Eski günlerde çıraklıktan yetişen, sabır ve emekle mesleğini öğrenen gençlerin yerini, zanaata ilgi duymayan yeni bir nesil aldı. Uzun yıllar süren çıraklık ve kalfalık süreçlerinin bugünün gençleri için pek cazip olmadığını belirten Terzi Mahir Sarıyer, "Bu mesleği 6 yılda öğrendim, şimdiki gençleri 6 yıl boyunca bir dükkana bağlayamazsınız. Herkes üniversite mezunu olmak istiyor, kimse zanaata yönelmiyor." diyerek mesleğinin geleceği hakkında kaygılarını dile getirdi.
"İşler son zamanlarda arttı"
Terzilik gibi ustalık gerektiren zanaatların, çırak yetiştirilmemesi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirten Sarıyer bu durumun yalnızca terzilikle sınırlı olmadığını, birçok geleneksel mesleğin aynı kaderi paylaştığını ifade ediyor. "Biz eski ustalar, elimizden geldiğince mesleği yaşatmaya çalışıyoruz, ama biz gidince bu meslekler de ölecek, Ancak zanaatkarın son yıllarda işleri hiç olmadığı kadar artmış durumda. Özellikle ekonomik şartların zorlaştığı dönemde, insanların mağazalardan yeni kıyafet almak yerine mevcut kıyafetlerini tamir ettirmeyi ya da yeni kıyafet diktirmeyi tercih ettiklerini belirtiyor. "Eskisi gibi mağazaya gidip bir şeyler alabilen yok. Şimdi insanlar eskilerini tamir ettiriyor ya da sıfırdan kıyafet diktiriyor. Bu da bizim işlerimizi oldukça arttırdı," diyerek terziliğin hala talep gördüğünü vurguluyor." diye konuştu.
40 Yıllık Terzi: "Mesleğimiz Yok Oluyor"
Samsun’un İlkadım ilçesinde 40 yıldır terzilik yapan Mahir Sarıyer, mesleğinin geldiği noktadan endişe duyduğunu dile getiriyor.