Çocuk şenliğinden veya çocuk hakları atölyesinden neden çekinildiğini anlamanın mümkün olmadığını söyleyen Akcagöz, “Keçiören Halkevi, bir faaliyet yapıyor. Çocuklar için yapıyor bunu. Hem bir şenlik, şölen; hem de eğitici bir faaliyet. Ancak bunun, eğitim faaliyeti olarak algılanması oldukça düşündürücü ve çıkan sonuca göre söyleyebiliriz ki, kaygı verici. Çocuk hakları, devletin de el atması gereken ve aslında boş bırakılan bir alan. Bu boşluğu, sivil toplum kuruluşlarının doldurması kime ne zarar verebilir? Amacın, farklı olduğu hemen ortaya çıkıyor. Amaç, farklı düşünen insanların faaliyet alanını daraltmak. Ankara Valiliği, bu ve bunun gibi yasaklamalarla gündeme geliyor. Keşke, bu yasakçı tavırları bir tarafa bıraksalar da, çocuklar için bir şeyler yapsalar. “ dedi.
Çocuk istismarının, eldeki verilere göre her dönem bir öncekine nazaran artış gösterdiğine vurgu yapan Tufan Akcagöz, “Çocuklara yönelik şiddet ve istismar olaylarında gözle görülür derecede artış var. Cezaevlerinde istismar iddiaları ayyuka çıkmış. Devletin denetimindeki kurumlarda gerçekleştiği iddia edilen vakalara şahit oluyoruz. Böyle bir ortamda, çocuk hakları atölyesi açan Halkevi’ni kutlamak gerekirken, bu faaliyetin yasaklanması, çocuk hakları konusunda çalışma yapmak isteyen insanların ya da başka sivil toplum kuruluşlarının da hevesini kırıyor. Türkiye’de bir çok dernek var. Bir kısmı, çoktan eğitim faaliyetine dönük işler yapıyor. Bunlar denetleniyor mu? Samsun’da geçen aylarda, şikayetimiz üzerine kapatılan bir dershane vardı. Samsun’da, Arap’lara Türkçe öğretmek için açıldığı söylenmişti. Biz söylemesek, kimsenin haberi yok. Alın size eğitim faaliyeti. Kaydı yok, kuydu yok. Bir çok dini tandanslı vakıf var. Cesareti olan varsa, bunların üzerine gitsin.” diye konuştu.