Osmanlı Sultanları 2. Selim ve 1. Mahmut Han döneminde 1573 ile 1577 yılları arasında inşa edilen kesme taş ve mermer blok sütunlardan oluşan revakların sökülmesi başta Türkiye olmak üzere İslam dünyasının tepkisini toplamıştı. O dönem Başbakanlık görevini yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili Suudi yetkililerle görüşmüş ve Osmanlı emaneti revakların tekrar Kabe'ye yerleştirilmesinin sözünü almıştı. Kabe’nin etrafındaki Osmanlı revaklarının yıkılıp yıkılmayacağı uzun süre İslam aleminin tartışma konusu oldu. Kabe’yi Genişletme Projesini üstlenen Bin Ladin Grubu, revaklarının yenilenmesi için Türkiye’den tarihi eser restorasyonu konusundaki büyük şirketlerden birisi ile anlaştı.
2 bin 754 parça tek tek numaralandı
Türkiye’den Mekke-i Mükerreme’ye giden bir ekip revakları özel olarak numaralandırıp söktü. Sandıklar içerisine konulan 496 sütun, 881 kaide 152 kubbe, 232 küçük kubbe ve 993 parapetten oluşan toplam 2 bin 754 parça Müzdelife’de Türk şirketine tahsis edilen şantiye de tek tek elden geçirilip temizlendi. Revakların incelenmesi esnasında Suudi ve Türk uzmanlar, kubbelerin inşa ediliş şekliyle ilgili 450 yıldır bilinmeyen bir farklılıkla karşılaştı. Bu benzersiz kubbelerin inşa ediliş şekli daha önce hiçbir İslami mimaride bulunmayan bir teknikle yapılmıştı. Bitme safhasına gelen, tavaf alanının genişletilmesi projesinde, revakların seviyesi, tavaf alanı ile aynı seviyeye indirilip, 27 metre kadar içeri taşınacak. Böylece hem tavaf alanı genişleyecek hem de tavaf alanında seviye farkı ortadan kalkacak. Aynı zamanda tavaf edenlerin Kâbe ile göz teması rahat olacak. Bu çalışmalar sonrasında tavaf alanı kapasitesinin yaklaşık 3 katına çıkacak. Daha önce 50 bin kişi olan tavaf kapasitesi, metrekare başına 3 kişi hesaplandığında 150 bin kişiyi barındırabilecek. Rahat tarzda tavafta 115 bin kişi metaf alanında olabilecek.
Revakları yarısı orijinal yarısı muhdes
Şirket, orijinal revaklarda kullanılan taşların gelmiş olduğu Şemasi Dağı’ndan taşlar kesip, bunları yeniden inşa edilecek revaklarda kullanıyor. Tavaf alanıyla aynı hizada olacak olan sütunların eski mermer sütunların konulması dikkat çekiyor. Böylece yeni revaklar alt sütunları 5 asırlık orijinal Marmara Mermeri olarak devam ederken, üst kısımlardaki sarı taşların çoğu yeni malzemeden yapıldı. Ancak yenilenen revaklar da Osmanlı’nın yaptığının aynı görünümünde oluyor. Tavaf alanını genişletme çalışmaları sırasında yeni yapılan devasa dış duvarlar muhdes (sonradan yapma) revaklarla Kabe’nin eski görünümü korunmuş oldu. Devasa beton yapıların soğuk görünüşü de yumuşatıldı. Yüzde 70’i tamamlanan Osmanlı revakları orijinali gibi montajına hac yoğunluğu sebebiyle ara verildi. Osmanlı revaklarını yeniden kurma çalışmaların önümüzdeki yıl tamamlanacak genişletme inşaatı ile aynı zamanda neticelendirilmesi bekleniyor. Mayıs ayından bu tarafa yürütülen montajda Türk firması önemli bir yol aldı. Hac döneminden sonra 45 gün dışarıdan umre için ziyaretçi alınmaması sebebiyle önümüzdeki 2 ay çalışmalar daha da hızlanacak. Böylece gelecek hac döneminde revaklar eski ihtişamı ile Kabe-i Muazzama’yı çevreleyecek.
Suudi Kral Salman Bin Abdülaziz’in ‘Kabe’nin kolyesi gibi olmuş’ dediği tasarımı 500 yıl önce Mimar Sinan yapmıştı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de Osmanlı’nın kadim revaklarının tavafın huşu içerisinde yapılmasına imkan sağladığını belirtmişti. Yeni revaklar eski yerlerinden 20 metre daha Kabe’den dışarıya doğru çıkartıldığı için birebir orijinal haliyle monte edilmesine de fizikken imkan bulunmuyordu. Yeni kesilen taşlarla, modern malzemeler olan alçıpan ve diğer modern unsurların birleştirilmesi ile bazı yerlerde ilginç görüntülerde ortaya çıktı. Kral Abdülaziz kapısından girişte hemen sağ tarafta klima ünitelerinin depolandığı yerde alçak tavanlı bir namaz kılma yeri ortaya çıktı. Bu mekan şu anda kullanılmaya başlandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.