Miladi 2018 yılına bu gün itibari ile girmiş bulunmaktayız. Yeni miladi yılın herkese hayırlar getirmesini dilerim. Görünüşe göre 2018 yılına 2017 yılından Samsunspor’un sorun ve sıkıntıları yadigar kaldı. 2018’in Samsun’da gündem Samsunspor olacak gibi görünüyor.
Samsun’dan 88-89 yılların da Samsun’dan ilk ayrıldığımda Samsunspor adı bu memleketin sembolü ve idolü idi. 1980’li yıllarda Samsunspor kulübünde rahmetli büyük başkan Hasbi Menteşoğlu gelmiş ve Trabzon’dan sonra Karadeniz fırtınası Samsun’dan esmeye başlamıştı. Hasbi Ağa Samsunspor’u hem Samsun’ da, hem Karadeniz ve elbette ki Türkiye’de nerede ise bir numara yaptı. Tabi bu arada gönüllerde ki sevdayı da bir numaraya yerleştirmiş ve hatırı sayılır bir taraftar grubunu yakalamıştı.
Şehirden ikinci defa ayrıldığım 1991 yılından sonra, 2003 yılında döndüğümde, Rahmetli Menteşoğlu yoktu. Yerine bir ara Hakkı Tomaç başkan olmuş ardından Başkan İsmail Uyanık Hasbi ağa’nın yerini alamasa da kulübe ciddi bir ivme kazandırmıştı. Elbette ki Hasbi Ağa’nın bıraktığı mirası ile gelen başarılardı bunlar.
Asıl sıkıntılar 2001 yılında Samsunspor’da İlhan Mansız ile Tümer Metin ve ardından Celil Sağır, Cenk İşler gibi isimlerin transferleri ve elbette ki polemikte tavan yapan transfer paralarının nereye gittiğinin konuşulması ile başlamıştı. Samsunspor bu şehirde gündemden düşürülerek önce küme düşürüldü sonra maddi kaynak yönünden bitirildi.
Artık kimnasıl, neden yaptı önemi kalmadı. Önemli tarafı son 15 yılda yine Samsunspor üzerinden kazanan para babalarına mahkum edildi. Samsunspor’dan para kazananlar Samsunspor’a ihanet etti.
Ve gelinen süreçte Samsun’lu böyyük iş adamları piyasaya zırt- pırt çıkıp dilenciye verir misali 100- 150 bin liracık sözde büyük yardımları ı ile kulüp tamamen dilenciye çevrildi. Samsunspor takımı üç kuruşa muhtaç duruma düşürüldü.
Gelen gideni elbette ki arattı. Sözüm ona vefakar bazı başkanlar nereden ve nasıl oluyorsa(?) alacaklarına temlik koymaya başladı. Hem de alacaklarını TL verip, Euro ve Dolar bazında 3 liralarını 330 lira olarak almayı garantileyerek. Müthis Smasunspor sevdalıları bunlar dğeil mi?. Aşkları hiç bitmiyor...
Bunları yaparken de Samsun’u yönetenlerin gözüne baka baka “Biz olmasaydık kulüp batmıştı” martavalı atıp durmaları şaşırtıcı. İddialara göre; bir dönem Galip Öztürk’ün kardeşi Talip Öztürk başkanlık için şehre gelirken, takımı elinden kaçırmak istemeyenlerce engellendiğini de duyduk.
Ardından Sezgin Gümüş başkan olmuştu. O da yaptırdığı denetleme ile gerçekler ortaya çıkacakken, başkanlıktan gönderilmiş. Daha sonra bir aralar eski futbolcu Emin Kar Başkan yapılmış, Kar’ a aynı çevreler gerektiği kadar destek vererek onu orada tutmuşlar ama başkasına da kulübü yar etmemişlerdi. Kar’ın karşısına bir ara kongre de Hasbi Ağa’nın oğlu Faruk Menteşoğlu yönetim kadro listesi çıkarmış ama kongre salonuna dahi almamışlardı. Gerekçe üye olmaması idi. Oysa ondan önce üye olmadan Divan’ın Başkan yaptığı kimler yoktu ki!?. Hatta temlik bile koymuştu üye olmadan başkan olan bazı başkanlar... Kısacası kirli düşünceler takımı bırakmıyordu vesselam...
Emin Kar’dan başka, Borsan Sahibi Adnan Ölmez, İş adamı Kazım Yılmaz, Millevekili Fuat Köktaş, Hakkı Tomaç’ı bir dönem daha gördük ve elbette ki Erkurt Tutu başkangibi isimler takımın başına geçtiler. Sayamadıklarımlarım için kusura bakmayın.
Ama gelen gideni aratmadı. Her gelen takımı ve taraftarı adeta kanser etti.Ve gelinen süreçte sözde son kongrede eski futbolcu Celil Sağır, eski Teknik Direktör Mehmet Ali Çınar’ın oluşturduğu bir grup liste hazırladı, divana sundu. Bahane aynıydı. Sağır ve Çınar’ın listesi Divan tarafından listede üye olmayanlar var diyerek kabul etmedi. Yani dediler ki; Tutu’ya Samsunspor’u tutturduk. Ancak baskı ve yaşananlardan kaynaklı Başkan Tutu, sözde kongreden sonra yeniden istifa etti. Oyunun ilk perdesi bozulmuş gibi görümnse de sahne hala aynı isimlerde. İstedikleri gibi perde indirip kaldırıyorlar.
Şimdilerde ise Samsun Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, İşadamı Kazım Yılmaz vs ile Tutu’ya destek mücadelesi arıyor haberlerini görüyoruz. Ama hala görülüyor ki; ısrarla ve hala Samsunspor’u gerçek Samsun’lulara kimse verme yanlısı değil...
Takımı kongrede vermeyenler, takımI da adam gibi sahiplenmiyor. Yani takım ne yaşatılıyor, ne öldürülüyor. Tam istedikleri gibi süründürülüyor.Kimse Kayyuma da bırakmıyor. Takım kayyuma giderse kirli elbiseler ortaya dökülecek, pis korkular tavan yapacak endişesi ayyuka çıkmış halde. Korkarım Orduspor olayı yakın gibi görünüyor. Kısacası birileri ciddi şekilde, “ne yardan vazgeçiyor, ne serden...”
Samsunspor küme düşürüldü ama asıl hedef öldürülmek, o artık kesin.Şehri yönetenler de ne yazık ki oyunu algılayamadı gitti. Şehri yönetenler olaya el koyup, geçmişi tarafsız ve hiç kimsenin etkisi altında kalmadan araştırsa gerçekler tamamen ortaya çıkacaktır.
Tabi onun için de bir Lider, işadamı veya yöneticiye ihtiyaç kesinlikle var.Sizce o babayiğit çıkarmı?Bizimkilerin çoğunda Samsunspor sevdası, heves ve heyecanı yok. Sadece dillerinde Samsunspor sevdası, kasalarında dolar ve Euroları.Fark edemediğiniz; Hasbi Ağa’dan sonra bu memlekette Ağa göremedik, ama sahte kabadayı istemediğin kadar çok...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...