Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak ve Yrd. Doç. Dr. Kağan Karbulut idaresindeki ekip, hepatit-c ve siroz hastası olan 66 yaşındaki hastanın karaciğerinin arka kısmında tespit edilen 2 adet tümörü kapalı yöntem (laparoskopik) ile çıkartırken, hasta bir gün sonra ayağa kalktı
Kronik hepatit - C ve siroz hastası olan Sinoplu Mahmut Topal (66) isimli hastanın düzenli olarak takibinin yapıldığı Gastroenteroloji Polikliniği’nde çekilen MR’ında karaciğerinin 6. kısmında 2 adet tümör tespit edildi. Karaciğerin arka kısmında tespit edilen tümörlerden kurtulmak için OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’na müracaat eden Mahmut Topal, Türkiye’de az sayıda yapılan ve Karadeniz Bölgesi’nde ilk olan kapalı yöntem ile ameliyat edilirken, tümörlü bölge yerinden çıkartıldı.
Daha önceden başka bir hastada tespit edilen iyi huylu tümörleri bu yöntem ile çıkarttıklarını, Sinoplu Mahmut Topal’ın ise gazetelerde gördüğü haberlerin ardından bu yöntemle ameliyat olmak için kendilerine başvurduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak, Yrd. Doç. Dr. Kaan Karabulut ile birlikte bu ameliyatı yapmaya karar verdiklerini belirtti. Tespit edilen tümörlerin karaciğerin ulaşılması zor bölgesinde olduğunu ve zor bir ameliyat gerçekleştirdiklerini belirten Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak, “Genelde bu tip ameliyatlar karında yaklaşık 30 - 40 santimlik kesilerden girilerek yapılıyor. Bu hastamızda bulunan tümörler hepatit- C hastalığı nedeniyle yapılan düzenli takip nedeniyle erken teşhis edildi. 4 saat süren ameliyatı başarı ile gerçekleştirdik ve karaciğerin 6. kısmını ameliyat esnasında tümörlü bölgeyi karnın içinde poşete koyup, poşeti bağladıktan sonra açtığımız yerden çıkarttık. Böylece tümör karnın içinde herhangi bir yere temas etmeden dışarıya çıkartılmış oldu. Hastamız sanki safra kesesi ameliyatı olmuş gibi ameliyattan bir gün sonra ayağa kalkarak yemeğini yedi. Normalde bu ameliyat açık olarak yapılmış olsaydı hasta hastanemizde 10 gün yatmak zorundaydı” dedi.
Karaciğer tümörlerinin geç tespit edildiği için çok sayıda hastanın ameliyat şansını kaybettiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. İlhan Karabıçak, “Karaciğer kanserinin Türkiye’de görülme sıklığı artmaktadır. Bu hastaların tanıları çok geç konulduğu için 10 hastanın 1 tanesini ameliyat edebiliyoruz. Zamanında doktora gitmeyen hastaların tümörleri ilerlemiş oluyor ve ameliyat olma şansını kaybediyorlar. OMÜ’de dünyanın en gelişmiş merkezlerinde tedavi yöntemi neyse aynısı yapılıyor. Örneğin New York Üniversitesi’nde hastalar nasıl tedavi oluyorsa burada da hastalar aynı yöntemle tedavi oluyor. Bizim hastanemizin tanısal ve girişimsel radyoloji bölümü çok başarılı. Biz hastaları ya ameliyat ediyoruz ya da radyoloji bölümünde iğne ile tümör ya yakılıyor veya anjio ile tümöre giden damarlar tıkanarak, kanserin ölmesi sağlanıyor. En gelişmiş merkezlerde de bu yöntemler uygulanıyor” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.