Oruç tutmanın faydaları nelerdir?

Oruç tutmanın faydaları nelerdir?
Aç kalmak, büyüme hormonu vasıtasıyla kas geliştirmeye ve yaşlanma karşıtı hormon salınımına yardımcı olur mu?

Açlığın psikolojisi büyüleyicidir. Açlığın gücü, zararlı kalorilerden kurtulmak değil, faydalı hormonal gelişim sağlamasıdır. Esas faydalarından biri insülünin azalması olsa da, noradrenalin, kortizol ve büyüme hormonunda artış sağlar.

HGH hipofiz bezi(ana salgı bezi) tarafından üretilen, çocuk ve ergenlerin isminden de belli olduğu gibi gelişimlerinde büyük rol oynamaktadır. Ancak yetişkinlerde de bir rolü vardır. HGH eksikliği yetişkinlerde yüksek seviyede vücut yağı artışına, yağsız vücut kütlesinin(sarkopeni) ve kemik kütlesinin azalmasına(osteopeni) yol açar.

Hipofiz bezi tarafından salgılandığında, HGH kan akışında sadece birkaç dakika bulunur. Metabolizma için, en önemlisi İnsülin Benzeri Büyüme Faktörü 1 olan büyüme faktörlerinden birkaçına dönüştürüldüğü karaciğere gider(IGF1).

Bu yüksek insülin seviyeleri ve pek çok sağlıksızlık sonucuyla da bağlantılı olan aynı IGF1'dir, ancak unutmayın, HGH'den IGF1'in bu kısa salınımı, en çok sadece birkaç dakika sürer. Tüm hormonlar hem yüksek seviyeler hem de bu seviyelerde devamlılık gerektiren direnç gelişimini önlemek için kısa patlamalarla doğal olarak salgılanır(bu da aslında insülin direncinin nasıl oluştuğudur).

Büyüme hormonu uyku esnasında salgılanır ve karşıt düzenleyici hormonlardan biridir. HGH kortizolla beraber ve adrenalinle glikojeni parçalayarak kandaki glikozu arttırır – böylece isminden de belli olduğu gibi insüline karşı koyar. Bu hormonlar tipik olarak "karşıt düzenleme dalgalanması" esnasında bir nabızda salgılanır.İnsanlar güne başlarken biraz enerji almak için kahvaltı "yapmalısın" derler; tamamen yanılıyorlar. Kendinizi enerji almak için şeker dolu mısır gevrekleriyle ya da reçelli tostlarla doldurmanıza gerek yoktur. İşte bu yüzden 12 saattir bile bir şey yemeseniz de sabah en az hissettiğiniz şey açlıktır.

ORUÇ TUTMAK

1982'de, bir araştırma dini amaçlar için 40 günlük bir oruca başlamaya karar veren bir hastayla alakalı çalışmasını yayınladı. Glikoz düşer. Başlangıçta 96'dan 56'ya düşer. insülin çok çok düşer. 13.5'tan başlayarak çabucak 2.91'e kadar iner ve o şekilde kaldır. Bu neredeyse %80'lik bir düşüştür. Tip 2 diyabet ile hiperinsülinemi gibi bir hastalıktan endişeli iseniz, hiçbir şey insülini düşürmekte oruç tutmakla yarışamaz.

Ama burda konumuz HGH. 0.73'ten başlayarak 9.86'da zirveyi bulur. Bu %1,250'lik bir büyüme hormonu artışıdır. 5 günlük daha kısa bir oruç büyüme hormonunu %300 arttırır. Tüm bu HGH artışı ilaçlar olmadan gerçekleşir.

PEKİ YA YAN ETKİLER?

Yükselen glikoz? Hayır.

Yükselen kan basıncı? Hayır.

Diğer çalışmalar da büyüme hormonunda aynı artışı göstermektedir. 1988'de, oruç tutmak ve HGH üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Kontrol gününde, yemeklerin HGH salınımını bastırdığını ortaya çıkmaktadır. Beklenen sonuç tamda budur.

