AK Parti Samsun ve Türkiye’de neden kaybetti?

Erol ŞEKER

Uzun süreden beridir sağlık problemlerim yüzünden yazamadım. Şiştim ki ne şişme. Hastalığım boyunca çok olaylar gelişti. En önemlisi bu arada Genel seçimler oldubitti. Ülke de halk siyasi partilere cevabını verdi. Halk siyasilere dedi ki: Hepinize son bir şans veriyoruz, akıllı olun. Akıllı olmazsanız hepinizi sileriz. Hiç şakamız olmaz. Anladılar mı derseniz ASLA. Hala inada inat gidiyorlar…

Olaylarda burada patlak verdi. Ve seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz senaryolar aldı başını gidiyor.

En çok konuşulanlarsa;

AK Parti neden kaybetti?

HDP’ye kimlerden oy gitti?,

Muhtemel koalisyon hangi partilerle kurulmalı?

Bu ana başlıklara biz önce AK Parti neden kazanırken kaybetti, neler oldu bunlara değinelim.

İşin en net cevabı AK Parti yola çıkıştaki özünü kaybetti. Partinin içi dolduruluyor sanılırken, aksine boşaltıldı. Tek adam yani Lider Köşke çıkınca, altta ki şımarıklar daha da şımardı, şımardıkça da azdı kudurdular. Çünkü güçlü ve yıkılmaz, halkın en güvendiği Liderleri Cumhurun reisi olmuş ver istediği gibi halkı da partiyi de yönlendiriyordu. Bu da aç çakalların parti içinde iştahını kabartmaya yetti de arttı.

AK Partiye Samsun’dan bakalım:  Samsun’ da AK Partiliyim diyenler Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olana kadar idare yollu takır tukur gidiyordu. Ancak ne zaman ki RTE Cumhurbaşkanı oldu işler karmakarışık oldu.

İlk akla gelen isim; Samsun’un beylerbeyi haline gelen eski il başkanı, yeni vekil Fuat Köktaş’ın baskı, korku ve siyasi-mali gücü ile kime ne derse o olmaya başlaması halkı korkutmaya yetti. Köktaş vekilliğe giden yol için kimseyi görmedi, en önemlisi halkı görmezden geldi. Maddi gücü ile istediğimi satın alırım görüşü halka kadar yayıldı.  En belirgin şekli ise seçim döneminde medya ve reklam alanında ki ayrıştırması oldu.

Bütün bunların sorumluları ve Köktaş’ın bu kadar cüretkâr olmasının en büyük günahkârları ise başta sözde Bölge Genel Koordinatörü Hasan Karal, akabinde bir şekilde kendi rotalarına sokulan Süleyman Soylu, peşine Numan Kurtulmuş, Alev Dedegil, Ekrem Erdem gibi isimler de bu işlere sessiz kalınca (!) iş çığırından çıktı. Nedenlerini dillendiren halkın söyledikleri yenilir yutulur sözler değildi…

Seçim arifesine gelindiğinde ise aday adaylık döneminde ve adaylık sürecinde Kamuran Özden adı hepsinin önüne çıkınca özellikle aday belirlendiği son gecede birileri onu 6. sıraya itti iddiaları partililerin Köktaş nedeni ile partiye tepkisini daha da arttırdı. Hele ki partililerin çoğu Köktaş’ın aday olmasından oy vermeyeceğini birbirine söylemesini kimse takmadı ama sonuç ortada. Ve birilerinin hedefleri böylelikle tutmuş oldu.

Aynı düşünceler ve tezgahlar Ülke genelinde yapılınca işler karıştı. Biz bunu seçim öncesinde aday adaylığı sürecinde dillendirip AK Parti Ülke genelinde 1. Parti ama tek başına iktidar olamaz cümlemize tepki verenler şimdi ne oldu?. Yani AK Parti’yi Türkiye genelinde yine AK Partililer yıkmaya başladı bu hale getirdi.

HAKLI ÇIKMAK KADAR, GURUR VEREN BÖYLE BİR MESLEKTE OLAMAKTAN DA GURURLU VE MUTLUYUM…

İkinci olay; HDP ‘lileri ilk kez şımartan AK Partidir. AK Parti kurucusu olan ve bu gün Dengi Mir Mehmet Fırat oldu. O konu uzun uzun başka zaman açıklarız. Ancak, HDP’ye parti olarak blöf bile olsa “gücün yetiyorsa seçime parti olarak gir” diyen belli. Onlar Dengi Mir’le güçlenen HDP, bu sözden de cesaretlenerek sahaya çıktılar. Yani o heyecanı yine AK Parti verdi. HDP’ye giden oylar aleni olarak ortadadır. AK Partinin kaybettiği oy yüzdesi ile HDP’nin oylarında ki artış karşılaştırınca oyların kimden gittiği belli.

