Ramazan ayında daha sağlıklı yemenin ve içmenin, eldeki imkanlar ve bütçe dahilinde, kilo almadan beslenmenin mümkün olduğunu belirten Dr. M. Emin Dinççağ, “Bu sebeple, ne yapabiliriz konusunda titiz ve düşünerek davranmalı, yediklerimizi seçmeli ve aşırıdan kaçınmalıyız. İsraf etmemek de ilke olarak en çok üzerinde durulması gereken konu olmalıdır” diye konuştu.
“Yalnız şu yenilmeli şeklinde kısıtlayıcı ve dayatıcı bir cevap olmamalı”
“Ramazan ayı dolayısıyla basında neler yemeliyiz, neler yasak, Ramazan beslenmesi nasıl olmalı konusunda pek çok yazı ve haber çıkmaktadır” diyen Dinççağ şöyle devam etti: “Bunların birçoğu bilimsel yazılar olabildiği gibi bazılarının da hissi ve magazinel haberler olduğu unutulmamalıdır. Ramazan ayı özel bir aydır, uzun bir oruç periyotundan sonra soframızda neler olmalı sorusunun cevabı tek ve yalnız şu yenilmeli şeklinde kısıtlayıcı ve dayatıcı bir cevap olmamalıdır. Beslenme, kişinin ekonomik imkanlarına, ağız tadına, mutfak kültürüne, yerel alışkanlıklarına bağlı kültürel bir durumdur. Ramazan beslenmesi tarif edilirken bölgenin özelliklerine, ekonomik imkanlara ve kültürel faktörlere göre uygulanabilir, sağlıklı, ucuz kolay seçenekler sunulmalıdır ve asla yasak ve kısıtlayıcı hükümlere çok yer verilmemelidir”.
Herkesin sofrasında olan her şeyi yiyebileceğini ancak şeker hastalığı, yüksek tansiyonu veya başka bir kronik hastalığı olanların daha dikkatli olması gerektiğini ifade eden Dr. M. Emin Dinççağ, “Kişinin yaşı ve yaptığı iş harcadığı kalori yemek seçiminde etkili olmalıdır. Yenilen gıdanın kaç kalorili olduğu, eğer kalorili ve yağlı bir gıda ise ölçülü yenilmesinin gerektiği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
“İftarda çorba ile başlanmalı, ara verip tekrar yenilmeli”
Özellikle, obez yani fazla kilolu olanların, yağlı ve şekerli gıdalardan uzak durmaları, hamurlu tatlıları reçel bal, pekmez gibi gıdaları tercih etmemeleri gerektiğini vurgulayan Dinççağ şu bilgileri verdi: “Ramazan’da iftarda çorba ile başlanılması, az az yemek yenilmesi, ara verip tekrar yenilmesi daha sağlıklıdır. Sofrada salata, az yağlı et ürünleri, sebze yemekleri olmalıdır. Pilav olarak bulgur pilavı tercih edilmelidir. Yemeğin hemen üzerine tatlı yenilmesi adeti yanlış ve kilo aldırıcı bir davranıştır. Tatlılar, yemekten bir-iki saat sonra yenilmeli ve meyveler tercih edilmeli ve az şekeri sütlü tatlılar Ramazan süresinde iyi seçimdir. Öğün aralarında ve iftar sahur arasında bol su tüketilmelidir. Acı, baharat, turşu gibi gıdalar Ramazan beslenmesinde çok rağbet edilmemesi gereken gıdalardır”.
İdeal bir iftar sofrası
İç Hastalıkları ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, ideal bir iftar sofrasını şöyle açıkladı: “Çorba, 4 kaşık bulgur pilavı, sebze yemeği, çay, 2-3 dilim ekmek kadar Ramazan pidesi, az yağlı et veya köfte bir porsiyon olacak şekilde yenilebilir. Yemekte ve yemek sofrasında sahura kadar 2 litre kadar su içilmelidir. Yemekler az tuzlu ve az yağlı olarak seçilmelidir. Yemekten 2 saat sonra meyve veya tatlı yenilmesi uygun olur. Meyvenin bir iki tane olması, tatlının hamurlu tatlılardan ise 1-2 dilimi aşmaması sağlıklı olabilmenin şartıdır. Ramazan boyunca tartılmalı, kilo alımı durumunda öğünlerin azaltılması ve daha dikkatli yenilmesi düşünülmelidir. Yemek sonrası biraz yürüyüş yapmak da faydalıdır”.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.