Robin Hood veya Köroğlu gerekli idi BULDUK!..
Bu ilçe de bazı insanlara hayranım.
Kıvrak zekâ diyeceğim; yok,
Akıllı diyeceğim; değil.
Her şeyin modern ve güzel görür diyeceğim,
Ne modernler, ne de güzel görüyorlar.
Ama boş boş konuşmaya, arkadan dedikoduya geldi mi? Bir kesime diyecek yok maşallah…
Neden mi?
Gazetemiz 2005 yılında yayım hayatına başladı. Başladığı ilk günden bu yana asla ve asla kimseyi karalamadı, kırmadı. İlçede ki güzelliklerin çoğunun da yapılmasına vesile oldu.
Mesela dün gencecik bir okuyucum aynen şunları dile getirdi.
“Erol ağabey ne olur bir gün bizim mahalleye gel de bir haber yap”.
Demesi üzerine mahalle de haberlik ne var dedik.
“Ağabey zaten bizim mahalleyi sen haber yaptıkça hizmet geldi. Şu mahalleye bir daha gel de gör kaldırım yok mahallede. Ne olur gel de haber yap kaldırım yapılsın” dedi.
Eh ne diyelim.
Bize yalan haber, yalancıları övüyor diyenlere cevap olur inancımdayım bu konuşma.
Dahası var. Bu gazete sütunlarında neleri yazmadık ki.
Çoğu da düzeldi.
Nasıl?
Elbette ki eksikleri yazarak yetkilileri uyardık ve onlarda sağ olsun yerine getirdiler.
Yetmedi;
Ağcagüney haberini yaptık hatırlarsanız. Haberin dikkat çekmesi için de ilginç bir mizampaj düşündük. Birileri bize gülerken, aslında kendilerine güldüğünün farkında bile değildi.
Haberin özelliği çok önemli idi. Ağcagüney’de toprak kaymaları ve çöküntüleri başlamış ama yetkili bir Allahın kulu doğru dürüst ilgilenmiyordu.
Bir kez haber yaptık kimse TINLAMADI!:
Ama o ilginç manşeti ve başlıkları atınca önce güldüler ( ağlanacak hallerine) sonra da harekete geçtiler. Ama hala yetkililerde halkı rahatlatacak doğru dürüst ne cevap ne de çalışma var. Garibim Belediye Başkanı çırpınıyor sakinlerini sakinleştirmek için
Habere dönecek olursak ilginçliği şu idi: Haberi manşetten “AĞCAGÜNEY ÇÖKÜYOR” başlığı ile verdik. İçeride ise “AĞCAGÜNEY ÇÖKTÜ!” dedik. Bir sayfa açar açmaz ÇÖKTÜ kelimesini gören “vay be ne tez çöktü” dedi. Güya bizle dalga geçtiler. Oysaki, Ne tez çökmedi aylardır çöküyor da, millette çökmeye başladı da ilgilenmesi gerekenlerin haberi yok. Evet Ağcagüney çöktü…
Haberi okuyan çoğu yetkili, sade vatandaş gözü ile baktı ve güldü.
Ama gülmeyen Samsun Valisi Hüseyin Aksoy oldu ve acil olarak 52 hane, ahır, samanlık gibi yerleşim binalarını boşalttırdı.
Habercilik bu idi aslında…
***
Şimdi nereden çıktı bu yazı mı diyorsunuz?
Bir dava konusunda mahkemede Avukatımız Hayrettin Gökçe şunları dile getirdi: Yöneticilik, idarecilik yapanlar, halkın oyları ile seçilenler eleştiriyi öğrenmeli, tahammül etmesini bilmelidirler. Yeter ki hakaret olmasın”.
Evet bu ilçede eleştiriyi, haklı eleştiriye de tahammülü öğrenmeli, öğrenmeliyiz, öğrenmeliler.
Ama eleştiri yapıldığı anda cephe açılıyor. Hem de öylesine cephe ki:
Aman Allahım!..
Son olarak Yahya Söylemez adında bir yazarımız köşe yazmaya başladı ve feryat figan koptu.
Yok başkan mükemmel çalışıyormuş, yok başkanla neden uğraşıyormuşuz.
Yahu işiniz gücünüz bitti de bizi mi eleştirmek kaldı tek.
Siz de bizi eleştiriyorsunuz ne olacak şimdi?
Sonuç olarak Söylemez zaten ne demiş yazısında; Söylenmeyenleri, söyleyemediklerinizi yazacağız”
Kalemine sağlık.
Bir Robin Hood gerekli idi bizim yanımıza, bulduk sanırım. Zenginden alıp, Fakire veren.
Ya da Köroğlu gerekli idi. Beylik düzenine karşı çıkan ve mücadele veren…
Kim için, HALK İÇİN…
O zaman düşünün biraz.
1 -Eleştiri dozunda oldukça güzellikleri işaret eder.
2- Kin, garez olursa sonu kötü olur.
Biz ilk maddeyi uyguladığımıza göre biz huzurluyuz, sorun da yok.
2. maddeye uyanlar yani diğerleri düşünsün…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.