Türkiye önceki yıllarda uyuşturucunun geçiş noktası olarak anılırken, son yıllarda uyuşturucunun hedef pazarı haline gelmiş ve ülke içerisinde kullanımı hızla artmaktadır...

Okuyacak olduğunuz köşe yazısındaki bilgiler, isimlerinin açıklanmasını istemeyen haber kaynaklarından derlenen bilgilerden oluşmaktadır...

Başlık size çok abartılı gelebilir fakat eldeki bilgiler masaya yatırıldığında, başlığın abartılı bir başlık olmadığı anlaşılacaktır...

Samsun'da son iki yıla kadar valiler, başsavcılar ve emniyet müdürleri, Samsun'un uyuşturucunun geçiş güzergahı olarak kullanılmaya çalışıldığı ve buna devlet olarak izin verilmeyeceği açıklamalarını sık sık takip ediyorduk...

Fakat gelinen noktada Samsun'un uyuşturucuda geçiş noktası olmaktan çıkıp, üretim merkezi haline geldiği görülmekte...

Böyle bir tanıya nereden mi vardık?

23 Ağustos 2012 tarihinde jandarmanın, Samsun’un Çarşamba ilçesinde yaptığı operasyonda 90 kilo kubar esrar maddesi ve 350 kök hint keneviri ele geçirildi.

8 Temmuz 2013 tarihinde jandarmanın, Çarşamba ilçesi Çınarlık beldesinde düzenlenen operasyonda 640 kök hint keneviri ve 35 kilo kubar esrar yakalandı...

3 Ağustos 2014 tarihinde jandarmanın, Çarşamba İlçesi'nde düzenlenen operasyonda 670 kök dişi hint keneviri ile 14 kilo esrar bulundu...

16 Ağustos 2014 tarihinde jandarmanın, Çarşamba ilçesi'nde düzenlediği operasyonda 276 kök dişi Hint keneviri, 47 kilo kubar esrar maddesine el konuldu... 

24 Ağustos 2013 tarihinde Jandarma, Samsun'un Ayvacık İlçesi'nde yaptığı operasyonla 45 bin 500 kök kenevir bitkisi, 2 bin 539 kg. kubar esrar maddesi ele geçiriyor...

28 Ağustos 2013 tarihinde jandarma, Samsun'un Ayvacık İlçesi'nde yaptığı operasyon sonucu 1.865 kök dişi hint keneviri, 663,8 kilo kubar esrar maddesi ile 800 gram kenevir tohumu yakaladı...

28 Ağustos 2014 tarihinde polis, Samsun'un Ayvacık İlçesi'nde yaptığı operasyon sonucu 620 kilo esrar buldu...

Tarihler 21 Mayıs 2015 i gösterdiğinde ise asıl bomba patlıyor ve jandarma, Samsun'un Havza İlçesi'nde yaptığı operasyon ile 55 dönüm arazide 1,5 milyon kök kenevir fidesi ele geçiriyor...

Ele geçirilen 1,5 milyon kenevir bitkisi ne anlama geliyor?..

Gelin birlikte inceleyelim...

Dişi hint kenevirleri kendi arasında iki kısma ayrılıyor, kısa ayaklı dişi hint keneviri ve uzun ayaklı dişi hint keneviri...

Bir adet kısa ayaklı dişi hint kenevir bitkisinden bakımına göre 160 ila 250 gram arası esrar elde edilirken, bir adet uzun ayaklı dişi hint kenevirinden bakımına göre 300 ila 1 kiloya yakın esrar elde edilmekte...

Biz ele geçen kenevir fidelerin kısa veya uzun ayaklı olduğunu bilmediğimizden yakalanan her fidenin büyüdüğünde 400 gram mahsul vereceğini hesaplayalım...

Ağaç başına 400 gram esrar elde edilse, toplamada 600 bin kilo yani 600 ton esrar elde edilir...

Evet yanlış okumuyorsunuz...

Kenevir fideleri yakalanmayıp mahsulleri hasat edilmiş olsa 600 ton esrar elde edilecekti...

Şimdi gelin isterseniz 600 ton esrarın piyasa değerine bir göz atalım...

Tarlacı ürettiği 1 kilo esrarı Samsun şehir merkezindeki torbacıya 4 bin TL'den satmakta...

Torbacı ise 4 bin TL'den aldığı esrarı 5-7 gram arası paketlere ayırarak, paketi 50 TL'den piyasaya satmakta...

Torbacı 4 bin TL'den aldığı 1 kilo esrarı, 50 TL'lik paketler halinde satarak, yaklaşım 10 bin TL para elde etmekte...

