Birçoğunuzun hatırlayacağı üzere, ülkemizde özel televizyonların olmadığı hatta tek kanallı TRT kanalının yayın yaptığı bir süreçte, bunun da çok ilerisinde televizyona çıkmanın çok çok zor olduğu bir dönemde yaptıkları şovlarla bir döneme damga vurmayı başarmış ender sanatçılarımızdandır NOKTA İLE VİRGÜL. Ben çok iyi hatırlıyorum, TRT’ de Nokta ile Virgül şovu başladığında herkes ekran başına kilitlenirdi.Türkiye onların esprileri ile güler, motive olurdu. Kendilerine bu konuda çok şey borçluyuz.
Bu haftaki röportajımızda konuğumuz Nokta ile Virgül ikilisinin Virgül’ü güzel yürekli sanatçımız Sayın Enver DEMİRKAN. Kendisiyle sıcacık, samimi bir söyleşi gerçekleştirdik.
ROL ALDIĞI DİZİLER :
Cennet Mahallesi
Hastayım Doktor
Tatlı Kaçıklar
Milyarlık Koca Bebekler
Çiçek Taksi
Herkesin Hayali
Dalgacılar
OYNADIĞI SİNEMA FİLMLERİ :
Zor Günler
Tanık
Yağmurdan Kaçarken
Yaşamak
Aşk Peşinde
Benimsin
Hatıram Olsun
Nokta ile Virgül Deh Deh Düldül
Kahpe Tuzağı
Güldürme Beni
Yapışık Kardeşler
Uyanık Aptallar
Şaşkın Milyoner
Nokta ile Virgül Paldır Küldür
Anasının Kızı
Fatma Bacı
Remzi ÖZKAN:Enver Demirkan, namı diğer Virgül’ü kendi ağzından kısaca tanıyabilir miyiz?
Enver DEMİRKAN:Haksızlığa gelemeyen (bu yüzden adı sinirliye çıkmış) dürüst, namuslu (olduğu için çok zengin olamamış), evi, aile yaşamını seven, bol bol kitap okuyan,TV de beğendiği dizileri seyreden (Kızılcık Şerbeti- Güldür Güldür Show) kibirsiz, herkesle konuşan, kendisinden bilgi paylaşımı için başvuran kişilere yardım eden, iyi bir baba ve dede olduğumu, eş olduğumu düşünen biriyim...
Remzi ÖZKAN: Okuyucularımız hakkınızdaki birçok bilgiye sosyal medya ağlarından veya farklı mecralardan ulaşabilmekteler. Bu mecralarda, çok fazla gün ışığına çıkmamış farklı sorular sormak istiyorum. Mesela Nokta ile Virgül fikri nasıl ortaya çıktı? Bu birliktelik neden sonlandı?
Enver DEMİRKAN: 1976 yılı TRT’nin bayram programı için Apo’ya (Nokta’ya yani Abdullah Şahin’e)“yanına bir arkadaşını al gel” demişler. O da yavuz Laçin isimli sanatçıyla anlaşıp “peki” demiş.15 gün prova yapmışlar. Harekete 4 saat kala, telefonda yavuzun karısı izin vermediği için gelmeyeceğini bildirmiş. Apo yıkılmış. O zamanki eşi Nilgün Belgün beni önermiş. Birlikte gittik.3 program sonra Hasan Şöhretler (o dönemlerde Erol Evgin’in menajeri)bize Nokta ile Virgül ismini önerdi. Kabul ettik. Sonra 1982 -1983 sezonunda kurduğumuz tiyatro sezonu sonunda (nedeni bende kalsın) ben ayrılmaya karar verdim ve ayrıldım.
Remzi ÖZKAN:Sizin bir kitabınız olduğunu da biliyorum. Virgülce’den de bahsedelim mi biraz? Kitabınızı edinmek isteyenler Virgülce’ye nasıl ulaşacaklar?
Enver DEMİRKAN:Bu, gelecek nesillere örnek olması için benim hayat anılarımdan oluşan bir kitaptır. Kitapçılardan (kaldıysa) ulaşabilirler. " VİRGÜLCE" anı kitabı. Yazan Enver Demirkan.
Remzi ÖZKAN:Ülkemizin çalkantılı dönemlerinde özellikle darbeler döneminde sanatınızı icra etmeye devam ettiniz. Bu tür çalkantıların, sanat yaşamınıza ne gibi olumsuzlukları oldu?
Enver DEMİRKAN:Dünyanın neresinde olursa olsun darbeler önce sanatçıyı vurur. Tabiki bizde etkilendik. Şansımıza, gazino, tiyatro, show, gece kulüpleri, sinema, TRT birçok dalda işimizi sürdürebildiğimiz için az zorlandık diyebilirim.
