Osmanlı yapısından çay ocağına

Rumi takvime göre 1315, miladi takvime göre 1899 yılında inşa edilen Samsun’un Terme ilçesindeki yapı 2005 yılından beri çay ocağı olarak faaliyet gösteriyor. İş yerinin dışındaki Osmanlı motiflerini görenler çay ocağı önünde hatıra fotoğrafı çektiriyor. 
Irmak kenarında bulunan yapı 121 yıl boyunca farklı amaçlarla kullanıldı. Çay ocağı sahibi Mehmet Ali Kulaç, yapının 1967 yılında gazoz ambalajlama tesisi, daha sonrasında ise depo olarak kullanıldığını kaydetti. 

Yapıyı güçlendirmek için tren rayları kullanılmış 
Bir asırdan fazla süredir sağlamlığını koruyan yapı, bölgede yaşanan sel ve diğer doğal afetler karşısında herhangi bir zarar uğramadı. Yapının inşaatında kullanılan malzemelere değinen Kulaç, “26 Kasım 1943 yılında Samsun’un Ladik ilçesinde meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde binlerce insan öldü, 40 bin bina ise yıkıldı. 1943’te ve sonrasında yaşanan başta deprem olmak üzere hiçbir doğal afetten burası etkilenmedi. İş yerinin inşaatında kullanılan gözle görülür malzemeleri incelediğimizde tavanda tren raylarının ve Ünye taşı diye tabir edilen sağlam taşların kullanıldığını ve duvarların genişliğinin ise yarım metre olduğunu görüyoruz” diye konuştu. 

İş yerinin dışarısındaki Osmanlı motiflerine de değinen Kulaç, “İlçemizde böyle bir yapının bir benzeri daha yok. Ne yazık ki burası Osmanlı döneminden kalma son yapı. İş yerinin dışarısına işlenmiş olan Osmanlı motiflerini fark eden insanlar dönüp tekrar bakıyor, hatıra fotoğrafı çektiriyor” ifadelerini kullandı. 

Kamulaştırılarak yıkılabilir 
121 yaşındaki yapının kamulaştırılarak yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olmasını da kabul etmediğini dile getiren Kulaç, “Son yıllarda ilçemizde defalarca yaşanan sel felaketleri sonrasında DSİ tarafından ırmak kenarındaki yapılar kamulaştırılarak yıkılacak ve ırmak genişliği artırılacak. Ancak burası Osmanlı döneminden kalma özel bir yapı. Günümüze kadar depremden ve selden etkilenmemiş, hiçbir tehlikesi bulunmayan sayılı yapılar arasında. Bu yapının kamulaştırılarak yıkılmasını değil, yetkili birimler tarafından koruma altına alınmasını istiyoruz” dedi. 
Kulaç, yapının kamulaştırmaya dâhil edilmemesi ve yıkılmaması için dilekçelerini yetkililere ilettiklerini vurguladı.