Düne kadar hep bize "SAKİN OL" diyenlerin bu günler de ortada farklı boyuta girdiklerini görmek...
Bizi çok ama çok heyecanlandırıyor.
Derdimizi uzun uzun cümlelerle 2005 yılından bu yana herkese anlattık da ne oldu?.
Artık uzun cümlelere yer kalmadı...
Bundan sonra kimin derdi kimle onunla gidip halletsin.
Bu gazete ağlama duvarı veya makamı değil...
Kimin ne derdi varsa gider o kurumla, makamla, kişi ile kendisi halleder.
2009 yılından bu yana yanımıza yanaşmayanlar her nedense birden bire bilmem KANARYA SEVENLER grubuna katılmak için, tıpkı "Taklacı Güvercinler" misali takla atıyor...
Eh be TAKLACI GÜVERCİNLER bari attığınız taklaları tam atın...
Çünkü o taklaları bile tam atamayınca tepe taklak ya duvara tosluyorsunuz, ya da havasa ne yaptığınız belli olmuyor,
O zaman da kimseye inandırıcılığınız, sevecenliğiniz ve sempatiniz kalmıyor, şaklabanlık yapar konuma düştüğünüzün farkında mısınız?
Her neyse kim ne derse desin o kadar huzurluyum, sevinçliyim ki!..
2009 yılından bu yana destek vermeyen, kapımıza mühür vurulurken susanlara en güzel cevabıMAHKEME verdi.
Şimdi huzur içinde yargının son sözünü bekliyoruz.
Kimse ile sıkıntımız ne gazete ne de şahsi işimiz yok..
Zaten hiç bir zaman da olmamıştı.
Biz günlerimizi bizi seven, destekleyen, ardında başka bir çıkarı, beklentisi olmayan gönül dostlarımızın telefonları bizzat ziyaretleri ve dostluklarını konuşarak geçiriyoruz.
Hani Çakallarla dans filminde "Hastasıyız Dedeeee" repliğinde ki gibi biz işimizin, gazetemizin hastasıyız dedeeeee...