Remzi ÖZKAN: Sanat yaşamınızda şöyle geriye döndüğünüzde keşke zamanında şunu da yapabilseydim dediğiniz bir ukde kaldı mı içinizde?
Enver DEMİRKAN: Evet. Reklam filmi çekmek.1978 yılında rahmetli Cenk Koray’ın teklif ettiği reklam filmini (sermest hali) Apo’nun komik denecek bir şekilde reddetmesinden dolayı gerçekleştiremedik. Bu, içimde ukdedir.
Remzi ÖZKAN: Dünyadaki en zor şeylerden biri de karşınızdaki bir insanı güldürmektir diye düşünü-yorum. Düşünsenize, karşınızda bir insan var ve suratı asık, moralsiz. Fakat bu kişi, moral bulmak ve gülebilmek için gösterinize gelmiş. Onun ruhuna nasıl bir dokunuş yapılmalı ki kendini iyi hissetsin?
Enver DEMİRKAN:Doğru söze ne denir? Ben hangi oyun olursa olsun, sahneye adım atar atmaz seyircinin nabzını tutarım. Nasıl olur?
1) Kalite (üst düzey)
2) Ortadan (orta tabaka)
3) Aşağı (basit espri).
Yapar ve de halkın aşağı yukarı neye gülebileceğini bulur, oyunu ona göre devam ettiririm. Dengeyi kurmak kolay değildir.
Remzi ÖZKAN:Birçok tiyatro oyununda, sinema ve dizi filmlerinde oynadınız. Bugünkü sanatçıları, sizin döneminize göre daha şanslı buluyor musunuz? Neden?
Enver DEMİRKAN: Evet buluyorum. Teknoloji çok gelişti. Size destek veren yan kadro bile okullu artık. Yönetmenler aynı şekilde.
Yapımcılar, yaptıkları filmlerin karşılığını aldıkları için; mümkün olduğu kadar gerçeğe uygun oyuncu, yapım ekibi, mekân ve kadro oluşturuyorlar. Bu da seyirci başta olmak üzere her şeye yansıyor. Bütün bu imkânlar bizde yoktu.
Remzi ÖZKAN:Her insanın hayatında mutlaka hiç unutamadığı acı tatlı anıları vardır. Hiç unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Enver DEMİRKAN: Uzun yıllar önce 1990’lı yıllar. Ekibimle Anadolu’ya turne yapıyorduk. Orta Anadolu'daki bir şehirden diğerine giderken, otobüs şoförü abi “burada kısa bir yol var. Sapalım mı?” dedi. “İki saat erken varacaksınız.” “Peki.” dedim. Demez olaydım! Yola saptıktan yarım saat sonra kar atıştırmaya başladı (kış turnesi). Devam ettik. Yol, dik virajlı bir dağ yolu. Virajlardan birini alırken otobüs kaydı. Şoför, fren yaptı ancak otobüs, son dakikada uçurumun kenarında (arka tekerleklerin yarısı dışarıda) durdu. Kaldığımız yerde in cin top oynuyor yan yol olduğu için. Allahtan cep telefonu ile jandarmadan ve ilgili birimlerden yardım istedik.3 saat boyunca kimse gelmedi. Beklerken yakıtımız da bitmişti ve bütün ekip donuyorduk.(Orada anladım ki kimse kimseye yardım etmiyor. Bizim içimizde (sanat camiasında) de aynı şey var.)
İstanbul'daki eşimi arayıp durumu anlattım. Uğraşlar sonucu bir şekilde, tepeden torpillerle jandarmanın bize ulaşmasını sağladı. Kurtulduk. Çok şükür.
Bir daha turnelerde, ana yoldan ayrılmamamız gerektiğini çok kötü bir şekilde öğrenmiş oldum.
Remzi ÖZKAN: Yaşamınızda örnek aldığınız biri oldu mu?
Enver DEMİRKAN: Hayatım boyunca ATATÜRK 'ün hedeflerinden sapmadım.1966 -2015 yılları arasında aralıksız 49 yıl sanatla iç içe yaşadım ve de yaşamaya aynı koşullarda devam ediyorum. Yaşamıma bir şekilde dokunmuş herkese teşekkür ediyorum.
Sevgiler saygılar...
Remzi ÖZKAN: Değerli sanatçımız; ben de yaşamınız boyunca tüm güzelliklerin sizi kuşatmasını diliyor, sevdiklerinizle birlikte huzur ve mutluluk dolu bir ömür diliyorum. Değerli vaktinizden ödün verip zamanınızı ayırdığınız için, sıcacık ve samimi davranışınız için çok teşekkür ediyorum. Yıllarca insanları güldürdünüz. Sizin de yüzünüz her daim gülsün. Güldürenleriniz eksik olmasın. Sağlıcakla
Kaynak:İsmail Temiz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.