AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, “AK Parti 7 Haziran akşamından itibaren meclis başkanı seçimi ve 9 Temmuz tarihinde hükümet kurma görevi verildiği ana kadar bütün bu meseleleri tarttık. Bu seçimin sonuçlarını değerlendirmeye çalıştık. Verilen mesaj doğrultusunda AK Parti yeni bir hareket alanı ortaya çıkaracaktır. Geçen hafta yapılan bir ankette AK Parti’nin potansiyel oy alabileceği alan yüzde 51 çıkıyor. O insanlara hitap edebileceğimiz takdirde bu oranı alabiliriz" dedi.
Elitaş, "AK Parti camiası iyi çalıştığı takdirde, yüzde 51 ‘e çıkmamız için hiçbir sebep yok. Bu günlerde 9 Temmuz tarihinden itibaren ana muhalefet partisi niteliği kazanmış CHP, arkasından MHP Genel Başkanları ile görüştü. Bir heyet oluşturuldu. Mükemmel görüşmeler gerçekleşti. Sayın Genel Başkanımız geçen hafta Kılıçdaroğlu ile bir görüşme daha yaptı. İki siyasi partinin genel başkanı centilmence o günkü toplantıda 35 saatin özetini anlatmaya çalıştılar. İki siyasi partinin birlikte olabilmelerinin mümkün olmadığından dolayı koalisyon iradesinin oluşmayacağı anlaşıldı.
7 Haziran’da zafer sarhoşluğu neticesinde HDP Eş Genel Başkanı, AK Parti’ye kapımız kapalı demişti. Sonra MHP Genel Başkanının bir açıklaması geldi. Zaten düğün o zaman çözüldü. Çünkü MHP’nin kapıları kapatması demek Türkiye’nin hızlı bir şekilde erken seçime gitmesinin yolunun açılması demekti.
Genel Başkanımız MHP Genel Başkanı ile konuştu. MHP ile koalisyon kurmanın çalışmasını yaptık. Sayın Başbakan ile görüştüler. AK Parti’ye oy verenlerin yüzde 45’i MHP ile, MHP seçmenlerinin yüzde 55’i de AK Parti ile koalisyon kurulmasını istiyor" diyerek şu şekilde konuştu:
"Daha vakit geçmiş değil, gelin TBMM’yi toplayalım parlamento kendi göbeğini kendisi kessin. Anayasa’da 116. maddesine göre Cumhurbaşkanı parlamentoyu fesih ediyor. Gelin milletin temsilcileri olarak milleti seçime götürme kararını biz verelim. Katılmazsanız Anayasa’ya göre kurulacak olan hükümete herkesin boynu kıldan incedir. Bu yasayı Meclis Başkanı uygulayacak. MHP ve CHP yaptığı hatadan dönerse CHP, MHP ve AK Partili bir hükümet ile seçime giderken güçlü bir hükümet ile gidip bu yaraları saracak bir hükümetle gider.
Sayın Bahçeli’nin lügatinde ‘olur’ dediği bir cümleyi bulamadık. 7 Haziran tarihinden itibaren ‘olmaz’ diyerek kapıları kapattı. Sürekli ironi yaptı. Şu anda da yaptığı kamuoyu nezdinde bizi küçük düşürebilmek için basit hesaplarla bizi kamuoyu nezdinde mahkum etmeye çalışıyor. Tekrar ediyorum, Türkiye’nin Sayın Cumhurbaşkanı’na fırsat vermeden parlamentoyu yarın toplayalım ve karar alalım. 3 siyasi partinin 470 milletvekili tarafından temsil edilen bir birlik ile Kasım ayının başında yapılacak bir seçime güçlü bir hükümet ile gidelim, terör örgütüne fırsat vermeden gidelim. Eğer buna hayır derseniz HDP’li 3 bakanın hükümette bulunmasının vebali CHP ve MHP’nin omuzlarındadır. Bu millet bunun hesabını yapılacak seçimlerde muhakkak sorar. HDP’nin anayasa gereği bakan vermesi gerekir. HDP eş genel başkanı diyor ki ‘Bunun takdiri bize ait’ diyor.
Anayasa Cumhurbaşkanı teklif eder diyor. Çünkü bu irade ile kurulmuş bir hükümet değil. Anayasa’da yazılanlara harfiyen uyulmak zorundadır. Gelmezlerse sayın Başbakan dışarıdan bakan atama yapabilecektir.
Eş genel başkan gelin masaya oturalım diyor. Eş genel başkan gölge oyunu kahramanı gibi. Arkadan biri ipleri oynatıyor perdeye yansıması çıkıyor."