1 kilo esrar, Samsun'daki torbacılara 4 bin TL'ye satılırken İstanbul, İzmir ve Antalya gibi illere sevk edilen esrarın kilo fiyatı daha fazla artarken, Avrupa Ülkeleri'ne sevk edilen esrarın kilo fiyatı ise oldukça artığı belirtiliyor..

Bunun nedeni sevkiyatlardaki risk oranları olarak yorumlanabilir...

Fakat fiyat farkının ana nedeninin sadece sevkiyat riski olmadığı ortaya çıkıyor...

Üretilen esrardan numuneler alınarak kontrol ediliyor...

Düşük kalitedeki esrarın kilosu 4 bin TL'den Samsun ve çevre illere dağıtımı gerçekleştiriliyor...

Orta ve iyi kalitedeki mallar ise İstanbul'a sevkediliyor...

İstanbul'da orta seviyedeki mallar piyasaya sürülürken, yüksek kalitedeki mallar ise Avrupa Ülkelerine sevk ediliyor...

Fiyat farkı yalnız nakliye risklerinden değil, kalite farkından da kaynaklandığı buradan anlaşılıyor...

Gelin şimdi Havza'da ele geçen 1,5 milyon kök hint kenevirinin piyasa değerini hesaplayalım...

Ne demiştik?..

1,5 milyon ağaçtan 600 ton esrar elde ediliyor...

600 ton esrarı Samsun piyasasından, yani 4 bin TL'den hesaplayıp dolar kuruna vuralım...

Ortaya 923 milyon dolar gibi korkunç bir rakam çıkmaktadır...

Yalnız bir operasyonda ele geçen uyuşturucu için korkunç bir rakam değil mi?..

Tabi bu rakam, sokak torbacılarına malı teslim eden unsurların eline geçen para...

Bu orandaki malı tarlacı bedelinin yüzde 5 ila 10'nu arasında bedelle tarlasına eker....

Tarlacı 600 ton maldan 45 ila 90 milyon dolar para kazanır...

Birde ele geçirilemeyen ve piyasaya sürülen uyuşturucu düşünüldüğünde insan saşırtmakta...

600 ton esrarı bir yıl içerisinde Samsun'da tüketmek imkansız...

Bu uyuşturucu ne yapılıyor?..

Konuya vakıf insanlara bu soru sorulduğunda, İstanbul'a sevk edildiği bilgisine ulaşılıyor...

Nasıl mı sevk ediliyor?..

Ağırlıklı olarak  trol balıkçı tekneleri ile...

Yeşilırmak ve Kızılırmak'a kıyı köylerden, kayıklara yüklenen yüksek miktardaki esrar, ırmaklara yakın noktada balık avlama izlenimi vererek bekleyen trol balıkçı teknelerine yüklenmekte...

Bu tekneler söz konusu malı yükledikten sonra, İzmit Tersaneleri başta olmak üzere, bakıma gidiyor gibi hareket ederek tersanelerde mal teslim ediliyor...

Buradan ise kalitesine göre İstanbul gibi iç pazar ve Avrupa Ülkelerine söz konusu sevkiyatlar yapılmakta...

Şimdi Samsun ekonomisi mercek altına alındığında, hiç bir fabrika yatırımı yokken, istihdam yokken, Samsun'daki sıcak paranın nereden geldiği bu açıdan incelenmelidir...

2004 yılında o tarihe kadar Samsun'da ele geçen en yüksek uyuşturucu hap operasyonunda, karşımızı bir partinin o dönemki belediye meclis üyesinin oğlu çıkmakta...

Yine  2013 yılında Ayvacık'ta yüksek miktarda yakalanan uyuşturucu yüzünden bir partinin il genel meclis üyesi tutuklanmakta...

Samsun'un en büyük gazetelerinin bir tanesinin baş yazarının yazdığı yazıları yayınlamadan önce, uyuşturucu yapılanmanın baş aktörlerinden bir tanesine, kontrol etmesi için yazılarını gönderdiği söylenmekte...

Sonuç olarak emniyet güçleri halen uyuşturucunun birersel yapıldığı ile yola çıkarak, tarlacılar ve sokaktaki 3-5 torbacı ile mücadele etmeyi sürdürürse, söz konusu uyuşturucu sevkiyatı her geçen gün artarak devam edecektir...

Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla...

Dipnot: Bir takipçim ulak aracılığı ile tarafıma mektup yollamış, belki ileriki yazılarımda söz konusu mektubu birlikte irdeleriz...