Adalet ile din kurgusu iç içedir din kavramında.
Adaletle olduğu bu kavramların hayat nizamının bir düsturu olduğu aşikardır.
Din ve adalet kavramını diyanet üzerinden açmak istiyorum.
Diyanet ve din kurgusu; toplumun İslam’ a yönelmesi,din kaidelerinin, kurallarının hizmet aşamasında topluma yansıtma ve yaşatma birimidir.
Daha doğrusu din hizmetlerini yapıldığı birimdir. Buralarda görev yapan Allah-kitap,sünnet-farz-vacip ahlak ve adalet konularının topluma işlendiği anlatıldığı birimdir.
Eğer temaların işlendiği yerlerde adalet mekanizması işlemese yukarıda anlattığım tezlere ters düşmüş demektir.
Geçenlerde bir düğün merasiminde imam bir arkadaşımla oturuyordum. Sonra yanımıza 3-4 arkadaş oturdu. Daha sonra konu atamalar ve tayinlere geldi. Onlar kendi aralarında edeplice bu konuyu tartışmaya başladılar.Bende sessizce dinledim. Konu çok önemliydi. Konuya muvafık olmadığım için müdahil olmadım. Sadece onları izleyip, dinledim.
Bu tartışma 1 saatten fazla uzadı.
Ne enteresan şeyler konuşuldu!
Torpilin daniskasının döndüğünden, atamalarda kimlerin kimlere baskı yaptığı, düşük puanla yüksek yerlere atamaların nasıl yapıldığı, adam kayırmacılığı ve neler neler anlatıldı, ağzım açık kaldı!
Din ile ilgili bir birimde neler dönüyormuş? Haberimiz yok!
Dini vecibelerin icra edildiği bir birimde bu tip olaylar vuku buluyorsa, bizim bir şeyler yapmamızın anlatmamızın hiçbir ehemniyeti yoktur.
Siyaset mekanizmasının bu kuruma baskı yapması yenilir yutulur olmamalıdır.
Bu birimde dik duran müftü ve hocaların sürgün yediğini öğrenince şoke oluyorum.
Sayın Diyanet İşleri Başkanı, Bu konulara neden el atmıyor, diyanet birimlerinin adalet unsurundan yoksun olduğunu söyleyen görevlilerin çokluğuna şahit olduk.
Torpilli tayinlerin bu birimde olmaması gereklidir.
Bir Camide uzun yıllar bir imamın görev yapmaması, diğer memurlar gibi tayin yapılması konusu neden tartışılmıyor.
Becayiş konularında değerlendirilmeyi gerekmez mi?
İmamın ve müezzinlerin atamalarını puan usulünde haksızlık yapıldığı söyleniyor.
Elit çevrelerin, siyasilerin, din kurumlarına tayin ve atama konusunda baskı yapıldığını duyunca Adaletin İcra mevkiinin, Din İşlerinin yürütüldüğü merkezde olması düşüncesindeyim.
Eğer burası bu haldeyse; ülkenin geri kalan o birimlerini siz düşünün…
Adaletin adliye saraylarında değil, adaletin anlatıldığı din kurumlarında başlaması dileğiyle.