Canik Kültür Merkezi’nde (CKM) yapılan kongreye OMÜ Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Akan, OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Orhan Kurt, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Yücer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Metin Türker, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Karaköy Tarım İşletmesi Müdürü Oktay Aslan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Güven, Şekerbank Karadeniz Bölge Müdürü Namık Kemal Ergenoğlu, OKA Genel Sekreteri Mevlüt Özen ve öğretim üyeleri katıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof.Dr. Vedat Ceyhan, “Son yıllarda yükselen gıda fiyatları, tarım işletmelerinin gelirlerinde meydana gelen büyük dalgalanmalar, krizlerin tetiklediği işsizlik, kamu politikalarının oluşturduğu belirsizlik, yeni teknolojilerin taşıdığı riskler, beslenme kaynaklı hastalıklar, gıda güvenliği, enerji fiyatları, su yetersizliği, iklim değişikliği, kaynak kısıtlılığı ve izlenen tarım ve gıda politikaları toplumsal tartışmaların merkezine oturmuştur. Bu problemlerin sürdürülebilir bir şekilde çözümü için tarım sektörü ile ilgili her kesimde motivasyonu azaltan unsurları ortadan kaldırmak, arazi mülkiyet rejimini ıslah etmek, toprak ve su kuruluşları arasında etkin işbirliğini sağlamak ve bu kuruluşların kaynaklarını artırmak, bilgi alışverişini etkinleştirilmek, uygulamalı araştırmalara ağırlık vermek, tarımda finans ve benzeri gibi destek hizmetlerinin güçlendirmek ve pazarlara serbest girişi sağlamak gerekmektedir” dedi.
"BİLİM ADAMLARININ YETİŞTİRİLMESİNDE YETERLİ DESTEK VERİLMİYOR"
Şekerbank Karadeniz Bölge Müdürü Namık Kemal Ergenoğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Karaköy Tarım İşletmesi Müdürü Oktay Aslan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Metin Türker ve Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Yücer’in konuşmasının ardından konuşan OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Orhan Kurt, “Dinamik bir yapı arz eden tarım sektörü şüphesiz ki her geçen gün değişime, bu değişim içersinde de bir takım sorunlara ve bir takım gelişmelere yol açmaktadır. Bunun sonucunda bu değişimler toplumumuzun her kesiminde bulunan herkesi bir şekilde etkilemektedir. Bu etkileşim her geçen gün değişik boyutlarıyla da ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkan problemlerin çözümünde hiç şüphesiz ki, kaynakların etkili veya verimli kullanılmasında bilim adamlarına önemli görevler düşmektedir. Bilim adamlarının yetiştirilmesine ve verilmesi gereken desteğin her geçen gün daha fazla zorunluluk haline geldiği bir gerçektir. Özellikle son yıllarda bilim adamlarının yetiştirilmesi konusunda yeterli desteğin verilmediğini vurgulamak istiyorum. Ülkemizin hali hazırda acil olarak ifade edilen 25 bin bilim adamı ihtiyacı maalesef her geçen gün katlanıyor ve 40 binlerden bahsediliyor. Bir şekilde bilim adamlarının yetişmesine bir daha çok destek vermek durumundayız” ifadelerini kullandı.
REKTÖR AKAN: “SANAL ÇİFTLİKLERDEKİ GİBİ SABAH EKİP AKŞAM TOPLAYAMAZSINIZ”
Toprağın en önemli eğitici yanının sabrı öğretmesi olduğunun altını çizen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, “Toprak çok öğretici bir şeydir. En önemlisi de sabrı öğretir. Çünkü her şeyi belli bir süre beklemeniz gerekir. Öyle sanal çiftliklerde olduğunu gibi sabah ekip, akşam ürünü toplayamazsınız. Yüz yıllar önce birisi çıkıp diyor ki, ‘insan nüfusu geometrik artıyor ama tarımsal üretim aritmetik artıyor. Dolayısıyla çok yakın bir zamanda dünya açlık ile karşı karşıya kalacak’ Fakat o yüzyıllara göre dünya nüfusu 7 - 8 kat artmış olmasına rağmen eğer doğru paylaşım olmuş olsa, bugünkü ulaşılan üretim seviyesine göre dünyada açlık sorunu olmaz diyebiliriz. Türkiye 2013 yılında 62 milyar dolar değerinde tarımsal üretimi var. 30 üründe dünyada ilk 5’e giriyor. Biz eskiden ‘tarım ülkesiyiz, kendi kendine yeten ülkeyiz’ sonra bir moda çıktı ‘hayır, biz aslında çok iyi değiliz. Kendi kendimize de yetmiyoruz’ gibi. Ama bütün bu rakamlar aslında Türkiye’nin kendi kendine yetebildiğini hatta dışarıya da yettiğini ve daha da bilimsel yaklaşımlarla, teknolojinin daha yaygınlaşmasıyla bu üretimin çok daha fazla artabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Tarımsal üretim zaman zaman ülkeleri zayıflatan, güçlendiren ya da tarihi değiştiren unsurlar olmuştur. Örneğin bugünkü batı damgalı ya da mühürlü bilim ve teknolojinin aslında ortaya çıkmasını sağlayan en önemli medeniyet olan en dürüst coğrafyasında oraya Müslümanlar vasıtasıyla modern tarım teknolojileri gelmiştir. Bununla oralarda üretim çok artmış ve bu uygulamalar Avrupa’ya da yayılmıştır” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından kongreye katılanlara ve emeği geçenlere plaketler verildi.