Oruç tutmak HGH salınımı için büyük bir uyarıcıdır. Oruç tutma esnasında sabah bir ani artış olmakta, ancak gün boyunca da bu düzeli salınım devam etmektedir. İki günlük bir orucun dahi HGH artışına 5 kat katkısı olduğunu göstermiştir. Şimdi anlıyor musunuz dinlerde oruç neden var?

HGH yağsız vücut kütlesinin korunmasında hayati önem taşır – hem kaslar hem kemikler. Oruç tutmakla alakalı en büyük endişelerden biri yağsız vücut kütlesinde kayba uğramaktır. Bazı insanlar bir günlük orucun ¼ oranında kas kaybına yol açtığını öne sürmektedir. Çalışmalar böyle bir şey olmadığını göstermiştir. Aslında tam tersi gerçekleşebilir. Kalorik düşüşte diyet ve oruç kıyaslandığında, yağsız vücut kütlesini korumakta oruç tutmak 4 kat daha iyidir!

BUNU BİR SANİYELİĞİNE DÜŞÜNÜN

Paleotik zamanlarda yaşadığımızı düşünelim. Yaz boyunca çok yemek yiyoruz ve bunun bir kısmı vücut yağı olarak saklanmakta. Şimdi kış ve yiyecek hiçbir şey yok. Vücudumuzun ne yaptığını sanıyorsunuz. Vücut yağlarımızı korurken değerli kaslarımızı yakmaya mı başlamalıyız? Bu kulağa oldukça saçma gelmiyor mu?

Bu şömine için odun biriktirmek gibidir. Deponuzda pek çok odun biriktiriyorsunuz. Aslında çok fazla var. O kadar çok ki etrafa saçılıyor ve bu kadar odun için evinizde yeterince yer yok. Ancak şömineyi yakma zamanı geldiğinde, hemen koltuğunuzu parçalayıp şömineye atıyorsunuz. Oldukça delice değil mi? En akıllıcası biriktirilen odunları yakmaktır. Vücudumuz yerine, biz de değerli kas kütlemizi yakmaktansa biriktirdiğimiz yiyecekleri (yağları) yakmaya başlamalıyız. Bazı proteinler glikoneojenez olarak katabolize edilir, ancak HGH'deki artış yağsız vücut kütlesini korumayı sağlar.

Oruç tutmanın faydaları nelerdir?

Aç kalmak, büyüme hormonu vasıtasıyla kas geliştirmeye ve yaşlanma karşıtı hormon salınımına yardımcı olur mu?

Açlığın psikolojisi büyüleyicidir. Açlığın gücü, zararlı kalorilerden kurtulmak değil, faydalı hormonal gelişim sağlamasıdır. Esas faydalarından biri insülünin azalması olsa da, noradrenalin, kortizol ve büyüme hormonunda artış sağlar.

HGH hipofiz bezi(ana salgı bezi) tarafından üretilen, çocuk ve ergenlerin isminden de belli olduğu gibi gelişimlerinde büyük rol oynamaktadır. Ancak yetişkinlerde de bir rolü vardır. HGH eksikliği yetişkinlerde yüksek seviyede vücut yağı artışına, yağsız vücut kütlesinin(sarkopeni) ve kemik kütlesinin azalmasına(osteopeni) yol açar.

Hipofiz bezi tarafından salgılandığında, HGH kan akışında sadece birkaç dakika bulunur. Metabolizma için, en önemlisi İnsülin Benzeri Büyüme Faktörü 1 olan büyüme faktörlerinden birkaçına dönüştürüldüğü karaciğere gider(IGF1).

Bu yüksek insülin seviyeleri ve pek çok sağlıksızlık sonucuyla da bağlantılı olan aynı IGF1'dir, ancak unutmayın, HGH'den IGF1'in bu kısa salınımı, en çok sadece birkaç dakika sürer. Tüm hormonlar hem yüksek seviyeler hem de bu seviyelerde devamlılık gerektiren direnç gelişimini önlemek için kısa patlamalarla doğal olarak salgılanır(bu da aslında insülin direncinin nasıl oluştuğudur).

