AĞLAYAN ÇEŞMELERİMİZ

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

Rivayete göre vakti zamanında Rize milletvekilleri  halkın şikayet ve isteklerini dinlemek üzere gezerlerken mahallenin kahvesinde vatandaşla çay içip sohbet ederler. Sohbet esnasında vekilimiz yaşlı bir amcaya, hizmetlerinden memnun olup olmadığını, varsa şikayetlerini sorar. Yaşlı amca: “ sayın vekilim, sizden çok memnunuz, hiçbir şikayetimiz yoktur. Fakat Rusya’ya karşı öfkeliyiz” der. “ yahu adamlar yüz sene önce burayı işgal ettkilerinde bir yol yaptılar. Aradan bu kadar zaman geçti; bu yol ne haldedir, çalışıyor mu diye bir gün sormadılar.” 

Türkiye’nin her yerinde akmayan, yıkılan,hatta adeta yok olmak üzere olan tarihi çeşmeleri gördükçe, aklıma Rizeli yaşlı amcanın zeka fışkıran sitemi gelir. Bu bizim ecdadımızda, her biri bir sanat şaheseri olan çeşmeleri yapıp bize bıraktı, fakat bir günde bu çeşmeler yıkıldı mı, akıyor mu diye gelip bakmıyor. Şüphesiz bu dünyaya gelme imkanları olsa, bu çeşmeler bu halde olmazdı. Ancak, bugün suyu kurumuş çeşmelerin taşlarının kan ağladığından ve şanlı ecdadın mezarda kemiklerinin sızladığından eminim.

Türk İslam medeniyeti, aynı zamanda bir su medeniyetidir. Bu bakımdan, su hayattır, sözü meşhurdur. Atalarımız insanlara ve her türlü canlılara faydalı olma amacı ve inancıyla, yüksek sanat duyguları sayesinde şehir, mahalle ve köy meydanlarına, yollar üzerine, hatta ıssız dağ başlarına nadide çeşmeler yaptırmışlarıdır. Bu mübarek vatanda  akmayan tek bir çeşme bile uykularımızı kaçırmalıdır. Bir kere çeşme, göz demektir, su akan yer demektir. İnsan vücudu için göz ne ise,  şehir ve mahallemiz için çeşmede odur.  Bir çeşmeden su akmıyorsa, mutlaka gözyaşı akıyordur.

Bir çeşmenin suyunu kurutmak, her bir sanat eseri olan çeşmeleri çöplüğe  çevirmek, dünyaya medeniyet öğretmiş bir milletin evlatlarına yakışır mı?   Hangi ilimize giderseniz gidin, asırlarca mahallesinin sakinlerine, yolculara, hayvanlara, kuşlara hayat olmuş, şimdilerde ise suyu kesilmiş, hatta çöplüğe dönmüş muhteşem çeşmelerle karşılaşırsınız.  Bu ayıba bir an önce son verilmelidir.  Ben bu ülkede, ağlayan bir çocuk, mahzun bir anne, akmayan bir çeşme görmeye dayanamam

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.