Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ağırman, masaj uygulamalarının kişiye özgü olması gerektiğine ilişkin uyardı. Dr. Ağırman, masajın tedavi edici bir müdahale olduğunu, yani tıbbi bir uygulama olduğunu hatırlattı ve "Kullanılan her ilaç, yapılan her enjeksiyon veya ameliyat gibi masaj tedavisinin de bir endikasyonu, bir dozu ve bir yöntemi olmalı. Her hastaya her ilaç verilemeyeceği gibi ya da bir kişiye iyi gelen bir ilacın başka birine zararı olabileceği gibi, masaj tedavisi de kişiye özgü ve hastalığa ya da şikayete uygun olmalı." ifadelerini kullandı.
"Kanserin habercisi olabilir"
Kulaktan dolma bilgilerle masaj tedavilerine başlayanları uyaran Dr. Ağırman, şöyle devam etti: "Unutmayın ki ağrılar her zaman kas-iskelet sisteminden kaynaklanmayabilir. Ağrı, vücudumuzdaki birçok rahatsızlıkta, hastalıkta bir uyarı sistemi olarak görev görür. Farklı hastalıklar, öncelikle ağrı şikayeti ile ortaya çıkıp, sonra hastalığın gerçek bulguları ile karşılaşılabilir. Örnek olarak verilecek olursa, iç organ rahatsızlıkları (pankreas, safra kesesi vb.) sırt ağrısı şeklinde başlayabilir veya böbrek kaynaklı bir hastalık, yansıyan ağrı şeklinde bel ağrısı yapabilir. Özellikle yaşlılarda kanser gibi bir hastalığın habercisi olabilir. Bu nedenle, masaj tedavilerine başlamadan önce muhakkak uzman bir hekim tarafından hasta değerlendirilmeli, uygun tedavi yöntemleri hakkında fikir alınmalı. Uzun süren ağrılarda, tekrarlayan ağrılarda, beraberinde başka şikayetlerin varlığında, ileri yaş hastalarda ve bilinen başka bir hastalığı olanlarda masaj tedavisi önerilirken dikkatli olunmalıdır. Hastalığı artırabilecek veya tanıyı geciktirecek her türlü uygulamadan kaçınmak amacıyla uzman hekime danışılmalı, ehil olmayan kişilerin tedavi uygulamalarından kaçınılmalıdır."
"Sağlıklı insanda bile yan etkisi var"
Dr. Ağırman, birçok hastalık ve şikâyette, istenen etkiyi sağlamak için farklı yöntemlerin kullanıldığına değinerek şu bilgileri verdi: "Burada önemli olan nokta, hastayı doğru değerlendirmek, şikâyetlerini ve muayene bulguların detaylıca irdelemek ve kişiye özgü en etkili yöntemi sunmaktır. Masaj, bütün tedavilerde olduğu gibi, hiç yan etkisi olmayan bir tedavi yöntemi değildir. Sağlıklı insanlarda dahi kalbe gelen venöz dönüşü artırarak kalp vuruş volümünü artırır. Kalp yükünün artırılmaması gereken hastalıklarda ve derin ven trombozu gibi damar tıkanıklıklarının olduğu durumlarda kesinlikle yapılmaması gereken bir uygulamadır. Malign hastalıklarda (kanser), damar tıkanıklıklarında, infekte dokularda veya inflamasyonla giden iltihabi hastalıklarda, aktif romatizmal hastalıklarda uygulanmamalı. Hastanın kullandığı ilaçlar, özellikle kan sulandırıcı varlığında yine masajdan kaçınılmalı."