Avusturya Sen Jorj Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr.Gökhan Güvener, Kulak kirinin tıptaki adıyla serümen buşon vücudumuz tarafından üretilen doğal bir salgı olduğunu belirterek, “Aslında adının çağrıştırdığı anlamda kir değildir ve temizlikle titizlikle direkt bir ilgisi yoktur. Dış kulak cildimizin kendi kendini temizleme sisteminin bir parçasıdır. Ömrünü tamamlamış ve kulak kanalına dökülmüş eski yüzeysel cilt tabakaları, ciltteki ter bezleri ve yağ bezlerinin salgılarından meydana gelir. Kulak kanalının dış kısmına doğru adeta koruyucu bir katman oluşturarak yabancı maddelerin kulağa kaçmasını kısmen önler, ayrıca içerdiği maddelerle bakteri ve mantarların üremesine engel olur” dedi.
“Normalde kulak kanalı cildinin içten dışa doğru göç hareketi ve çene hareketleriyle buşon çok küçük parçalar halinde dışa doğru atılır ve hiç bir sorun oluşturmaz. Doğal seyreden ve kendi kendini temizleyen kulak kiri için hiç bir temizlik işlemi ve müdahale gerekmez” diyen Op. Dr. Güvener, “Bazı insanlarda kulak kirinin aşırı üretimi ya da kendi kendini temizleme mekanizmasında bir bozukluk söz konusudur. Bunun nedeni tam olarak açıklanamamıştır. Amerikan KBB Akademisinin verilerine göre çocukların yüzde 10'unda, yetişkinlerin yüzde 5'inde böyle bir sorun görülebilmektedir. Yaşlı insanlarda bu oran belirgin olarak yükselmektedir. Bu durumda aşırı miktarda kulak kiri dış kulak kanalını tıkayarak çeşitli semptomlara yol açabilir. İşitme kaybı, kulakta ağrı ve dolgunluk hissi, uğultu gibi şikayetler en sık rastlananlardır. Bazen sebepsiz kuru bir öksürük, hafif baş dönmeleri gibi şikayetlerde de kulak kiri altta yatan faktörlerden biri olabilir. Kimi zaman kirle tıkalı kulaklar, yüzme, duş alma sonrası suyla temas edip şişerek aniden bulgu vermeye başlayabilirler. Bu tip bulguların kulak kiri birikiminin yanı sıra başka bir çok ciddi kulak hastalığında da görülebileceği unutulmamalı, böyle şikayetlerin varlığında bir doktora muayene olunmalıdır. Pamuklu kulak çubuklarını veya başka cisimleri kulak kanalının içine sokmak doğru bir yaklaşım değildir. Pamuğun ucunda bir miktar kir çıkarılmış gibi görünse de, aslında büyük kısmı içeriye doğru itilmiş olur.Ayrıca dış kulak yoluna ve kulak zarına zarar verme riski de oldukça yüksektir” diye konuştu.
Kulak kirinin temizlenmesinde çeşitli yöntemler kullanıldığını hatırlatan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gökhan Güvener, daha sonra şunları kaydetti:
“Küret adı verilen, bu iş için üretilmiş kıvrık metal enstrümanlarla kurumuş sert yapıda kirler çıkarılabilir. Daha yumuşak yapıda kirler aspiratörle veya ılık su ve şırıngayla yıkama yöntemiyle temizlenebilir. Kir çok büyük miktardaysa ve kanalı tamamen tıkıyorsa, bir kaç günlük yumuşatıcı damla uygulamaları gerekebilir.
Kulak kiri aslında önemli bir sağlık sorunu olarak görülmemesine rağmen, iletim tipi işitme kayıplarının en sık görülen sebebidir. Bu rahatsızlık sürekli tekrarlama eğiliminde olduğundan, belirli aralıklarla kir tekrar birikecek ve tekrarlayan bulgulara yol açacaktır. Yani genel olarak yanlış inanılan şekilde bir kez temizlenmiş olması tekrarlamaların sebebi değildir. Bilinen bir önlem olmamakla birlikte yumuşatıcı kulak damlalarının belirli aralıklarla kullanılması tekrar tıkanmaya kadar geçen süreyi biraz uzatabilir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.