Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yurt, bu duvarın Samsun’un böğrüne saplanmış bir hançer olduğunu belirterek, buradan geçen vatandaşların tepki olarak korna çalmasını istedi.
Olay mahallinde açıklama yapan Mustafa Yurt, “Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz Bey göreve gelmeden önce Samsun sahilinde bırakın yürümeyi, kokudan duramazdınız. İnsanlar plaja sahilden giremezdi. İnsanlar denize gitmek için 90-100 km uzağa Ordu-Ünye tarafına ya da 100-120 km uzağa Sinop’a giderdi. Samsun Limanı’nın hemen altı devasa bir fosseptik haline gelmişti. Şehir kokudan duramazdı. Samsun bir kıyı şehri ama bizden önce kıyıyla ve denizle alakası olmayan bir şehirdi. Yer yer kıyı kenar çizgilerine tecavüz edilmiş, kumsallar işgal edilmiş, insanlar deniz ve kumsalı kendi arka bahçeleri gibi kullanıyorlardı. Buraların topluma açık olması gereken yerler olması gerekiyordu. Bir kıyı şehrinde olması gereken tüm düzenlemelerin burada da olması gerekiyordu. Bu bağlamda Bandırma Vapuru’ndan Kuş Cenneti’ne kadarki bölümü etaplar halinde düzenliyoruz. Başlangıçta Bandırma Vapuru’ndan Kurupelit’e kadar 20 km’lik kıyı şeridini düzenledik. Buraları yürüyüş yolları, koşu parkurları, bisiklet yolları ve bir takım aktivitelerle peyzaj ve rekreasyona tabi tutarak Türkiye’nin en güzide kıyı düzenlemelerinden birini gerçekleştirdik” dedi.
Samsun’u Samsun yapan bu sahil şeridi yolunun güzelliğinin bu duvar ile bölündüğünü belirten Yurt, “Adnan Menderes Bulvarı, Atakum ilçesini Atakum yapan öğelerden bir tanesi. Samsun’u ‘marka’ yapan değerlerden bir tanesi burası. Buradaki kıyı kenar çizgilerini dikkate alsaydık, imar çizgilerini dikkate alsaydık, çok kırıklı çıkıklı, girintili çıkıntılı bir kıyı düzenlemesi yapmamız gerekiyordu. Burada bir imar planı revizyonu yapıldı. Buradaki parsel sahipleri ile tek tek konuşarak, anlaşarak, onların görüşleri de alınarak kıyıyı gezilebilecek, yürüyebilecek, dünya markası yapabilecek bir kıyı düzenlemesi projesini hazırladık. Karayolları Kavşağı’nın başlangıcından Kurupelit Marina’ya kadarki parsel sahipleri ile tek tek görüşülerek kıyıda kırıklık oluşturan arazi parçalarını arazi sahipleriyle görüşerek düz hat haline getirdik. Buradaki görevin, sadece Büyükşehir Belediyesi’nin olmaması gerekiyor. Biz buraları vatandaş işbirliği ile yapıyoruz. Bunları kamu kurum ve kuruluşlarının anlayışıyla, STK’ların anlayışının da bizim Büyükşehir Belediyemizin yapmış olduğu bu şeylere sahip çıkması gerekiyor. Burada bulunan mal sahibi ile de görüşmüştük. İkna oldular. Çünkü hiçbir kayıpları yoktu. Biz burada yaptığımız çalışmalarla bunlara kazandırdığımız rant ve değer artışı kat kat arttı. Bu düzenlemeler yapılmadan önce buradaki bir daire fiyatı 100 bin lira iken şu anda 1 milyon liranın üzerinde bir değer artışı meydana geldi. Buradaki değer artışı bizim yaptığımız kıyı düzenlemesinden kaynaklandı. Fakat buradaki mal sahibinin izin vermesine rağmen, bu yörenin havasını soluyan, ekmeğini yiyen, suyunu içen bir takım hukuk büroları ve avukatlar, buradaki mal sahibinin oğlunun beynine girerek buradaki yürütmeyi durdurmaya yönelik bir yargı girişiminde bulundu. Mahkemeye başvurdu. Oysaki Samsun hepimizin. Bu kıyı düzenlemesini biz belediye olarak kendimize yapmadık. Burası dünya insanlığının bir mirasıydı. Onların buraları görmeye hakkı vardı. Ama 3-5 kuruşluk menfaat uğruna bir avukat kardeşimiz, buradaki insanların beynine girerek, ‘siz bunları mahkemeye verirseniz buradan 600-700 bin lira kamulaştırma parası alırsınız’ düşüncesi ile daha önce razı olmalarına rağmen, tuttular buradaki yürütmeyi durdurma kararını idare mahkemesine götürdüler. Maalesef 2. İdare Mahkemesi buradaki kararı çok fazla irdelemeden, buradaki kamu yararını pek fazla irdelemeden, yolun bütünlüğünü bozan bu durumu göz ardı ederek bu kararı verdi. Tüm Samsun’un malı olan bu yol, bir hançer gibi kıyı düzenlemesinin içerisine sokulmuş oldu” diye konuştu.
Mahkeme kararına saygılı olduklarını belirten Mustafa Yurt, “Elbette Türkiye bir hukuk devleti. Hukuka kesinlikle saygılıyız. Bazı şeyler vardır ki burada kamu menfaati var mıdır, yok mudur bunun araştırılması gerekir. Mülkiyet haklarına da saygılıyız. Biz burada yaptığımız imar planı düzenlemesi ile tüm parsel sahiplerinin imar hakkını korumuştuk. Herhangi bir hak gaspı söz konusu olmamıştır. Keşke mahkeme bunları da göz önünde bulundurmuş olsaydı. Bu konu hakkında üst mahkemeye itirazımızı yaptık. Bir belediye çalışanı olarak bu duvar, yolumuzun böğrüne hançer gibi saplanması sanki Samsun’un böğrüne saplanmış bir hançer gibi olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“BU YOLDAN GEÇEN HERKES TEPKİ OLARAK KORNA ÇALSIN”
Bütün vatandaşları tepkilerini göstermek için yoldan geçerken korna çalmaya davet eden Yurt, “Samsun halkının, Atakum halkının, bu yolu kullanan bütün insanlarımızın bu olayı protesto etmesini istiyorum. Buradan her geçen insanın, geçerken kornaya basıp, 3-5 kuruş için bize dava açıp da bu yolu bozduran avukata selam olsun düşüncesiyle korna basarak geçilmesini bütün insanlarımızdan talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
Yolu kullanan bazı yaya ve araçlı vatandaşlar da sahil yolunun böyle bir duvarla kesilmesinden rahatsız olduklarını belirttiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.