Büyüme hormonu uyku esnasında salgılanır ve karşıt düzenleyici hormonlardan biridir. HGH kortizolla beraber ve adrenalinle glikojeni parçalayarak kandaki glikozu arttırır – böylece isminden de belli olduğu gibi insüline karşı koyar. Bu hormonlar tipik olarak "karşıt düzenleme dalgalanması" esnasında bir nabızda salgılanır.İnsanlar güne başlarken biraz enerji almak için kahvaltı "yapmalısın" derler; tamamen yanılıyorlar. Kendinizi enerji almak için şeker dolu mısır gevrekleriyle ya da reçelli tostlarla doldurmanıza gerek yoktur. İşte bu yüzden 12 saattir bile bir şey yemeseniz de sabah en az hissettiğiniz şey açlıktır.

ORUÇ TUTMAK

1982'de, bir araştırma dini amaçlar için 40 günlük bir oruca başlamaya karar veren bir hastayla alakalı çalışmasını yayınladı. Glikoz düşer. Başlangıçta 96'dan 56'ya düşer. insülin çok çok düşer. 13.5'tan başlayarak çabucak 2.91'e kadar iner ve o şekilde kaldır. Bu neredeyse %80'lik bir düşüştür. Tip 2 diyabet ile hiperinsülinemi gibi bir hastalıktan endişeli iseniz, hiçbir şey insülini düşürmekte oruç tutmakla yarışamaz.

Ama burda konumuz HGH. 0.73'ten başlayarak 9.86'da zirveyi bulur. Bu %1,250'lik bir büyüme hormonu artışıdır. 5 günlük daha kısa bir oruç büyüme hormonunu %300 arttırır. Tüm bu HGH artışı ilaçlar olmadan gerçekleşir.

PEKİ YA YAN ETKİLER?

Yükselen glikoz? Hayır.

Yükselen kan basıncı? Hayır.

Diğer çalışmalar da büyüme hormonunda aynı artışı göstermektedir. 1988'de, oruç tutmak ve HGH üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Kontrol gününde, yemeklerin HGH salınımını bastırdığını ortaya çıkmaktadır. Beklenen sonuç tamda budur.

Oruç tutmak HGH salınımı için büyük bir uyarıcıdır. Oruç tutma esnasında sabah bir ani artış olmakta, ancak gün boyunca da bu düzeli salınım devam etmektedir. İki günlük bir orucun dahi HGH artışına 5 kat katkısı olduğunu göstermiştir. Şimdi anlıyor musunuz dinlerde oruç neden var?

HGH yağsız vücut kütlesinin korunmasında hayati önem taşır – hem kaslar hem kemikler. Oruç tutmakla alakalı en büyük endişelerden biri yağsız vücut kütlesinde kayba uğramaktır. Bazı insanlar bir günlük orucun ¼ oranında kas kaybına yol açtığını öne sürmektedir. Çalışmalar böyle bir şey olmadığını göstermiştir. Aslında tam tersi gerçekleşebilir. Kalorik düşüşte diyet ve oruç kıyaslandığında, yağsız vücut kütlesini korumakta oruç tutmak 4 kat daha iyidir!

BUNU BİR SANİYELİĞİNE DÜŞÜNÜN

Paleotik zamanlarda yaşadığımızı düşünelim. Yaz boyunca çok yemek yiyoruz ve bunun bir kısmı vücut yağı olarak saklanmakta. Şimdi kış ve yiyecek hiçbir şey yok. Vücudumuzun ne yaptığını sanıyorsunuz. Vücut yağlarımızı korurken değerli kaslarımızı yakmaya mı başlamalıyız? Bu kulağa oldukça saçma gelmiyor mu?

Bu şömine için odun biriktirmek gibidir. Deponuzda pek çok odun biriktiriyorsunuz. Aslında çok fazla var. O kadar çok ki etrafa saçılıyor ve bu kadar odun için evinizde yeterince yer yok. Ancak şömineyi yakma zamanı geldiğinde, hemen koltuğunuzu parçalayıp şömineye atıyorsunuz. Oldukça delice değil mi? En akıllıcası biriktirilen odunları yakmaktır. Vücudumuz yerine, biz de değerli kas kütlemizi yakmaktansa biriktirdiğimiz yiyecekleri (yağları) yakmaya başlamalıyız. Bazı proteinler glikoneojenez olarak katabolize edilir, ancak HGH'deki artış yağsız vücut kütlesini korumayı sağlar.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Güncel