Türkiye Hukuk Platformu tarafından İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans salonunda darbe sempozyumu düzenlendi. Sempozyumda konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, OHAL uygulamasının bir kaç güne kaldırılacağını söyledi.
"OHAL uygulaması bir kaç güne sona ermiş olacak”
OHAL'in sona eriyor olmasının FETÖ ile mücadelenin sona erdiği anlamına gelmediğini söyleyen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ”1960, 71 ve 80'de sonuca ulaşmış askeri darbeler, 28 Şubat'ta post modern darbeler, dolaylı müdahaleler Türkiye'nin ilerleme çizgisini kırmış anayasal sistemine önemli hasarlar vermiştir. Darbecilerin kendi siyasal meşrutiyetlerini oluşturma çabası anayasaları toplumla devlet arasındaki bir toplumsal sözleşme olmaktan çıkarmış sürdürülebilir bir vesayet düzenin yol haritası haline getirmiştir. 15 Temmuzun üzerinden geçen 2 yıllık süre zarfında başta FETÖ olmak üzere bütün terör örgütlerine karşı büyük bir alan mücadelesi yürüttük. OHAL uygulaması birkaç güne sona ermiş olacak. Ancak OHAL'in sona eriyor olması bu konudaki mücadelenin sona ereceği anlamına asla gelmemelidir. OHAL süresi sona erecek ama terörle mücadele FETÖ başta olmak üzere Türkiye'yi kıskaca almak isteyen bütün terör örgütleri ile en kararlı en kalıcı mücadele sonuna kadar devam edecektir. Bundan kimseninde şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.
"Bu örgütle mücadele dürüstçe iş birliğini dostça dayanışmayı gerektirir”
"Bu örgütle mücadele dürüstçe iş birliğini dostça dayanışmayı gerektirir" diyen Adalet Bakanı Gül, “Bu mücadelede Türkiye'yi yalnız bırakanlar esasen demokratik değerlere yabancılaşanlardır. Türkiye'nin mahkemesinin vermiş olduğu karara Uluslar arası sözleşmelere rağmen bu suçluluları iade etmeyenler hiçbir şekilde demokratik bir düzene katkı sağlayamazlar. Kendinden başka her şeyin düşmanı olan bu örgütle mücadelede dürüstçe iş birliğini dostça dayanışmayı gerektirir. Bu mücadelenin yargı boyutunda hiç kimsenin vekaleten konuşma yetkisi bulunmamaktadır. Soruşturma kendi bağımsız mecrasına yürümektedir. Ancak Türkiye büyük bir hukuk devletidir. Bu hain girişimin millet eliyle püskürtülmesi neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbe alışkanlığına artık son vermiştir. Darbeler hiçbir milletin kaderi değildir. Her millet kendi kaderini kendi tayin etmelidir. 15 Temmuz Türk siyasetinde de milli bir dayanışma oluşturmuştur. Ülke menfaatinin Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin her şeyin üzerinde olduğu bu ruh siyasetimiz içinde çok önemli bir gelişmedir” dedi.