“LAZ LOBİSİNE KARŞI - ÇERKES LOBİSİ GÜÇLENECEK.”
Siyaset oyun masası yeniden kuruluyor yeni oyun başlıyordu.
Ama bu defa oyuna başkaları da katılıyordu bu oyuna!?
Gittikçe tecrübesiz ve kör cesaretlilerle daha tehlikeli oluyordu.
Oyunda iddia o ki; önce temayüllerde Köktaş birinci çıkartılacaktı!
Hemen her ilçede bir isim öne çıkartılacak,
Gerisi kendi ilçesine göre aday isimler listelenecekti.
Bunu en iyi eski siyaseti bilen “arşivci, siyasi muhasebeciler” oynadı.
***
Gün gelip çatmış ve temayül için ilçe binalarında delege uyarıldı,
Oylama için gönderildikleri yerde bambaşka isimlere yer verildi.
Bu kez, Oyun kurucu YENİ BARONUMUZ, istediği ismi alıyordu!
Tek sorun bu isim eski adamına mı, kendisine mi biat edecekti.
Bunu anlamak için de iyi ve uzun süreli bir temaşa yaptılar ve
İşi kopartmasını bildiler hem de o kadar güçlü isimlerle beraber.
***
Ve işin sonunda Köktaş adaylıklardan sessizce refüze edilmişti.
İddialar o ki; Köktaş çok sinirlendi ve teşkilatların hepsine restini çekti.
“Hepinize yaptıklarımı soracak, fitil fitil burunlarınızdan getireceğim,”
Dediği ve sinir iddiaları ayyuka çıkınca, Genel Merkezin önce uyarıldığı,
Akabinde önce (iddia yine) Rize sonra Şanlıurfa’ya koordinatör,
Ya da bölge sorumlusu gibi isim ile görevlendirilerek uzaklaştırıldı.
***
Artık görüntüde Samsun’ da yeni bir siyasi dönem başlıyordu.
Bu dönemin adını AK Parti kendi içinde şöyle yorumluyordu:
“LAZ LOBİSİNE KARŞI - ÇERKES LOBİSİ GÜÇLENECEK.”
Ancak halk arasında ise görünen o idi ki;
AK Parti de artık halkın değil, baronların sözlerinin geçtiği,
Çalışan, gönül veren partililer ile bu halk olduğunun unutulduğu,
Emekliler ile dar gelirlinin unutulduğu, zengin, lüks araçlara sahip,
Lüks hayat yaşadıkları ve kendilerine bakmadıkları,
Kendi adamlarını eş, dost akrabalara iş,güç sağladıkları,
Çoğu işlerden ilçe ve il yöneticilerinin çoğunun rant elde ettiği,
Sırça köşklerde oturdukları ancak halk içine girmedikleri,
Recep Tayyip Erdoğan adının arkasına sığınarak,
Her türlü melaneti yaptıkları ve kimsenin de ses etmediği,
Kendi aralarında artık AK Partiye iyi bir ders verilmesi gerektiği,
En sert cevap verilmeliydi ki; O zengin tipler, halka tepeden bakanların,
Fırlatıp atılmasının elzem olduğu ve bunun sağlanması gerektiği,
Başka türlü AK Partinin temizlenemeyeceği konuşulmaya başlamıştı.
***
Halk bu hesabında sokakta değil aksine sandıkta net sorulması gerektiğini;
Özellikle Milletvekilleri sahaya inmiyor, inseler de aralarında ki,
Husumet ve kısır çekişmeler, makam, mevki, koltuk, güç kavgasının,
Halka yansıtılarak ve o düşüncelerle gelip gittiklerini dillendirerek,
Kendi çıkarları ve güçleri nispetinde kendilerine,
Çalıştıkları dillendiriliyor ve AK Partinin toparlanması için,
Reise net mesaj verilmesi gerektiği yüksek sesle konuşuluyordu.
***
Ve sandık artık halkın önüne gelmişti.
Karar aşaması gelmişti, sandıkta “Halkla yan yana olan mı?
Yoksa BARONLAR ve halkı unutanlarla,
Halka rağmen koltuk hayalinde olanın mı,
Mücadelesi olacaktı hepsi son güne gelindiğinde görülecekti.”
***
Seçim sathında, Cumhurbaşkanına Cumhuriyet meydanında,
Samsun’dan 17’de, 17 ve yüzde 75 üstü oy sözü veriliyordu!?
Ancak Reise söylemedikleri şu yalanları unutmuşlardı.
Mesela Çarşamba için; ZİRAİ OVAYA KURULAN BİO SANTRAL!
Samsun, Bekdiğin, Havza, Çarşamba OSB’lerimiz olacaktı!
Çarşamba Şeker Fabrikası yeniden açılacaktı!!?
Çarşamba OSB için; önce;1.500, sonra 3.000,
Sonra 6.000 İş ve istihdam alanı olacaktı söz veriliyordu.
Eğer o 6.000 işçi orada çalışmasın, halk onları neyle boğacaktı?
En iyi kararı halk verecekti unuttukları oydu!
Hepsi revaçta idi ve kendi yalanları olarak sunulmuştu!
Halkın sandıklar artık Samsunlunun önünde idi…
***
Ve 31 Mart 2014 Pazar akşamı AK Parti de dedik ya?
Işıklar (ampüller) yıllar sonra ilk kez,
“KARARMIŞ BARONLARIN ÇEKİŞMESİNDEN ERKEN SÖNDÜ!”
Peki Samsun siyaseti bundan ders aldı mı?: HAYIIIIIRRRR…
Peki şimdi sırada ne var, DİYORSUNUZ DEĞİL Mİ?
***
Bakara Suresi, 225. ayet:
Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş, amaçsız sözler'den dolayı sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır.
(Âl-i İmrân Sûresi (3), 29)
“De ki, gönlünüzdeki duyguları saklasanız da, açıklasanız da Allah hepsini bilir.”
DEVAMI YARIN