Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, emniyette devam eden operasyonlara ilişkin, “Ben yargı süreçlerine ilişkin değerlendirmeler yapmayı doğru görmüyorum. Süren bir adli süreç var. Bu sürecin hukuk içerisinde işleyip işlememesi önemlidir. Eğer süreç usül mevzuatına uygun hukuka uygun işliyorsa orada sorun yoktur” dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ, AK Parti Genel Merkezi'ne gelişinde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. HSYK Başkanvekili Hamsici'nin açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Bakan Bozdağ, “Şahsi görüşüdür. HSYK adına yapılmış açıklama değildir" diye konuştu.
Bozdağ, daha önce de korsan açıklamalar yapıldığını hatırlatarak, "Onlardan bir yenisidir. Bazı savcılar açıklama yapıyorlar. Ana muhalefetin açıklamalarından daha ileri açıklama yapıyorlar. Üzerlerinde yargı cübbesi değil de sanki kin cübbesi var. HSYK’nın sigorta görevini sağlıklı şekilde yapması gerekir. Hukukun sigortasıdır HSYK. Korsan açıklama ile bazı soruşturma yapanlar buradan aba altından sopa gösteriliyor. Sayın Hamsici'nin korsan bildirisi, her ne kadar erkler ayrılığına atıflar yapsa bile HSYK'nın üçüncü dairesinin nasıl taraf pozisyonunda olduğunu ortaya koyuyor. Benim tam da itiraz ettiğim budur. HSYK kimseye sopa göstermez. Anayasamızın gereği neyse onu yapar. Bizim dileğimiz de odur. HSYK'nın hukukumuza sahip çıkmasıdır” ifadelerini kullandı.
“SORUŞTURMA HUKUKA UYGUN BİR ŞEKİLDE İŞLESİN VE İŞLEYEN SORUŞTURMA ZATEN GERÇEĞİ SONUNDA ORTAYA ÇIKARACAKTIR”
Paralel yapıya yönelik ikinci dalga operasyonu ile ilgili bir soru üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:
“Ben yargı süreçlerine ilişkin değerlendirmeler yapmayı doğru görmüyorum. Süren bir adli süreç var. Bu sürecin hukuk içerisinde işleyip işlememesi önemlidir. Eğer süreç usül mevzuatına uygun hukuka uygun işliyorsa orada sorun yoktur. Önemli olan sürecin sağlıklı ve hukuka uygun işlemesidir ama bu süreçlerle ilgili Türkiye'de bazı çevreler tarafından büyük bir algı operasyonu yapıldığını hep beraber görüyoruz. Ben onun için diyorum ki algı operasyonlarıyla yargılama faaliyetlerini etkilemek doğru değil. Geçmişte de biz bunu yaşadık. Bir sürü hadise oldu. Ergenekon oldu, 17 Aralık, 25 Aralık... Baktığınızda pek çok Türkiye'de gündeme gelen soruşturmalarda biz bunu görüyoruz. Onun için diyoruz ki bırakın soruşturma hukuka uygun bir şekilde işlesin ve işleyen soruşturma zaten gerçeği sonunda ortaya çıkaracaktır. Hepimiz onun sonuçlarını bekleyelim."
Bir gazetecinin, "Operasyonun yargı ayağı olabilir mi?" sorusu üzerine Bozdağ, "Hakim ve savcıların soruşturulması ve kovuşturulmasının usulü diğer kamu görevlilerine göre farklılık arz ediyor. Onlarla ilgili ayrı bir prosedür var” dedi.
“YARGI ÜZERİNDE HSYK'NIN ETKİSİ ŞÜPHESİZ ÇOK BÜYÜK”
HSYK seçimleriyle ilgili soruya ise Bozdağ, “Yargı üzerinde HSYK'nın etkisi şüphesiz çok büyük. Ben HSYK Başkanı, Adalet Bakanı olarak hakim ve savcılarımızın ‘şucu- bucu' diye ayrılmasını yaftalanmasını isimlendirilmesini çok yanlış görüyorum ve bundan da fevkalade rahatsız oluyorum. Yargının içerisinde Fethullah Gülen'e bağlı şu kadar hakim ve savcı ifadelerini duydukça üzülüyorum. Bu yargı, sadece milletin yargısıdır. Anayasa ve hukuka, kanuna, vicdanına bağlı olmalıdır. Onun dışında hiçbir kimseye bağlı olmamalıdır. Yargının üzerindeki Fethullah Gülen gölgesini veya bir tarikatın bir ideolojinin bir siyasetin gölgesini kaldıracak olan şey anayasa ve yasalarda yapılacak değişiklikler değildir. Biz ne değişiklik yaparsak yapalım bunu başarma şansımız gözükmüyor. Bunu yargıda görev yapan hakim ve savcılar kaldırabilir. Onlar adli işlemlerle kaldırılabilir. Verdikleri adil kararlarla kaldırılabilir. HSYK seçiminde bu tür hesap kitap yapanlara sandıkta verecekleri doğru cevapla kaldırabilirler. Noktayı görev yapan hakim ve savcıların koyacağını inanıyorum" karşılığını verdi.
“AK PARTİ'NİN ARAZİDE YETERİ KADAR ÇALIŞAN İNSANLARI VAR”
Dün TBMM’de milletvekilleri arasında yaşanan gerginliğin sorulması üzerine Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
“Ben sayın milletvekillerimizin parlamentodaki çalışmalarını iyi bilenlerden birisiyim ama ana muhalefet partilerinin hepsi bir araya geldiler, çatı aday gösterdiler. 13 parti beni destekliyor diyor ama hiçbir parti adı vermiyor. Ama bakıyorsunuz muhalefet vekilleri parlamentoyu çalıştırmamak için bir ayak diretmeleri var. Ak Parti'nin arazide yeteri kadar çalışan insanları var. Bizim sayımız arazide çalışmaya da elverişli durumda. Bence muhalefet partilerin vekilleri araziye inmemek için Meclis'i açık tutalım diye düşünüyorlar. Bu kanun komisyonda görüşüldü, her şey söylendi. Artık kanun üzerinde kimse konuşmuyor. Benim yorumum muhalefet partilerinin sayın milletvekilleri getirdikleri çatı adaya oy isteme gibi bir durumla karşı karşıya kalmamak için parlamentonun açık tutulması için bir irade koyuyorlar. Bizde zaten açık tutulmasından yana şikâyetimiz yok. Türkiye’nin yapılacak çok işi var. Biz o işleri yapmaya devam edeceğiz. Parlamentonun açık tutulması her zaman milletin hayrınadır.”