Bosch'un Türkiye temsilcisi Steven Young, 10 yılın içinde araçların artık tamamen etraftaki şartları sürekli kontrol edip, kendini sürebilecek hale geleceğini belirterek, “Kazaları azaltmayı hedefliyoruz. Ehliyet almak daha kolay olacak. Bu uygulama faaliyete geçerse trafik polisi olmayacak” dedi.Hilton Otel’de basın mensuplarıyla bir araya gelerek yeni yatırımları hakkında bilgi veren Bosch'un Türkiye temsilcisi Steven Young, 2012 rakamları sonu itibariyle dünya çapında 52 milyon euro ciro elde ettiklerini ifade etti. 150 pazarda faaliyet gösterdiklerini söyleyen Young, “Teknoloji üreten bir firmayız. Geçtiğimiz yıl günde 19 patent başvurusu yaptık. Dünyada 43 bin kişiden fazla AR-GE çalışanımız var. Biz sürekli ileriye yatırım yapan bir firmayız. Geçen seneki rakamlarımız ile dünyada yüzde 5’lik bir büyüme kaydettik. Türkiye’de 2 milyon 100 bin euroluk ciromuz vardı. Geçen sene Türkiye’de 18 patent elde ettik” dedi.
Türkiye’de 1910 yılından bu yana hizmet veren Bosch’un Türkiye’den dünyaya ‘yaşam için teknoloji’ tasarlayıp ürettiğini kaydeden Young, “Bugüne kadar Türkiye’de 2 milyar euro yatırım gerçekleştiren Boschbu yıl cirosunu yüzde 16,5, ihracatını ise yüzde 17 arttırmayı planlıyor. Bosch Türkiye, 2012’de 2,1 milyar euro olan cirosunu 2 milyar 400 milyon euroya, 1 milyar 250 milyon euro olan ihracatını ise 1 milyar 510 milyon euroya yükseltmeyi hedefliyor. 2011 yılında 203, 2012’de 227 milyon euro yatırım yapan Bosch, bu yılı da aynı seviyelerde yatırımla tamamlamayı hedefliyor” diye konuştu.
“DÜNYADAKİ 5 DİZEL ARACIN BİR TANESİNİN ENJEKTÖRÜ BURSA’DAN”
Young, Türkiye’ye son 6 yıl içinde grup olarak 1 milyar euro kalıcı yatırım yaptıklarını açıkladı. Young, “Türkiye’deki varlığımızdan bu yana 2 milyar euro kalıcı yatırım yaptık. Muazzam bir yatırım. Bunların birçoğu da Bursa’da. Bursa bizim için çok önemli bir yer. Dünyada değişim var. Bunu yönetebilenler krize girmiyor. Geçen sene büyüdük, bu sene de büyümeye devam edeceğiz. İhracatımızın kayda değer kısmı Avrupa’ya gidiyor. Dünyadaki üretilen 5 dizel aracın bir tanesinin enjektörü Bursa’dan çıkıyor. Dünyanın tüm kıtalarına Bursa’dan ihracat yapıyoruz. Dünyadaki talep değişikliği etkiliyor” ifadelerini kullandı.
“2023 HEDEFLERİNİ BENİMSEDİK”
Bosch olarak 2023 hedeflerini benimsemiş durumda olduklarını ifade eden Young, “Ülkenin toplam ihracatının yüzde 1’inin fazlasını biz yapıyoruz. Bu sene 1,5 milyar euro ihracat yapacağız. Yüzde 1’den fazlasını Bosch yapıyor. Ürettiğimiz üretim de niteliklidir. Bursa’da otomotiv biriminde 50 mühendis çalışıyor. Üretimimizle, aktarmamızla ülkenin hem 500 milyar dolarlık ihracatı hem ilk 10 ekonomi olma hedeflerine katkı sağlayabileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.Gezi Parkı olaylarının yatırımları ve ciroları hiçbir şekilde etkilemediğini de ifade eden Young, şöyle devam etti:
“Ülkemizdeki son 6 haftadaki olaylar dünya basınında yer aldı. Ancak burada benim şirketimizin dışında olan bir konu olduğu için yorum yapmam doğru olmaz. Fakat bu olaylar yatırımlarımızı ve cirolarımızı etkilemedi.Bosch’un Türkiye’ye bakış açısını olumsuz bir şekilde etkilemedi.”
Young, Almanya’nın dışında ilk defa ürünlerin üretileceği yeni fabrikanın yıl sonuna doğru Bursa’da açılışını yapacaklarını da kaydetti.
“10 YIL İÇİNDE SÜRÜCÜSÜZ ARAÇLAR GELİYOR”
Otomatik park sistemleri çalışmalarının son denemelerinde olduğunu kaydeden Young, 2014 sonu veya 2015 yılında bütün arabaların bu özelliği alabilecek hale geleceğini kaydetti. Sürücüsüz araçlar üzerinde çalışmaların sürdüğünü kaydeden Young, “Ehliyet almak çok kolay olacak. Artık tam otonom sürüşler de başlıyor. Bu sürüş Bosch’un başlattığı bir terminoloji. Yani sürücüsüz araç. Tamamen aracın kendisini kontrol edip sürme özelliğinden bahsediyoruz. Şu anda bu uygulamayı aracınızda 0-50 kilometre sürat için alabilirsiniz. Yoğun trafikte ‘dur kalk’ uygulamalarında bu başladı. Buna yarı otonom sürüş diyoruz. Her sene teknoloji geliştikçe araçlarda bu uygulamanın daha gelişmiş halini göreceğiz. Belli bir zaman sonra o çok fazla uzak olmayacak. 10 yılın içinde araç artık tamamen etraftaki şartları sürekli kontrol edip, ani gelişmeleri kendini sürebilecek hale gelecek. Bir gün gelecek ki araçlarımız bize ihtiyaç olmadan kendilerini istediğimiz yere götürebilecek. Kazaları azaltmayı hedefliyoruz. Bu aynı zamanda birçok avantajı getirecek. Hayatımızı muazzam değiştirecek. Düşünün şoför olmadığımız zaman hayatımızda olan bazı şeyler olmayacak. Mesela trafik polisi olmayacak” şeklinde konuştu.