Gündeme dair önemli gelişmelerin ele alındığı Sabahın Nabzı’nda, Dünya Çay Gününe münasebetiyle Çarşamba Kahveciler Odası Başkanı Erdal Çalışkan canlı yayın konuğu oldu.
Hafta içi her gün Yağmur Ayan’ın sunumuyla ekranlara gelen Sabahın Nabzı canlı yayın programında 15 Aralık Uluslararası Çay Gününe özel Kahveciler Odası Başkanı Erdal Çalışkan’ın konuşmaları damga vurdu.Pandemi sürecinde geçirdikleri zor günlerden ve çayın öneminden bahseden Erdal Çalışkan, faydalarını da tek tek sıraladı. Karadeniz’in incilerinden biri olan çayın her derde deva olduğunu her konuşmasında belirterek çayın nasıl demlenmesi gerektiğine kadar anlattı. Özellikle pandemi sürecinde geçirdikleri zor günlerde iş birliklerinde destek göremediğini açıklayan Çalışkan, yardımda bulunan kadar yardımda bulunmayanların da altını çizdi. Uluslararası Çay Gününün özel bir gün olduğu halde çok bilinmediğini ama aslında her gün kutladıklarını da sözlerine ekleyen Erdal Çalışkan, herkesin sofrasında var diyerek her gün kutlanıldığını söyleyerek bir çalışmasından da bahsetti.
“BİZ HER GÜN KUTLUYORUZ”
Çayın önemini her konuşmasında anlatan Kahveciler Odası Erdal Çalışkan, çayın muhabbeti artırarak sevgi bağlarını güçlendirdiğini şu sözlerle dile getirdi: “Kahve tek başına içilebilir ama çayı iki kişi içince dostluk, sevgi muhabbet demektir. Kahvenin kırk yıl hatrı vardır ama çayın hatrı ömür boyu bitmez. Bilimsel olarak da açıklandı kalp sağlığı artırma, stresi düşürme, yüksek kolestrolü azaltma gibi etkileri var. Çay güzel bir şey. Mesela bir yere gittiğimizde bakıyoruz herkesin önünde bir çay var. Gürcistan sınırından başlayıp sınırlarımıza kadar dikilen bir şey. Bol yağmur alan bir yer olduğu için fındıktan sonra Karadeniz’de en çok bulunan ürün. Senede 4 sürüm yapıyorlar fabrikalarını da gezdim. Yaş çayı alıp yaprak suyunu çekmeden direk makineye koyup kurutup torbaya koyuyorlar. Bize seminerlerde çayın nasıl demlenmesi gerektiğini anlattılar. Soğuk suyla demlerim çayı. Seminerden sonra soğuksuyla demlerim. Çünkü tam kıvamına geliyor. Günümüzü kimse kutlamadı ama biz zaten her gün kutluyoruz. Akşam eve gittiğinizde, sabah kahvaltıda, misafiriniz geldiğinde çay ikram edilir. Çayla kutluyorlar, herkes kutluyor.”
“ŞİRKET KURMA AŞAMASINA GELDİK”
Sözlerine müjdesini de ekleyen Başkan Çalışkan; “Pandemi sürecinde en zor geçirenlerden biri de bizdik. Hiçbirimizin aklına gelmedi bu kadar kısıtlanacağımız. O zamanlarda bütçemiz vardı bitti. Bizim çalışmamız lazımdı. O süreçte gerekli makamlara gittik, dertlerimizi anlattık yardımlarda bulundular. Şu an iş yerlerimiz düzene girdi. 1 bardak çay 3 TL ama kırmızı tabaktakiler 3 lira. Şu an şirket kurma aşamasına geldik oradan bir iki iş adamıyla görüşüyoruz, tedarikçi şirketlerimizle. Tek elden çıkması için çaba sarfediyoruz. Çaycımız, kazancımız buradan ihtiyacını karşılayacak. Bizim sektörde tedarikçi olarak para kazananlar pandemide yanımızda olmadı. Nedenini ben de bilmiyorum. Bu süreçte zengin daha da zengin oldu, fakir daha da fakir oldu. Ben de bunun çalışmasını yapıyorum toptan market gibi düşünüyorum alt çalışmasını yapıyorum. İnşallah Çarşamba’ya böyle bir şey kazandırırız. Tabi bu ufak bir şey değil.” Dedi.
“ÇAYI İLK İÇEN TÜRK, HOCA AHMET YESEVİ”
Çayın tarihçesini de unutturmayan Erdal Çalışkan; “Bir de şu var Türkler Anadolu’ya girmeden önce çay vardı, Orta Asya’da tanıştıkları yazıyor kaynaklarda. Çayı ilk içen Türk’ün ise Hoca AhmedYesevi olduğu da yazıyor. Dertlere deva olarak görülür çay.” Diyerek sözlerini noktaladı.
HABER: Aybüke ŞEKER - İrem BAL
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.