Türk halkı geçmişini, Kurtuluş savaşını ve bayrak sevdasını asla unutmaz. HDP’nin pkk ile kucak kucağa olması, Öcalan ile rutin görüşmeler, şehit ailelerini hiçbir zaman ziyaret edip özür dilemeden fevri ve güç bizde havasında yolda yürümesinin öncesi ve sonrasında bütün bunları halkın gözüne soka soka gerçekleştirilen habur olayı, Barzani, Talabani ile görüşmeler, kucaklaşmalar, el ele tutuşmaların yanı sıra son seçim sahasında ki Erdoğan, Davutoğlu, Demirtaş söylemleri.

Seçim ortamına bir de Cumhurbaşkanının mitingler yaparak AK Partiye resmen oy istemesi her şeyin tuzu biberi oldu. Halk bunlara tepki veriyorken ortaya Hırsızlıklar, yolsuzluklar ve baskı ile gelen korku imparatorluğu ve dillendirilen Başkanlık sistemi.  AK Saray gösterişi. Ayakkabı kutusu denilen 17-25 Aralık olayları, dün bir olduğu sonra paralel düşman ilan edilenlere yapılanlar vs,vs,vs…

Kısacası siyasetin demokrasiden, özgürlükten öte istenen ve ısrarla halka adeta dayatılan Başkanlık sistemi (Padişah, Krallık olarak görülen) tek adam dayatması halkı gerdi, korkuttu, ürküttü.

Ve kaçınılmaz son...

3. madde ise; Gözle görünürde MHP asla koalisyonda yokum diyor. CHP kapıyı açık tutuyor. HDP, AK Parti ile asla diyor. Sonuç mu?. Alın size büyük ve harbi bir komplo teorisi. Bu teori için bu adam kafayı yedi diyenler olacağına şimdiden iddiaya girerim.

Eğer ki özellikle MHP ve CHP olası bir koalisyona girerse; bakın görün ülkede ne MHP ve de ne CHP diye partiler kalmayacak. Çünkü Milliyetçi ve Halkçı partiyiz diyen iki partiyi tabeladan bile silip yerine AK Parti ve HDP konulacak. Her iki partiyi Milliyetçi- Solcu tabana hitap eden iki partili sisteme yönlendirilecek halk.  Görünen köy kılavuz istemiyor.

Çünkü;  MHP için AK Partililer her yerde, Apo’yu sen astırmadın dediler, idamı sen kaldırdın dediler, erken seçime giderek halkın güvenini yok saydın dediler, kafatasçı dediler. DEDİLER, DEDİLER, DEDİLER...
Şimdi MHP koalisyona girerse TARİHİ İNTİHAR ETMEKLE KALMAZ TABELASI BİLE KALMAYAN PARTİ OLUR…

Kaldı ki MHP’nin geçmişte Rahşan Ecevit yıkımı hala parti tabanının kalbinde bir hançer olarak saplı duruyor. İkinci bir HDP’li sistemi taban asla affetmeyecektir.

CHP içinse; Halka tepeden baktılar dediler, Atatürkçülüğe sığındılar dediler, iktidardan kaçıyor dediler, Genel Müdür dediler, SSK’yı batırdı dediler, DEDİLER DEDİLER DEDİLER...
CHP’de koalisyona girerse yok olur, tabelası kalmaz. ATATÜRK’ ÜN kurduğu parti bitirilir. Her ikisinin yerine Türkiye’ de HDP Kürt Milliyetçisi ve sol Partisi, AK Parti Türk Milliyetçisi ve diğer zümreleri temsil eden parti olmanın yanı sıra Ilımlı İslamcı parti olarak ülke de sağ ve sol parti olarak 2 partili döneme merhaba denilecektir.

Komplo bu. İyimi?.

Bunları görünce ve düşününce 2015 Genel Seçimlerini AK Parti kaybetti ama kaybın ana nedeni AK Partililer seçimi AK Parti’ye kaybettirdi.

Çünkü partililer Lider’de partiden uzaklaşınca kendi özü unutturuldu, partinin tepesinde ki bazıların halkın gözünde ticari çıkar kaygıları, koltuk, makam ve güç uğruna.  Halk unutularak. Halktan uzaklaşılarak. İlçe ve İl Teşkilatlarına kim ve ne oldukları belli olmayan sırf çıkarları için bir araya gelen isimleri partiye hovardaca katarak, teşkilatların halktan uzaklaşıp cam kulelerde toplanarak, sözde toplantılar yaparak parti de adeta oyun oynayarak particilik yapılmaya başlamasından kaybedildi.  Boşa AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve kurucu başkan Cumhurun Reisi ezeli Liderleri RTE SUÇLU ARAMASIN. Çünkü suçluların en büyüğü en tepede yani Genel Merkezin kendisidir. Halkı unuttular, kendi çıkarlarının peşine düştüler. Yani eski siyasi hastalık partide hortladı. Olan halka olunca, ekonomi durağanlaşıp, korku ve baskı artınca halk cevabını sandıkta sert vermedi ama net uyardı. SİZ BİZİ UNUTURSANIZ BİZ SİZİ HİÇ HATIRLAMAYIZ. Çünkü Halkı unutanı halk asla hatırlamaz uyarısı ve HDP ile cezalandırarak 7 Haziran’ı sonuçlandırmıştır. Şimdi ne mi olacak.

Bu günlük yeter sanırım. Gerisi sonra ki yazıma kalsın…

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.