Samsun’da tam donanımlı olan ve 2 kaptan pilot, doktor ve sağlık personelinin görev aldığı Sağlık Bakanlığı Samsun İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı ambulans helikopter, başta Samsun olmak üzere Tokat, Amasya, Ordu, Sinop illerindeki acil vakalara ve kara ambulansının ulaşamadığı yerlere hizmet veriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kökenli tecrübeli pilotları ile emin ellerde uçuş yapan ambulans helikopter özellikle hayati tehlike taşıyan acil travmalar, trafik kazaları ve yenidoğan hastalıkları ile Covid-19 vakaları, hastanelerden acil sevki gereken hasta ve organ nakilleri için havalanıyor. Doktor ve pilotlar ise karşılaştıkları olaylar karşısında profesyonelliklerini korumak isteseler de duygusal olarak etkilenebiliyor.
"Bir annenin bebeğini bize teslim ederken ki sözleri beni çok etkileşmişti"
Hava ambulansında kaptan pilot olan Ömer Taylan Ağca, "Ambulans helikopterine 8 ay önce katıldım. Daha önce farklı görevlerde bulundum. Bu göreve katıldığımdan beri gördüm ki burada daha farklı bir atmosfer var. Hayat kurtarmanın vermiş olduğu duygusal anlar yaşanabiliyor. Yaşadığım şeylerden örnek vermek gerekirse; bizler pilotuz ve sonuçta profesyonelce işimizi yapıyoruz. Görevimiz bir noktadan bir noktaya emniyetle giderek oradan hastamızı alarak istenilen bölgeye emniyetle götürmek. O yüzden bizim işimize odaklanmamız gerekli. Ama sonuçta insanız. Bazen öyle anlar oluyor ki insan gerçekten duygulanıyor. Özellikle beni çok etkileyen bir tane bebeği almaya gittiğimizde annenin o bebeği teslim ederken hem gözleriyle hem de sözleriyle ’çocuğum size emanet’ dediği anda o beni gerçekten çok etkilemişti. Özellikle ondan sonra hasta ve hasta yakınıyla göz teması kurmamak için elimden gelen özeni gösteriyorum. İşimize bazen insani duygular karışsa bile biz profesyonelce görevimizi yapmaya çalışıyoruz" dedi.
"Biz gökyüzünden uzanan bir el olarak onların yardımına koşuyoruz"
Ambulans helikopterde görevli Doktor Murat Sezer, "Bu mesleğe başladığımdan beri masa başında çalışmayı sevmedim. Bu meslekte bir kişi enkazını en altında olabilir. Bir dağ başında da olabilir. O kişinin nerede ihtiyacı varsa orada yardımcı olmak, bu yüzden Pakistan’da deprem oldu oraya gittik. Suriye’de olaylar olduğunda Suriye sınırına gittik. Türkiye’nin hangi ucunda vaka varsa biz gökyüzünden uzanan bir el olarak onların yardımına koşuyoruz. Neye ihtiyaçları varsa en hızlı müdahalesini yaparak o kişilere yardımcı olmaya çalışıyoruz. 2 çeşit vaka olabiliyor. Bunlardan bir tanesi hastanelerden bütün hazırlanmış vakaları alabiliyorsunuz. Bunları alarak bir üst merkeze götürüyoruz. Bizim için daha heyecanlı olanı ise primer vaka dediğimiz vakalardır. Örnek veriyorum Vezirköprü’nün bir dağ köyünde bir insanın yüksekten düşmesi olabiliyor. Araç içinde kaza geçirme veya kalp krizi geçirme olabilir. Zamanın o kişiler için önemli olduğu vakalarda bizlere görev veriyorlar. O yüzden de buradan kalkarak bir dağ köyüne iniş yapabiliyoruz. İniş yaptığınız yer ile vakanın bulunduğu yer arasında bir fark olabiliyor. Başka bir yere inmiş olabiliyoruz. O yüzden sırt çantanızı, sedyenizi bütün müdahale edeceğiniz araçlarınızı da yanınıza alarak bazen 500 metre bazen 1 kilometre yürümek zorunda kalabiliyoruz. Bir kere bir kamyon kazası vardı. Araç içinde kişi sıkışmıştı. O kişiyi çıkarma imkanınız yoktu. O kişiyi önce bir battaniyeye sardık, damar yolunu açtık. Arkasından kamyonun camını kırarak oradan o kişiyi tahliye ettik. Bir üst merkeze yetiştirdik" diye konuştu.
"İşimi çok seviyorum"
Ambulans helikopterde kaptan pilot olarak görev yapan Kürşat Atik, "Diğer kaptanlarımız gibi silahlı kuvvetler kökenliyim. Burada uçuşlarımız genelde plansız yapılıyor. Anlık gelişen durumlarda öncelikle primer vakalar, daha kritik vakalar oluyor. Trafik kazası veya doğal afet tarzı vakalar daha kritik vakalar oluyor. En emniyetli şekilde olay bölgesine intikal ederek hastanın istenilen sağlık kuruluşuna havadan naklini sağlıyoruz. Vakalarda duygusal durumlar oluyor. Biz genelde bu duygusallığı yere indikten sonra fark ediyoruz. Benim yıllardır tecrübem de bu şekilde. Genelde uçuşta farklı bir konsantrasyon halinde oluyoruz. Yere emniyetli bir şekilde indikten sonra vakanın ne olduğunu bir anda görüyoruz. Zamanla tabii bu insanda bir savunma mekanizması veya kanıksama tarzı oluyor. Tabii, insanlarımıza yardımcı olmak benim mesleki motivasyonumu üst seviyede tutuyor. O yüzden işimi çok seviyorum" şeklinde konuştu.
"Bu konuda Türkiye çok başarılı"
Ambulans helikopterde kaptan pilot olarak görev yapan Ünal Köse, "Biz Karadeniz Bölgesi’nde görev yaptığımız için bizim için en önemli unsur meteorolojik unsurların uygun olması ve iniş yerindeki problemlerdir. Yaptığımız operasyonların en güzel ve olumlu yanı diğer dünya ülkelerine göre bu operasyon Türkiye’de başladığından beri hiçbir kaza yaşamamış olmamızdır. Bu durumun ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Tabii ki pilotlarımızın çok tecrübeli olması, asker kökenli olması bizim için çok önemli" ifadelerini kullandı.
"Ekibimiz neredeyse her gün bir vatandaşımızın hayatına uzanmıştır"
Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Doktor Emre Özden ise "Bu merkezimizden ambulans helikopterimiz Samsun’un yanı sıra Tokat, Amasya, Ordu, Sinop’taki acil vakalara da acil ulaşım sağlıyor. Bu merkezimizde 3 doktor, 2 paramedik, 4 pilot ve 3 yer personeli görev yapıyor. Ekibimiz 2019 yılında 210, 2020 yılında 313, 2021 yılında ise 320 vaka için havalandı. Ambulans helikopterimiz 2009 yılında beri faaliyet gösteriyor. Bu süreçte toplam 2 bin 281 vaka için havalandı. Bu yıllık ortalama 190 vakaya tekabül ediyor. Bu verilere göre ekibimiz, neredeyse her gün bir vatandaşımızın hayatına uzanan bir el olmuş. Bu anlamda ekibimizin katkısı çok büyük" açıklamasında bulundu.
Ambulans helikopter, en zor anlarında vatandaşların imdadına yetişmeyi sürdürüyor.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.