Son 4 yıldır hep vurguladığım bir şey var ki belli bir gelire sahip olan bir kesimin büyük şehirlerden tatil kasabalarına göç ettiğidir. Daha çok 34 ve 06 plakaların doğa içi yerlere yerleşmeye başladıklarını özellikle de Muğla’da ki bakir bölgelerde müstakil bahçeli yapıları tercih ettiklerini sizlerle paylaşmıştım. Hal böyle olunca bu bölgelerin gayrimenkul değerleri 2-3 yıla kalmaz artar düşüncesindeydim ki Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yılı Patara yılı ilan etmesiyle bölgeyi bilmeyenlerinde ilgisi artar ve ciddi satış artışı olur derken, korona virüsün gelmesiyle taleplerin birden bire artması ile gayrimenkul değerlerinde ciddi artıştagerçek oldu.
Korona virüsten çok bunalan vatandaşın bu sene tatile daha çok rağbet göstereceğini, her şeydahil hizmete daha çok talep olacağını düşünenler olsa dahi bunun olmayacağını, terse dönüş bir hamle olacağını düşündüğümü 29 Mayıs’ta yayınlanan‘Daha doğal, daha kişiye özgün tatiller yaşanacak’yazımda da vurgulamıştım.
Ve gelelim bugüne! Ne yazık ki otellere rağbet çok az. Zaten pek çok otel bu yıl kapısını açmadı. Kiralık villalar, yazlık evler, küçük veya butik oteller ise dolu. Çünkü insanlar kalabalıktan kaçıyorlar ve büyük otellerde riske atılmaktan çekiniyorlar. Zaten havuz kullanımına talep bu yıl yok denecek kadar az olduğu için otel temiz, hijyen olsun, konumu iyi olsun tatilciler için yetiyor.
Evet turizmde bir patlama yaşanıyor ama otellerde değil!
Türkiye’de en çok tapu işlemi yapılan Bodrum tapuda Covid -19 sonrası beklenenin çok üstü bir satış olduğu, insanların kuyruklarda beklediği ve en son böyle bir satış patlamasının 2002 yılında görüldüğü söyleniyor. Korona virüste nasibini alan tek yer sadece Bodrum değil, Antalya tapu müdürlüğü hatta ve hatta İstanbul’a yakın bölgelerin başında gelen ve emlak değerleri çok düşük olan Sakarya Karasu’da bile tapu müdürlüklerinde satışlar almış başını gidiyor.
Peki, nedir bunun sebebi?
Buradan anlaşılacağı gibi doğa içi, kırsal ve sahil kesimlere insanlar akın akın gidiyor ama sadece tatil amaçlı değil! Eldeki imkânlar dâhilinde yatırım yaparak sürekli kalabilecekleri ya da yakın lokasyonda büyük şehirlerden kaçabilecekleri karantina yaşam ve tatil alanlarını oluşturmak için gidiyorlar.
2020’den itibaren başlayan bu değişim ile 2021’de Yeni Dünya’nın tatil trendi daha doğal, doğa içi tatil yerleri ve tesisler olacağı kanısındayım.
İnşaat sektöründe ise uzay çağı ile düşünülen, oluşturulan devasalyapılara inatla korona virüs sayesinde doğa içi bakir bölgelerde doğaya itaatkâr, müstakil projeler planlanıyor.
Terse dönüş başladı…
Herkese sağlıklı tatiller diliyorum.