Milli Eğitim Bakanlığı ve Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) ortaklığında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl ilk kez uygulanan Temel Eğitimden Orta öğretime Geçiş Sistemi (TEOG) Merkezi Ortak Sınavlarla ilgili Samsun Öğretmen Evi'nde çalıştay yapıldı. Gerçekleştirilen çalıştaya Milli Eğitim Bakanlığı Müşaviri Ercan Demirci, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin ve Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) Genel Başkanı Ahmet Akça katıldı.
Samsun başta olmak üzere Ordu, Giresun, Tokat ve Amasya illerinin özel okul temsilcileri, öğretmenleri, öğrencileri ve velilerinin hazır bulunduğu çalıştayda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Müşaviri Ercan Demirci, “2013-2014 eğitim öğretim döneminde SBS ve türevlerine alternatif bir sisteme geçtik. SBS, OKS ve benzeri bir takım sınav uygulamalarımız vardı. Bu uygulamaları biz Milli Eğitim Bakanlığı'nın öz mutfağında, sizlerinde fikirlerini alarak şekillendirmiştik ve bunları hayata geçirmiştik. Hayata geçirdikten sonra artılarını eksilerini görmüştük, artılarını pekiştirmek, eksilerinden bir anlamda uzaklaşmak adına bir çaba içinde olmuştuk. Neticesi itibariyle yaşamın doğasında değişim vardır, her değiştiği gibi bu sistemlerde belirli zamanlarla mukayyettir. Zaman, imkan ve şartlar değiştikçe bunlarda değişmelidir. Bu değişme vaktinin geldiğini düşündüğümüzden dolayı yaklaşık 2,3 senelik bir mutfak çalışmaktaydı, son bir sene içinde mutfağımızı yoğunlaştırdık ve Temel Eğitimden Orta öğretime Geçiş (TEOG)’la alakalı bu sistem uygulamasını hayata geçirdik. Bu toplantı yaklaşık 9 çalıştaydan bir serinin sonuncu toplantısı, bu toplantının hikmeti şu biz bu sistemi şekillendirirken yaklaşık 100’e yakın toplantı yaptık” dedi.
Milli eğitimde bir değişimin gerektiğini hatırlatan Bakanlık Müşaviri Ercan Demirci, “Eşyanın doğasında değişim var, yani biz 1900 yıllardaki eğitim sistemimizle 2100’leri yaşayamayız. Özellikle bilgi çağında hayatın haddinden fazla bilmiş olduğumuz kayıt içindeki tarih 5 bin sene, 5 bin senedir hayatın hızının en yoğun olduğu bir hayatı yaşadığımızdan dolayı, 1990’ları veya 2000’leri sistemiyle de bizim ısrarcı olmamız çok da doğru olmaz. Neden eşyanın doğasına ters bir iş yaptığımızdan dolayı eşya değişerek gelişir, bizde değişmek ve geliştirmek durumundayız. TEOG’uda bu yönüyle değerlendirmek doğru olur” diye konuştu.
Öğrencilerin mutlu olmasını istediklerini söyleyen Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, “Düşünün 4’üncü sınıfta dershaneye gitmeye başlayan bir oyun çocuğunu, haftanın 5 günü okulda, 2 günü dershanede, 5 sınıfta yine aynı 6 sınıfta aynı çünkü sınav var. 7 sınıfta sınav var ondan sonra üniversite maratonu başlar. 9 sınıftan itibaren çocuk dershaneye gitmeye başlar yine haftanın 7 günü bizim gibi öğretmenleri görmek zorundadırlar. Ve kendi hayatını yaşamaz öğrenciler, çocuklarımız için böyle hayatı tanımlamaz ve böyle bir hayatı oluşturmamız ne kadar doğrudur ve buna ne kadar hakkımız vardır. İşte bu sorular üzerinden sorgulanan eğitim sistemimiz artık farklı bir yöne çevrilmiştir. Yalnız bakanlığımız artık sistemin az önce söylediğim problemli sorunlarını yerinden oynatmaya başlamış ve ileriye yönelik olarak çok doğru ve koordineli adımlar atmaya başlamıştır” şeklinde konuştu.
TEOG sınavları ile birlikte yeni bir konsepte doğru geçildiğini söyleyen Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin, “Bu da öğrencilerimizin müfredat temelli başarılarının arttırılması yani okulun merkeze alındığı, ders başarısının merkeze alındığı dolayısıyla müfredatın öğrencinin ve öğretmenin merkeze alındığı bir sisteme doğru evriliyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.