Rektör Bilgiç'ten akademisyenlere: "Çıtayı yükseltmeliyiz"

Rektörlük Toplantı Salonunda, gerçekleşen buluşmada konuşan Rektör Sait Bilgiç, “Geleceğe dair planlarınız ve geliştirebileceğiniz becerileriniz olacağından üniversiteye çok şey katacağınızı düşünüyorum. Zira dünyada artık üniversiteler tartılıyor, ölçülüyor, sıralanıyor, dolayısıyla bu değerlendirmelerin; hem size hem de üniversiteye yansımaları olurken, diğer yandan da üniversitelerin tercih edilebilirliğine ciddi anlamda etkisi oluyor. Akademik durağanlıkla söz konusu sıralamalarda üst basamaklara tırmanmanız mümkün değil. Ama sizlerin bu gerçekleri daha çabuk idrak edebileceğinizi, yenilik ve gelişmeleri daha hızlı takip edip benimseyebileceğinizi düşünüyorum. Bu kadrolarda bulunmamızın bize yüklediği sorumluluklar var ve bunları hakkıyla yerine getirebilmek için de kendimizi biraz zorlamamız gerekiyor zira dünyadaki değişim ve dönüşümü yakalayabilmek ancak bu tempoyla olası gözüküyor. Bizler de OMÜ olarak bu gelişmelerin gerisinde kalmamak için daha fazla çalışıp daha fazla üretmeli ve de daha iyi insan yetiştirmeliyiz. Çıtayı yükseltmeliyiz ki bu sıralamalarda daha iyi yerlerde olalım” ifadelerini kullandı.

“Mezunlarımızın elde ettiği başarılar eğitim-öğretim açısından iyi bir zemine sahip olduğumuzu gösteriyor”
Konuşmasında, Türkiye’nin kurulan ilk 15 üniversitesinden biri olan OMÜ’nün önemli bir konumda olduğunu belirten Rektör Bilgiç, son dönemde Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Diş Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (DUS), Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı’nda OMÜ mezunu öğrencilerin birincilik ve ikinciliğe ulaşmalarının ve daha önceki yıllarda elde edilen derecelerin, OMÜ’nün eğitim-öğretim açısından iyi bir zemine sahip olduğunu gösterdiğini dile getirdi.

“TÜBİTAK’a yönelik proje sunumlarımız 2 kat arttı”
Üniversitenin öncelikli olarak belirlediği alanlardaki projeleri desteklediklerini kaydeden Rektör Bilgiç, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Avrupa Birliği projeleri ile üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde yürütülecek dış kaynaklı projelerin çoğalmasını istediklerini vurgulayarak, “Bu tip projeler bizim hem araştırma geliştirme (AR-GE) bütçemizi zenginleştiriyor hem de ciddi bir çalışma disiplinini beraberinde getiriyor. Dolayısıyla kendi bütçe havuzumuzu genişletmek adına sonuçlarının daha etkili olabileceği çalışmalara imza atmamız mümkün olacaktır. Sizlerden de bu türde bir projeyi en azından deneyimlemenizi yani dış kaynaklı proje üretme sözü istiyoruz. Bu süreçle de ilgili olarak Teknoloji Transfer Ofisimizde sizlere yardımcı olmaya hazır genç ve istekli bir ekibimiz var. Proje hazırlıklarıyla ilgili hem kurslar düzenleniyor hem de kurslardan sonra fiilen destek de veriliyor. Bu çabalarımız da sonuç verdi zira bu sene, bir önceki yıla göre başvurular 2 katına çıktı. Proje hazırlık kurslarına katılan akademisyen ve araştırmacılarımızın sayısı 500’lere ulaşırken TÜBİTAK’a yönelik proje sunumlarımız ise 2 kat arttı” şeklinde konuştu.