Şu Çarşamba spor camiası çok enteresan, düşmesine ağlayanı da var, güleni de…
Dün Çarşamba spor hakkında DÜŞTÜK MÜ soruları soran telefonlardan bıktım. Gazete hazırlamak için çabalarken bu telefonlardan artık gına geldi.
“Yahu ben miyim Çarşamba spor başkanı, yöneticisi, hocası, futbolcusu, ben mi düşürdüm kardeşim”.
Ama telefonlardan en enteresan konuşma birisinden geldi.
Önce Atakum spor karşılaşmasında telefonla saha içinde gezerken arayan Dikbıyık spor yöneticisi Ahmet Kardeşim anlattı şöyle bir slogan hazırlamışlar. Erol Bey yazar mısın dedi.
“Dikbıyık, Çarşamba spor el ele, Hep beraber kümeye”
O gün her şey ayan beyan ortaya çıkmıştı?. Sadece uzatmaları oynuyorduk çünkü…
O maç sonrasında yenilmeseydi ÇARŞAMBA SPORLU FUTBOLCULAR… Hancı huzuru sağlayabilseydi, yönetim para verseydi… Falan filan hepsi bahane. Beceriksizlikler şahane…
Bu gün Atakum spor, onlar bizim durumda idi. Sevinecek miydik hayır ama en azından koca efsane takımın düştüğü durumu son çeyrekte kurtardık sevinci olacaktı!.
Her neyse!...Dün arayan başka bir Taraftar dedi ki;
“Erol bey, Yeni Stadyumu yapan Çarşamba spor’u da sözüm ona destekleyenlere söyleyin de 600 koyunu olan bir tanıdığım var. Boşu boşuna masraf etmesinler stadyuma koyunları yollayalım da onlar bari otlansınlar, sahayı biçsinler” dedi.
Haydi buradan yakın. Yani “600 Koyunu olana stadyum bedavaymış”.
Bir başkası şunu dedi. Sanki sözleşmişler gibi.
“Erol bey, yeni stadyumda gelecek sene Süper Birinci Amatör Liginde mücadele edecek olan Çarşamba spor takımı yeni stadyumda, Beyyenice, Yeşilırmak ve Dikbıyık spor takımları suni çim sahada maç yapacaklarmış. Gerçi Dikbıyık spor için belde de suni çim saha yapılıyor onlar kurtuldu ama ya diğerleri. İşte bizimkilerin üvey evlat, öz evlat bakışı ve yanında Öz evlad BAL’ dan nasıl düşürülür görün”
Ah be İbrahim Hancı, sana ikinci yarı başında bırak dedik. İnatlaştın “Bırakamam, bırakmam imkânsız, nedenlerim var” dedin durdun. Nedenin takımı düşürmek miydi? diyeceğim olmayacak. Ama takım düştü. Suçlu şimdi sen mi, yoksa yönetici modunda ki söz de yöneticiler mi?.
Bu takımı buralara kadar bu yıl getiren Şeref Çelebi, Halit Doğan en başta bunlara asla lafım yok olamaz…
Kime sorsak birilerini suçluyor. Hoca yöneticiyi ve taraftarları, Yöneticilerden bazıları Hoca, taraftarı ve futbolcuyu, futbolcu olmayan takım başkanını, olmayan kaleci antrenörünü, gönderilemediği iddia edilen kulüp tesis Müdürünü suçluyor.
Suçlu kim.
Her yıl 500 TL. Civarında harcama yaptığını iddia edenler paramızla rezil oluyoruz diyor. Sonuçta Çarşamba spor anlaşılıyor ki sadece gelir kapısıymış. Suçlu kimse yok.
Asıl suçlu hepsine inanan, suçlu bu takıma gönülden bağlı olan TARAFTARLAR. Çünkü hepsine onlar inandı ve bu gün üzüntüden kahroluyor. Gerisi mi?
Ohhhh! kurtulduk şimdi kim ne yaparsa yapsın. Taraftar derdi yok, transfer yok diyerek rahat rahat oturuyorlar ve ayranlarını içiyorlar.
Sonuç mu?
Efsaneler de bitermiş. Efsane Çarşamba spor artık futbol da yok.
Şimdi siyaseti Çarşamba spor üzerinden nasıl yapacaklar merak ediyorum.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…