklarını ve bağış olabilecek konuları ivedilikle değerlendirdiklerini söyledi. Bağış konusunda mümkün oldukça ailelerin doğru bilinen yanlışları ve kafalarındaki soru işaretlerini çözmek için istişare içinde olduklarını anlatan Tan, şunları kaydetti:
"Bağış olmazsa nakil olmuyor, dolayısıyla hastalar kurtulamıyor. Koordinatör olarak hem nakil merkezi hizmeti veriyoruz hem de hocalarımızla beraber üniversite hastanesi olarak ulaşabileceğimiz son noktaya kadar eğitim açısından ailelere ulaşmaya çalışıyoruz. Eğitim süreci o anlamda önemli bizim için. Kişiler çünkü kriz anında, yas anında, ölüm haberi aldığında, bağışla ilgili hiç bilgisi yoksa o konuda orada o kafa karışıklığını atlatmak çok zor. O yüzden normalde yaşamın aktığı süreç içerisinde bu beyin ölümünü, organ bağışını doğru anlatabilmek önemli. Biz bir nakil merkeziyiz. Karaciğer, böbrek ve kornea nakli yapıyoruz. Hastalar açısından ulaşılabilir durumdayız. Bu konuda tedavi görmek isteyenler merkezimize her zaman başvurabilir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.