Hizmet, değişim, dönüşüm, seçimler, kongreler derken Samsun a gelen Bakanlıklar.
Hatırlıyorum da geçmiş siyasette neden Samsun’ un BAKAN ı yok diye sorulduğunda ünlü baba siyasetçi ne demişti.
Samsun’lular kavağa çıkınca olur manasına gelen “Balık kavağa çıkınca olur”
AK Partide Kavak ağacına çıkmadık ama BAKANLIKLARI 2. kez kaptık.
İmar ve İskan Bakanlığı Kalfalık devresinde, Ustalıkta ise Gençlik ve Spor Bakanlığı.
Ben bakanlıkların bir yanını seviyorum.
Bakan olan Milletvekili biz artık tek Samsun’un değil tüm Türkiye’nin bakanıyız diyor sıyrılıyorlar.
Bakanlığa gelen Suat Kılıç’ a da aynen böyle ulaşamıyoruz ve hayırlı olsun deme fırsatını bulamadık.
Hatta derler ya “Sen yabancı değilsin bekle” babından telefonlarımız cevapsız kalıyor.
Neyse konumuz o değil.
Konumuz AK Parti 10 yaşında.
AK Parti bu ülkede arttırarak oylarını iktidara yürüyen ilk parti.
3. Dönem tek başına iktidar.
Aklıma ANAP iktidarı geldi ama o bile bu kadar güçlü değildi.
Dünya ekonomisi çalkalanıyor.
ABD, Avrupa kırılıyor.
Hatta Yunanistan’ da ayaklanmalar başladı.
Türkiye’ de çeyrek altın 200 liraya dayanmış Dolar ve Euronun geleceği belli değil.
2008 de başbakan teğet geçecek dedi ortalık karıştı. Kimse inanmadı.
Bu defa teğet bile geçmeyecek dedi.
Millet bekliyor.
AK Parti 10 yaşında. Umutlar taze, güven fazla, özgürlükler gittikçe artıyor.
Yarın bu özgürlüklerin ne getireceğini hep birlikte göreceğiz.
Türkiye’ de aç yok, açıkta olan yok.
Herkes yeşil kartlı, sağlıkta herkes rahat ve huzurlu, gelirde hiç yoksa devletten verilenlerle ayakta dimdik milletimiz.
Neden hala gocunuyor bazıları anlamadım.
AK Parti 10 yaşında ve ülke gittikçe daha da ileriye gidiyor.
1O yıl marşımız yerine yenisi aranırken AK Partinin 10 yaşında 8.5 yılda yaptığını Cumhuriyet tarihinden bu yana CHP, SP,MSP, AP, ANAP, DP ve DYP hiç biri yapamadı.
Bunların hepsinin 85 küsur yılda yaptığını hatta yapamadığını AK Parti 8.5 yılda yaptı.
Yapmaya da devam ediyor.
O nedenle 10 yaş kutlamaları çok önemli.
Bu konuda İlçe Başkanı Mehmet Köse ile partiyi enine boyuna masaya yatırdık.
İşte gerçek.
AK Partiyi halk kurdu, halk değişim, dönüşümü, yenilikleri, özgürlükleri istedi ve istiyor.
Halk istediği sürece de böyle devam edecek.
Bir başka ayrıntı ASK Partiyi halk kurdu tabelalılarını halk kendisi astı dedi.
Yani işin özü ortaya çıktı.
Düne kadar seçilene kadar halkın adamı olan, seçildikten sonra elit tabakanın, zenginin adamı olan siyasetçi devri sona erdi.
Halkın kendisi iktidar ve iktidarı da halk bırakmıyor.
O zaman muhalefet ( kaldıysa, ortada görünmüyorlar artık) kendisine çeki düzen verip bakmalı, düzenlemeli kendisini ki halka inip halkın sesine kulak versin.
Belki o vakit halk kendini yeniler.
Muhalefete de kapı aralanır.
Aksi takdirde kimse ağlayıp sızlamasın.
Tek başına iktidar ve akabinde tek lider sultası korkusunu halka aşılamayın.
Önce siz halkı kucaklayın halkta sizi kucaklasın.
Görün bakalım o güne kadar Cumhuriyetle eş, yaşıt, 40 küsur yıllık partiler ve daha bir sürü terane okuyan özgürlük, özerklik isteyenler de utanıp belki bir yerlerinin üzerine otururlar.
Ya da iktidara yürürler.
Ama içimizi yakan tek derdimiz ŞEHİTLERİMİZ. Onun içinde Ramazan ayının sonunu bekliyoruz.
Başbakan ne dedi?
Bıçak kemiğe dayandı. Ramazan ayı suyu yüzü hürmetine bir şey demiyoruz. Ramazan ayından sonra siz görürsünüz. Hepinizi ne hale getireceğiz görün manasında. Bekliyoruz.
Recep, Şaban ve Ramazan. Bayramı kim görür, kim göremez bilemem ama mukadderat.
Allah nefes verdiği sürece terörün de bitirildiğini hep birlikte görmek umuduyla.
AK Parti 10 yaşında diyor nice on yıllara dileklerimi iletiyorum.
Darısı daha çok başarılı, yükselen iktidarlıklara diyorum.